Yıldız Masalı

1.6K 91 143
                                    

Bir ses yankılanır en derinden. Bu hüznün çözülemeyen adı olur. Yağmurlar dökülür gönlümden bir ince huzuru arar, bir ses duymak için çıkar pencereye. Aya âşık olmanın adını gökyüzü durağı koyar. Bazen durmaksızın, hiç beklemeden bir ses gelir, bir ses verir geceye. En uzak ülkelerin, aslında uzak olmadığını anlar sonra. Bir gökyüzünün altında hangi iki mesafe birbirinden ne kadar uzak olabilir diye düşünür. Kırılan göz kederlerinin, yanakların bir ince saç teline sardığı bu ömrün hüznüyle koşmak... Koşmak, koşmak... Nereden nereye; bir dağ evinden bir camiye, bir denize... Denize yürümek... Yeşilliklerin ardından maviye koşmak ama sarılamamak...

İnsan sarılamadığına koşsa ne bulur.

İnsan sarılıp sevemeyince nasıl kahrolur. Bir sevda cevabı arar ardından. Bir yâre sığmanın hüznünü taşır. İnce bir fısıltı olur gözleri fenerde takılı kalır. Kocaman bir nefes, teheccüt vakti... Vakti verene şükreder. Vakti verenden vaktine eşlik edecek yeni bir vakit ister. İster, bekler, bu yüzden koşmak gerekir; denize yaprakların uğultusunu dinlemek gerektiğini anlatmak... Bir kale olmak gerekir, bir liman bulmak gerekir. Ve bu koşmaların bir sonu olması gerekir.

Bu, içine çektiğin havanın bir durağı; bu, yeşilliklerin derinlerinden bir el uzanılan... İnsan boğulur. Kaçar, kaçmak bile daha çok boğulmak için daha büyük bir nedendir aslında. Bu yüzden o ince bir hüzün gibi yağan kederimizi saklayıp sarmalamak gerekir. Onu yeni doğmuş bir bebek gibi büyütmek gerekir. Özen göstermek, emek vermek... Herkesten, her şeyden öyle korumak gerekir ki, hiçbir gözyaşı bu kaleye dem vuramasın.

Kederini öyle sev ki; gün geldiğinde kendiyle beraber seni de yakmasın.

"Ben bir baharı taşımak istedim içimde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben bir baharı taşımak istedim içimde. Bir sancıya kapılıp gitmektense, gerçek bir hayalim olsun istedim. Gerçeğe dönüşeceğine emin olduğum, önü arkası sapasağlam bir hayal... İnsan hayal etmeyince çok sıkılıyor, bunu deneyimleyeli çok oldu. Bunu anladığım günden beri her kurmaya başladığım hayalin içindeki gerçeklik payını sorgular oldum. Bir sonraki aşamaya geçmeden önce, acaba gerçek dışı mı olsun, yoksa hayatın tam içinden mi yazayım der dururdum. Kazanan hep gerçek dışı olan olurdu. Çünkü daha güzeldi, eğlenceliydi. Gerçekleşeceğini düşündüğüm en güzel hayalimin içinde bile özgürlük yoktu. Şimdi aklıma gelmeyecek kadar güzel bir hayalim var."

"Gözlerinin içi öyle güzel parlıyor ki anlatırken, eminim hayallerindeki kadar güzel bir gerçeğin olur. Çünkü her insan kendi masalını yazmak ister. Bir yerlerde taşınsın, bir yerler aransın diye umut dilenir. Adım adım işlenen bir mezraya döner sonra, kurduğun bu masallar. Ne zaman kafan karışsa, yolunu kaybetsen küçücük bir karanlık kaybolur bu dünyada. Sen kaybettikçe, içinde bambaşka bir umut doğar. Sen kaybettim zannedersin, arka odalarda başka çiçekler açar. Biri nasılsın diye sorar, senin haberin dahi olmayan bir dünyada ne mucizeler doğar. Sen ararsın, aramak nasıl bir eylemse bulamadığın ne varsa onu yaşarsın."

Zarif Sevda : Nefes İle TahirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin