Nefesçe Heves

2.1K 127 56
                                    

      Davut Dayı'nın yerine çıkarken Nefes yolun her bir tarafına göz gezdirdi. Çok özlediğini hissetti. Aslında özlemden daha başka bir duygu vardı şimdi içinde.
     
Buraya evlenmeden önce iki kez gelmişti. Birinde karanlık bir savaşın içinden kaçmak için, diğerinde ise Tahir ile birlikte savaşmak için gelmişlerdi. İkisinde de bu savaşın altında kaldı. Birinde savaş açana yakalandı, diğerinde savaşa arkasını dönen insanlara. İkisi de çok acı, ikisi de Nefes için büyük bir kayıptı. Ama Tahir'in ellerinden tuttu ve ona bıraktı kendini. Bu savaşa birlikte dayanak oldular ve bu savaştan birlikte sağ çıktılar. Şimdi bir savaşın içinden sıyrılıp yine el ele adım atmak için üçüncü kez geldiler.

Tahir arabadan inip Nefes'in inmesine yardım ederken, Nefes yine yüzünü asmıştı. Zaten yol boyu da pek konuştuğu söylenemezdi. Yine de doktorun konuştuklarından sonra biraz olsun rafa kaldırdıklarını düşünmüştü. Nefesin asıl derdi ise Tahir'i bir daha kendi için böylesine güçsüz görmemekti. Ona ayakta tutacak gücü vermekti.

"Kızım hâlâ mı ya!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kızım hâlâ mı ya!"

"Ne demek hâlâ mı? Ne değişti ki Tahir?"

"Doktordan geldik, bak ne güzel konuştu. Yarını değil bugünü düşünün dedi. Hamileliğin tadını çıkar dedi. Sahi Nefes... Sen niye normal hamileler gibi davranmıyorsun?"
"Nasıl davranıyormuş normal hamileler?"
"Ne bilim kızım, uzatır işte ayaklarını. Canı sürekli bir şeyler ister, kocasını peşinde koşturur falan... Valla Asiye yengem öyle yapıyordu!"
Nefes bir anlık tebessüm etse de, içini kurcalayan şeyler rahat bırakmıyordu.

"Sen başka bir şey saklıyorsun!"

"Tövbe... Ne saklayacağım kızım!"

"Bilmiyorum Tahir, bak gözlerin kayıyor benimle konuşurken, bilmediğim bir şey var! Doktor sana ne dedi?"

Tahir, doktorun söyledikleri bir yana, gördüğü resmin içinden çıkamamıştı. Ne kadar saklamaya da çalışsa Nefes'ti bu, içinde kilitlerdi kat kat, yine de ondan saklayamazdı. Ama saklamak, belki de ilk kez ona yalan söylemek zorundaydı.

"Nefes! Tamam da, riv riv iyi bir şey dediysek, her fırsatta palamarın ucunu kaçır demedik ya!"

Tahir elini Nefesin karnına uzattı, yüzünü de karısından çekip kızına çevirdi.

"Kızım sen sakın anana çekip, böyle riv rivci olma, e mi!"

Nefes tam sinirle geri cevap verecekti ki, arkadan gelen İdris ile Nuranın sesiyle lafını içine çekti.

"Tahir! Uşağım hoşgeldiniz!"

"İdris! Gelmesek yüzünüzü unutturacaksınız ha!"

Zarif Sevda : Nefes İle TahirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin