SAVAŞIN MASALI (TAMAMLANDI)

🦋🦋Final🦋🦋

- Gelin hanım bu gün kalkmayı düşünüyor mu acaba?

- Bir düşünmem gerekiyor. Aslında hala uyukum var. Biraz daha uyuyacağım.

- Masal! Kalk çabuk. Kızım bu gün evleniyorsun. Ne uyumasından bahsediyorsun. Çocuk seni aşağıda beklemeden ağaç oldu.

- Ya yenge neden kulağımın dibinde bağırıyorsun? Ayrıca ben bu gün evleniyorum yani tatlı yengem benimle iyi geçinmeye ne dersin? Ya bir kez bana bağırma ya!

- Masal! Kalk çabuk. Seni bir saattir uyandırmaya çalışıyorum. Eğer kalkmazsan su geliyor yüzüne.

- Tamam. Kalktım ya. İçimden çok kötü şeyler geçiriyorum senin için haberin olsun yengeciğim.

Yengem beni dinlemeden koşarak dolaba yöneldi ve bana pantolon ve tişört vererek odayı terk etti.

Elimde ki kıyafetlere bakıp üzerimi değiştirdim. Son kez odama detaylıca baktım.
Ne kadar çok şey biriktirmiş tüm bu odada. Yatağımdan tut duvarlardaki resimlere kadar her eşyanın bendeki hatırası çok büyük. Şimdi onları terk etme vakti.

Aşağı indiğimde Savaş koltukta oturmaktan sıkılmış olmalı ki Mirza'nın şakalarını dinlemek yerine yüzüğüyle oynuyordu.

- Geldim.

- Nerede kaldın minik kaplanım ya.

- Geldim işte Mirza. Neyse ki saat daha sekiz. Sizi duyan da öğlen oldu sanır.

- Neyse zaten geç kaldık biz gidelim abi.

- Tamam Savaş. Ben bi Ela'ya bakıp geleyim.

Abim bana göz kırptıktan sonra gitti. Gelinliği Savaş'a verip arabada oturmaya başladım.

Savaş arabadaki yerini aldığında Özge'yi beklemeye başladık. Benimle birlikte gelecekti.

- Neden bu kadar erken gidiyoruz?

- Çünkü hazırlık uzun sürüyor.

- Ya Savaş? Benim çok uykum var.

- Gece uyumadım mı ki?

- Pek uyku tutmadı. Diyorum ki. Birazcık uyusam.

- Zaten Özge'yi bekliyoruz. Kuaföre gidene kadar uyuyabilirsin.

- Ya. Sen ne kadar iyi biri oldun.

Rahat bir şekilde oturunca iyice mayışmıştım. Ne ara geldiğimi bilmediğim kuaföre gelmiştik.

Savaş kapıya gelinliğimi bıraktıktan sonra elindeki mücevher kutusunu bana verdi.

- Sana çok yakışacak eminim. Bir annem olsaydı onun bir kolyesini vermek isterdim. Ama bu olmadı. Bende bunu sana aldım.

Kutuyu açtığımda minik bir melek şekli vardı. Yanında da bir parıltı. Çok güzel duruyordu. Kolyeyi beğenmesem bile Savaş'ın bunu düşünmesi gerçekten çok güzeldi. Ama ben kolyeyi de beğenmiştim.

- Savaş? Bu çok güzel.

- Sen takınca güzel olacağına eminim.

Kuaföre geldiğimde saç ve makyaj yapmaya başlamışlardı.