14~Geçmişin Zincirleri~

737 37 36
                                    

Akşam olmuştu. Tahir yayladaki eve dönmüştü çoktan. Nefes gitmesini istemişti ondan. Tahir başta biraz itiraz etti ama başka çaresi kalmayınca istemeye istemeye olsa da gitti.

Nefes odasında sakinleşmeye çalışıyordu. Çok zor geliyordu o an sakinleşmek. Evde kimse olmadığı için rahatça bağırabiliyordu. Akşam olduğunda konağa gideceğini unutmuştu Nefes. Yeni hatırladı. Üzerini değiştirdi.

Telefonunu eline aldı ve Murat'ı aradı. "Murat nerdesiniz siz?"

"Evin önüne geldik yenge."

"Tamam bekleyin beni orda. Çıkıyorum şimdi. Konağa gidicez."

"Yenge-"

Nefes Murat'ın sözünü tamamlamasına izin vermemişti. "İtiraz yok Murat. Barışacaksınız."

"Tamam yenge"

Nefes telefonu kapattı ve aşağı kata indi. Bahçeye çıktı. Yangazlarının yanına doğru gitti yavaş adımlarla.

"İtiraz yok yangaz. Barışacaksınız ve konağa geri döneceksiniz. Eve almam bak ha," diye dalga geçip güldü Nefes.

"Binin arabanıza, ben kendi arabamla gideceğim."

Konağa vardılar. Arabalarını park ettiler ve kapıyı çaldılar. Gülümseyen suratıyla Asiye açtı kapıyı.

"Hoşgeldiniz,"

Üçü de içeri girdiler. Mustafa ayaktaydı. Asiye kapıyı kapatıp geldi içeri. Sandalyelerden birine oturdu. Mustafa, Nefes ve yangazlar ayaktaydı.

"Buyur abi," dedi Fatih soğuk bir ses tonuyla.

"Abim, siz beni yanlış anladınız."

"Dövdün ya abi. Neyini yanlış anladık?" dedi Murat kızgın bir şekilde.

"Ula, bir anlık sinirle oldu o. Özür dilerim. Ben Nazar'la olmaz diye kızdım. Ama kimle mutlu olacaksan onla mutlu ol. Bundan sonra hiçbirinizin hayatıyla ilgili kararlar vermeyeceğim."

Nefes'e döndü Mustafa. "Senden de özür dilerim bacım. Affeder misiniz beni?"

"Affettim ben," diyip Mustafa'ya sarıldı Nefes.

Yangazlar da sarıldılar. En sonunda ayrıldılar. "Bacım, bugün çocukları Tahir getirdi buraya ne iştir?"

"Çocukları okuldan o alacak bundan sonra."

"O niyeymiş?" diye ters bir ses tonuyla sordu Mustafa.

"Mustafa," dedi uyarıcı bir ses tonuyla Asiye.

"Çocuklarıyla biraz daha zaman geçirmek istiyor."

"Gitmeseydi geçirirdi," diye kendi kendine fısıldadı Mustafa.

Nefes duymuştu bu cümleyi. "Abi, benim kararlarım."

"Yok bacım. Tahir konusu hepimizin konusu."

"Abi canımı yakma, kurban olayım da."

"Hepimiz hâlâ yanıyoruz Nefes."

Asiye, "Mustafa saçmalama. Kim daha çok yandı belli değil mi? Hepimiz acı çektik ama Nefes... Kapat konuyu Mustafa."

-

Gece olmuştu Nefes, Hayal ve Umut evlerine geri döndüler. Hepsi kendi odasına çekilmişti. Hayal ve Umut uyumuştu. Nefes odasına girdi ve mektuplarını çıkardı. Eski mektuplarına biraz göz gezdirdi. Yeni bir tane daha yazmaya karar verdi ve kağıt çıkardı.

Ayrılığın Gemisi|TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin