Bölüm 23 : Yapma yanarız

677 43 18
                                    

Merhabaaaaa !

Geç oldu biliyorum, e güç de oldu kendimce. Bunun böyle olmaması gerekiyordu ama neyse artık idare edicez.

Hayır yani tam kahvemi yapıyorum, müziğimi açıyorum, bilgisayarın başına geçiyorum...Hooop ! Yine bir sürü ödev gelmiş. Essay yazmaktan şaşı kaldım vallahi. Ama tabii bunları anlata anlata sizleri de derde boğmak asla istemem. Lafı uzatmadan bölüme alayım hemen sizleri.

Keyifli okumalar ! Lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin, ben sizinle sohbet etmeyi çok seviyorum 🥺❤


İlke'nin parmakları gitar tellerinin üzerinde dans ederken; bir bacağını çaldığı ritime göre sallaması, saçlarının yüzünün iki yanında ki kıvrımı, kapalı bal rengi gözleri...

Onu bu halde gören her insan, yaptığı işten ne kadar zevk aldığını anlar ve onu hayran hayran izlerdi. Tıpkı masadaki arkadaşları gibi.

"Çok iyi, gerçekten çok iyi." Sevda'nın bile ağzından olumlu kelimeler dökülürken masada ki herkes onaylayan homurtularla ona katıldı.

Tüm mekanda ışıklar sönmüş, sahnedeki grubun ve İlke'nin üzerinde spot ışıkları parlıyordu.

Tuna yanında oturduğu kuzenine verdiği nasihatın artık bir işlevi kalmadığını fark etmişti. Leyla ve Dinçer için artık bir gelecek söz konusu değil gibiydi onun gözünde ama kuzenini de iyi tanıyordu. Sırf kendi duygularına yenik düşmemek için inat edecek ve bu işi uzatacaktı.

Oysa İlke'nin üzerindeki bakışları her şeyi açık ve net bir şekilde anlatıyordu. Öyle hayran dolu, öyle dikkatli bakışlardı ki bunlar sadece Tuna'nın değil kızların da bir şeyler fark etmesine sebep olmuştu.

Sahnedeki İlke, müziğin şiddetlenmesiyle iyice kendini kaybederek zıplarken seyircilerden yükselen bağırışlarla gülümseyerek bir yandan da şarkıya eşlik etmeye başladı.

"İkizim diye demiyorum ama gerçekten çok iyi değil mi ?" İlker'in muzip ses tonu bugün ikinci kez Öykü'nün kulağının dibinde yankılanırken şaşkınca ona doğru döndü.

"Ne yapıyorsun ? Gitsene !" Öykü'nün bakışları korkuyla masadaki arkadaşlarının üzerinde dolanırken, birinin bile dikkatini çekmiş olma ihtimalini düşünmek soğuk terler akıtmasına yeter de artardı. Ama çok şükür ki, hepsinin ilgisi sahnedeydi.

Öykü'nün ufacık bir yakınlaşmadan bile bu kadar etkinlendiğini gören İlker, yüzünde şefkat dolu bir gülümse ile kızın kıvırcık saçlarından bir tutamı parmağına doladı.

"Neden bu kadar korkuyorsun ?"

"İlker sen aptal mısın ?" Öykü sinirle saçını çocuğun elinden kurtarıp sandalyesinden birkaç milim uzaklaştırdı ve sonra kendi kendine konuşan bir eda ile homurdandı. "Sorduğu soruya bak ya !"

Genç kızın bu sinirli tavırları İlker'i uzaklaştırmak yerine aksine daha çok eğlenmesine ve etkilenmesine sebep olurken hızla yerinden kalktı ve diğerlerinin de duyabileceği bir sesle konuştu.

"Ne, Öykü tuvalete mi gitmek istiyorsun ? Dur ben seni götüreyim."

Öykü bir anda karşılaştığı emrivaki ile ne yapacağını bilemezken, masadakiler onu sandığı kadar umursamadan sadece onaylayan mırıltılar çıkarmışlardı.

Gençliğin KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin