3M

52 14 0
                                    

Gelen abimin, en zor günlerinde yanında olan  desteğini eksiltmeyen arkadaşı, abisi Macit amcaydı. Prof. Dr. Macit Karslıgil. Sadece o da değil, hastanedeki yakın arkadaşları da gelmişti.Abim görünce çok şaşırdı. Koşarak sarıldı tek tek. Sitemli bakışlarla arkadaşları da abime sarıldı.

Bu isteme onlardan habersizdi. Abim hasta yoğunluğundan onlara haber vermemişti. 'Yorgun oldukları için evlerinde dinlenirler. Bir de ben yük olmayayım' düşüncesiyle söylememişti.

Geldiklerine göre  kız isteme merasimimiz başlayabilir.

Ela, kahveleri dağıtmaya başladı. Abim tuz, baharat karışımı kahvesini bir dikişte bitirdi.

Öksüz ve yetimdik. Üç M'lik bir dünyamız vardı bizim. Masal, Mirza ve Meriç. Büyüdük, büyüdük... Bir gün Mirza yurt dışına gitti ve uzun süre dönmedi geri. İkimiz kaldık. Bu küçük aileye önce Özge geldi. Sonra Mirza...
Şimdi bakıyorum da ne kadar da büyük bir aileymişiz.

Abim ben küçükken ' kalbin ne kadar iyi olursa tanıştığın insanlarında kalbi iyi olur' demişti. Elimi kalbime koyduğumda 'iyi olacaksın, iyi olacaksın!' diyerek büyüttüm kendimi. Abimin haklıymış.

"Allah'ın emri, sevgili Peygamberimizin kavli ile kızınız Ela'yı oğlumuz Meriç'e istiyoruz"
Sözüyle kendime geldim. Yüzüme gülümsememi koyarak anı yaşamaya başladım.

Rıza amca, Ela' dan izin alır gibi baktı Ela utanarak yüzünü aşağıya indirdi.

"Verdim gitti!"

Yüzükleri getirdim ve birbirlerine taktılar. Yüzüğü de Macit amca kesti. Eller öpüldü, bilmem kaçıncı çaylar içildi artık gitme vakti.

Bu gece, çok garip duygular besliyor kalbim. Nedenini bilmeden hemde. Bu gece, irislerim başka bakıyor evrene. Bu dünyada yaşayan ben değilmişim gibi. Bu gece, hiç duymadığı sesler işitiyor kulaklarım. Gökkubbeyi dağlayan çığlık sesleri....

◾◽◾◽◾◽◾

Güneş, ışıklarını dünyaya yansıtmış, karanlıktan aydınlığa çevirmişti gökyüzünü.

İçimde bir sıkıntı var ve ben bunun sebebini bilmiyorum. Kalbim acıyor... Her saniye, her salise gizli eller tarafından bıçaklanıyor. Kan akıyor, durmadan hemde. Ne kadar yara bandı yapıştırsamda durmuyor kanı...

Benim güzel Allah'ım, içimdeki sıkıntıyı bir an evvel geçir. Sana yalvarırım, dayanamıyorum...

Bugün sabah namazı kıldım. Belki ferahlar kalbim... İyileştirici yanıda varmış yeni anladım. Bundan sonra aksatmamaya özen göstereceğim.

Seccadeyi katlayarak mutfağa doğru yürüdü ayaklarım. Bir su bardağı dolusu kana kana su içtim. Uykum da gelmiyor... Bana ne oluyor ya!

"Abla?"

Arkamı döndüğümde Elgin'in seslendiğini gördüm.

"Efendim, bitanem"

"Annem bir gün benden gidecek mi?"

"Nasıl? Anlamadım"

"Geçen günlerde televizyondan gördüm, Elazığ'da deprem olmuş. Abla çok kişi ölmüş. Benim de annem benden gidecek mi böyle?"

" Büyük gibi mi cevaplayayım, çocuk gibi mi?"

SAVAŞIN MASALI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin