SAVAŞ'TAN
Yıllar sonra aynı yerdeyim,aynı yerde oturuyorum. Belkide burada yazıldı tekrar kaderim söyleyin ey bastığım toprak sesini dinlediğim yalnızlığım önceden de mi bu kadar sessizdin yoksa ben geldim diye mi? Unuttun mu,bak ben seni unutmadım tam karşında duruyorum;ayakta,yıkmadın beni o acı hatıralarınla.
Kaç yıl oldu lan senden ayrılalı annemi alalı kaç yıl oldu söyle lan kaç yıl. SUSMA!
Telefon çalıyor 2 dakika melankoni yapalım dedik içine edip koydunuz.
" ne var lan"
" abi vardın mı?"
"Varmasam sırtında mı taşıyacaktır?"
"anlaşılan varmışsın. Birşeyler hatırladın mı?"
"hatırladıklarımı postayla göndereyim mi?"
" hatırlamamışsın anladım"
"Teşhisin bitti mi doktor bey diğer hastalarını bekletme"
" ama abi... şey...yani..."
"Tamam lan kapatıyorum bugünlük arama limitin doldu. Birşey hatırlarsam ararım"
O kadar dolaştım intihar ettiği yerde hiçbir şey hatırlamıyorum. Sanki bir bok vardı da Yiğit'in aklına uykum. Şimdi çalışmak varken gerizekâlının maskarası olup hatıra canlandırmasına geldim sanki bir hatlar olacak.
Sonunda beklediğim telefon geldi. Karargâha geçtim harekata başlayacağız sonunda Artvin'in Şavşat ilçesinde Tulumbacı Hacı diye bir piç kurusu 7 yaşındaki çocuğu kaçırmış. Bu "Karayılan , Yadigar, Poyraz siz kapı.""Atmaca, akrep , kehribar sağ taraf sizin Albatros 50 ilerde mevzi al. Kartal benimle gel. Herkes yerlerine ! "
Kartal ve ben evin 10 ilerisindeydim harekatı başlamasına son bir dk ve
"Atak 1 konuşuyor herkes mevkide mi ?"
"Yıldırım hazır. " ön kapı hazır,
"Avcı hazır " göl hazır,
"Kobra hazır "
Ormanda hazır olduğuna göre oyun başlasın .
"Karayel timi atış Serbest"
Elimdeki dürbünle onları izliyordum ki Albatroslardan ses geldi
"Avcı konuşuyor; Atak 1 dinlemeden mi?"
"Atak 1 konuşuyor sorun nedir?"
"Saat 3 yönünde bir araç yaklaşıyor."
"Kaç kişiler?"
"Görebildiğim 5 kişi "
"Görüş alanınızdan kaçırmayın."
Yiğit soran gözlerini gözlerime dikti.
"Ne bakıyorsun oğlum?"
"Abi şimdi ne yapıcaz?"
Bu soruyu bende kendime soruyorum aslında. Ama asla Türk askeri Korkmaz. Sertce çıkış yaptım.
" Eğer korkuyorsan defolup git!"
" Abi ne dediğimi gayet iyi anladın neden kızıyorsun ki?"
"Her zaman ne yapıyorsak onu yapacağız. Ama sen bu görev dışındasın asker!"
içeriye baktığımda Tuğrul ve Mert adamın önünde duruyordu. Hemen bir şeyler düşünmem gerek.
"Atak 1 konuşuyor ;Avcı kaç dk burada olurlar?"
"Sanırım 6 dk"
"Atak 1 konuşuyor ;Yıldırım cevap ver!"
"Her şey yolunda"
Hmm mükemmel gidiyor zaten. Allahım sen sabır ver.
"Sedat 2 dk içinde rehineyle birlikte arabada olacaksın "
"Emredersiniz Komutanım"
"Tuğrul ve Mert adamı oyalayın beni duydunuz mu?"
O sırada Yiğit baş salladıklarını söyledi. Ona ölümcül bir bakış attım. Hatasını anlaması lazım.
Hadi son 1 dk ve işte bu. Adamı 12 den vurdular. Şimdi hızlı olmak zorundalar 40 saniye...
"Atak 1 burası temiz arabadayız"
" Arabayı derhal kamufle edin"
"Anlaşıldı"
"1 dk basladi"
Yiğit ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. O sırada yanımıza Albatroslari çağırdım. Planı anlattım ve durmaları gereken yerlere dağıldılar.
"Cobra yerinizde ben emretmediğim sürece ayrılmayın."
"Anlaşıldı"
İşte başlıyoruz adamlar istediğimiz yere geldiler. Arabanın içinde 4 kişi vardı hep birlikte eve yürümeye başladılar. Biraz sonra 2 kişi ormana doğru elinde bir çantayla yürümeye başladı.
"Cobra hazırlan "
"Görüş alanına girdi "
Kaldı iki adam. Arabada 1 kişi daha var. Adamın yanına sinsice giderken yapraklara taş atarak ses çıkardım . Bu işi aynı anda yapmamız lazım. Ne bir saniye önce nede geç.
"Atış serbest"
Adam kafasını çıkardığı anda onunla boğuşmaya başladım. Bıçağıyla kolumu kesti.
Sinir kat sayım daha çok arttı ve adama bu güzel botumla vurmaya başladım. Bayılmıştı ama benim sinirlerim hala ayıktı. Yiğit beni çekerken siniden hırçınlaşmış delici gözlerimi onun gözlerine diktim. "Bir daha bana asla dur deme" dedim
Herkes işini bitirmiş, ortalık temizlenmiş. Artık buradan gitme vakti. Karargâha gittiğimde Barış salağı 23 kez aramış çocuğa beni her dakika aramaması gerektiğini söylemiştim. Beyin olmazsa anlayamaz tabii. Kolumdaki bezi çıkartıp pansuman yaptım. Barışı aradım
"Hı?"
"Savaş acil gelmen gerek "
"Emredersiniz. Canım 3 saniye sonra orada olurum. Barış sen mal mısın? Ben askerim, nasıl geleyim?"
"Ne yap et gel! Sana meraklı değilim ama acil gelmen gerek."
"Gelemem işlerim var"
"Tamam sen gelmezsen ben Selçuğu ararım."
"Kimi ararsan ara son kez söylüyorum o olmayan beynine yaz GELMEYECEĞİM!"
Kapıyı tıklayarak Yiğit içeri girdi . yüzünden endişeli olduğu çok belliydi. Telefonu kapattım.
"Komutanım size acil bir şey söylemem gerek"
Bu günde herkesin bir acelesi var.
"Söyle o zaman. Ne bekliyorsunuz?"
"Burda olmaz"
"Tamam"
Üniformamı değiştirip bahçeye indim . Yiğit beni arabada bekliyordu. Arabaya bindik ve hızlı bir şekilde kendisinin evine geldik . İçeri de koskocaman bir tahta vardı. Tahtanın tam ortasında da ben. Annemin katilini bulma konusunda Yiğitten destek alıyordum. Yiğit eline aldığı ince uzun çubukla konuşmaya başladı.
"Abi, tüm araştırmalarımın sonucunda aradığımız adamı buldum."
" Aferin , ne güzel işte "
" sorun da bu. O adam bir çocuk."
"Düzgün anlat şunu"
"İzin vermiyorsun ki! Neyse. Bizim aradığımız adam Hasan Gümüş olduğunu sende biliyorsun. Verdiğin diğer bilgilerle eşleşen sadece bir kişi var. O da 11 yaşında bir çocuk."
"Bu çok saçma . Mehmet Acar beni kaldırmış demek." Sinir den yüz kaslarım kasıldı ve gözlerim kızarmaya başladı. Yiğit tedirginlikle bana bakıp konuştu.
" abi peşin hüküm verme. Ve bir şey daha var"
"Ne ? Çabuk anlat!"
" biri daha var ama 13 sene önce bir trafik kazasında ölmüş olmayacağını düşünerek Eledim."
Olayın üstünden 19 yıl geçti. Adam 13 sene önce ölmüşse demekki o gün yaşıyordu.
"Yanlış düşünüyorsun. Olay 19 yıl önce olmuştu."
"Biliyorum"
"Ee o zaman. Adam o gün yaşıyordu işte."
" hayır abi. Adam 9 yıl bitkisel hayatta kalmış. Ailesi fişi çektirmeyi kabul etmemiş. Sonra doktorlar tamamen umudu kesince ailesinden izin alıp fişi çekmişler."
"Peki Yiğitciğim; neden taksit taksit anlatıp beni zorluyorsun?"
"Öyle daha güzel oluyor abi"
"Başlıcam şimdi güzelliğine"
"Tamam kızma bir şey demedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞIN MASALI (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Her şey gerçekleri öğrendiğimde başladı... intikam duygusu ilklerime kadar işlemişti... Her nefes alışımın tek bir sebebi var; intikamımın ona acı verdiğini izlemek..." ZORLU BİR İNTİKAMIN GETİRDİĞİ AŞK; İNSANA GEÇMİŞİ DÜŞÜNDÜRMEDEN MUTLU EDEBİLİR...