Ben eğilip onu toplarken bana çarpan kişi benden özür dilemeden yoluna devam etmeye kalkıştı. " hey! Hem bana çarpıyorsun hem de böyle yardım etmeden kaçıyor musun?" dedim. Çarptığım kişi önünü döndü ve bana " siz yoluma çıkmasaydınız nasıl çarpabilirim acaba? Benden özür dilemek yerine birde bana bağırıyor musunuz?" dedi ukala bir şekilde. Yerden kalkarak elimi havaya diktim ve ona " sen beni mi suçluyorsun? Asıl öyle hızlı hızlı gelmeseydin böyle olmazdı!"dedim. Kavgamızı Mirza görmüş olacak ki yanıma geldi. " sizi tanıştırmadan kendiniz mi tanıştınız?" diyerek salak saçma gülmeye başladı. Mirza'nın kolunu sıkıca tutarak sesli bir şekilde gülmemesini söyledim. " sizi yinede tanıştırayım bu benim kuzenim Masal. Ve bu da minik kaplumbağam, şirketimiz ortağı Mehmet Acarın oğlu SAVAŞ ACAR" dedi. Sesinde ki imayı o kadar iyi anladım ki olduğum yerde kalakaldım. Mirza daha sonra yanımdan uzaklaştı. Onu görmeyeli tam dört sene oluyor. Bu kadar mı değişir insan? Ona olan tiksintim hala midemi bulandırmaya yetiyor. Onunla ne konuşacaktım ki? Ne diyecektim? Ona en iğrenç küfürleri bile etsem yaptığı yanında az kalır. Benim kadar oda çok şaşkındı. Şaşkınlığını dile getirdi. " şey, seni gördüğüme çok şaşırdım..." dedi. Her kelimesi titrek bir sesle çıkıyordu. Az kalsın onunda beni gerçekten seveceğine inanacaktım. " ama neyse seni görmek günümü uğursuz geçirecek desene" dedi iğrenç bir sırıtmayla. Bende kendisine iğrenerek baktım ve " beni güldürüyorsun. Aa dur bir dakika senin buna alışık olduğunu sanıyordum. Yanılmıyorsam her zaman aynaya bakıyordun. Desene her günün uğursuz geçiyor" dedim. Onu çok iyi bozdum. Daha sonra yerde kalan telefonumu alıp omzuna hızlı bir şekilde çarptım. Daha sonra Mirza'nın yanına gidip dans etmeye başladım. O kadar eğlenceli vakit geçirdim ki Mirza pistten indirmek için elinden geleni yaptı. Tam inecekken geri zekalı Savaş, kolumdan tutu beni dışarı sürüklemeye başladı. Mirza benimle gelmeye kalkışırken gelmemesi gereken bir işarette bulundum. Böyle mal insanların lafından çok iyi anlıyorum da. Kapının önüne çıktık. Kolumu bırakması için elini ittim. O konuşmaya başlamadan ben başladım " ya sen benden hala ne istiyorsun? Benim sayemde çok lüks bir motosiklet kazandın bu sana yetmedi mi? Eğer yine bir motosiklete ihtiyacın varsa söyle sana ben alırım. Her yıl verdiğim sadakama sayarım. Başka insanların da canını yakmazsın böylelikle" dedim. Acı acı gülmeye başladım. Gözümden birkaç damla yaş süzülmeye başladı. Onun yanında ağlamak istemiyorum. Ona karşı güçlü durmayı bilmeliyim. " Masal sana söylemem gereken çok önemli bir şey var. Lütfen beni affet!" dedi ağlamaklı ses tonuyla. Ben kahkaha attım. " affetmek! Yani sen o kadar bana yaşattıklarından sonra seni affetmemi istiyorsun. Ya sen benimle ne yüzle konuşuyorsun! Telefonundan insanın anlamına baksana. Çünkü insan olan affedilir. Sen canlılar aleminde olmayan bir türsün. Yani demek istediğim benim için bir canlı bile değilsin. Senden ne kadar iğrendiğimi anlamışsındır umarım. Yani canın cehenneme. Umarım hayatında kötülükler hep seni bulur."
Mirza'dan
"Mirza! Masal..."
Hayır! Hayır! Hayır! Masal lütfen düşündüğüm şey olmasın! Kendimi nasıl dışarı attığımı bile anlamadım. Biricik kuzenim, kendisine işkence çektiren o iğrenç adamın kollarında baygın bir şekilde yatıyor. Masal'ı onun kollarından çekip arabaya doğru koştum. Allah'ım benim salaklığım yüzünden lütfen ona bir şey olmasın! Hala sahte üzüntüsüyle peşimden geliyordu. Masal'ı arkaya bıraktım. Savaş yanına binecekken onu ittim. Sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdım. Meriç'e bu mallığımı nasıl açıklayacağım şimdi. "abi,bunu... şey... abi Masal" sözümü bitirmeden bana küfür etmeye başladı. Ne dese haklı onu bana emanet etmişti. Ben ise kızı o şerefsizle baş başa bıraktım!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞIN MASALI (TAMAMLANDI)
Fiksi Remaja"Her şey gerçekleri öğrendiğimde başladı... intikam duygusu ilklerime kadar işlemişti... Her nefes alışımın tek bir sebebi var; intikamımın ona acı verdiğini izlemek..." ZORLU BİR İNTİKAMIN GETİRDİĞİ AŞK; İNSANA GEÇMİŞİ DÜŞÜNDÜRMEDEN MUTLU EDEBİLİR...