9~Affedeceksiniz~

1.3K 57 5
                                    

Nefes yine sıradan bir olacağını zannetiği bir güne uyandı. Çünkü unutmuştu şuan. Aklında yoktu. Nasıl başardıysa Tahir'in döndüğünü kısa bir süreliğine unutmuştu. Fakat çok kısa sürmüştü. Belkide unuttuğunu sanmıştı ya da unutmak istemişti.

Sabah kahvaltı hazırlamak için aşağı kata indi. İndiğinde koltuklarda Hayal ve Umut'un da olduğunu görmüştü. Koltuğun her yerine biri yatmıştı. Nefes kahvaltıyı hazırladı ve uyandırdı hepsini. Kahvaltılarını yaptıktan sonra. Nefes üzerini değiştirip telefonuna baktı. 2 yeni mesaj vardı. Biri Asiye'den biri Tahir'dendi.

İlk önce Asiye'nin attığı mesaja baktı. Mesajda şu yazıyordu. "Ablacım dün çok sinirliydin. Çok sert konuştun. Bi daha konuşalım mı? İkimiz."

Nefes ne yazacağını bilememişti. Ne demeliydi ki. Düşündü ve yazmaya koyuldu.

"Abla sinirim henüz geçmedi. Şuan konuşursak kalbini kırarım. Kalbini kırmak istemiyorum. Başka zaman konuşalım."

Ardındanda Tahir'in mesajını açtı Nefes. Onda da şöyle yazıyordu.

"Lütfen sana her şeyi anlatmama izin ver. Gerçekler senin sandığından çok farklı. Ben senin kalbini kıracak bir şey yapmadım."

Nasıl kalbini kıracak bir şey yapmamıştı. Hiçbir şey demeden gitmişti... Bu Nefes'in kalbinin kırılması için çok büyük bir sebepti.

"Nasıl kalbimi kırmadın, gittin ya işte..." yazdı, artık tüm vaktini çocuklarıyla geçirecekti.

"Yürüyün bakalım, okul vakti geldi," diye yukarı katta üzerini değiştiren çocuklarına seslendi.

Nefes kahvaltı sofrasını toplarken Fatih sordu. "Sen de kliniğe mi yenge?"

"Bugün kliniğe gitmeyeceğim. Kendime zaman ayıracağım.

Murat da gelmişti yanımıza. O da dahil oldu konuşmamıza. "O zaman sen otur evde, biz bırakırız Hayal ile Umut'u okula."

"Çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız."

Murat "Yenge biz şimdi çıkıyoruz akşam Hayal ile Umut'u okuldan alıp geliriz."

"Hayırdır, nereye gideceksiniz o kadar uzun süre?"

Fatih "Takılırız biraz. Sonra bu Nazar'la buluşur. Ben de otururum bir yerlerde. Yapacağımız çok da farklı seçenekler yok yani."

"İyi hadi bakalım, görüşürüz."

Hepsi evden çıktılar. Bir tek Nefes kalmıştı evde. Tahir'e mesaj atacaktı. Bu konuşmayı bugün bitirecekti. Nefes, Tahir'e mesaj atmak için eline telefonunu aldığında kapı çaldı.

Nefes kapıyı açtığında karşısında Tahir'i gördü. Nefes kapının önünden çekildi Tahir'in geçmesi için. Nefes çekildiğinde de Tahir geçti hemen içeri.

Tahir salonda ilerledi. Nefes de peşinden yürüdü. Sonra birbirlerine döndüler.

"Dinliyorum" dedi kararlı ve sert bir ses tonuyla Nefes.

Nefes ne kadar sertse Tahir o kadar yumuşaktı. "Dinliyor musun gerçekten?"

Nefes'e bir adım yaklaştı. Tahir'in kalp atışlarını duyabiliyordu Nefes. Tahir de Nefes'in kalp atışını."Duyuyor musun? Kalbimin senin adını bağırdığını."

"Duymuyorum. Yıllar önce ben kalbimi sana kapadım. Senin kalbinden gelen hiçbir ses benim kalbime ulaşmıyor."

"O kadar kolay değil. Kalbini sevdiğine kapamak."

Ayrılığın Gemisi|TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin