“Ben bir devreme bakayım, yardım edeyim!”
Nefes ayağa kalkmaya çalıştı.
“Ali dur, olur mu öyle şey!”
“Olur olur. O beceremez şimdi, askerdeyken de böyleydi. Hep en kötü çayı o demlerdi. Bir de eli yavaştı ki sorma yenge!”
Ali, içeriye geçip Tahir’le konuşmak için bu bahaneyi uydurmuştu. Ama Nefesti bu, Tahir’in çay demlemesini bilmez miydi? Yaptığı birçok iş gibi bunu da en güzeliyle yapardı. Neden böyle söylediğini anlayamadı ama üstelemedi.
“Tahir!”
“Ali! Devrem hayırdır sen niye geldin, Esma şimdiden seni attı mutfağa ha!”
“Oğlum derdimiz mutfak mı şimdi?”
“Neymiş ula bizim derdimiz?”
“Savcı bu işin peşinde dedim ya?”
“Hee dedin?”
“İstanbul’da Vedat’a ait ne kadar mülk varsa inceleme ve icra kararı çıkardı. Olay iyice büyüyor.”
“Bu adamın daha nesi var arkasında da büyüyor?”
“Daha neler çıkacak biz de merak ediyoruz.”
“Bana bak Ali! Şimdi tutuklayıp tutuklayıp serbest bırakacaksanız, kızı da ümitlendirme boşuna. Zaten her şey stres yapıyor. Bir de ona sevindim derken üzülmesin!”
“Yok devrem yok. Merak etme! Anlatılanlara göre evde çok iyi kanıtlar varmış. Savcı ne var ne yok Trabzon emniyetine istetti.”
Ali’nin ağzından çıkan kanıt kelimesiyle ikisi de put gibi kalakaldı. Ali lafı nereye koyacağını bazen böyle bilemez, kaş yapayım derken göz çıkarmasa olmazdı. Aslında derdi Tahir’e vermek istediği çok daha güzel bir haberdi. Ancak Tahir’in gözleri kocaman açılmış, elindeki bardağı tezgaha çarpıp çoktan Alinin üzerine yürümeye başlamıştı.
“Ne kanıtı Ali?”
“Ya ben de bilmiyorum işte. Savcıya götüren polisten duydum. Ben de onu diyecektim sana aslında.”
“Lafı ağzında dolandırmasana!”
“Ya işte bu psikopatın bir odası vardı ya, Nefesin abisinin resmini de oradan bulmuş Fikret’in adamları. Zaten öyle polisin kolay kolay açabileceği bir yerde değil. Fikret gibi arkası karanlık adamların işi. Bu Vedat psikopatı saplantılı sapığın teki. Kamera kayıtlarına ulaşamıyoruz adam sağlam kazığa bağlamış gittiği her yerde ama o odada sakladıkları iş görür diyorlar. Nefes yengemin yanında demedim belki yine kötü olur diye, gerçi sana demem ne kadar iyi onu da bilemedim ya...”
Tahir’in aklında kurduğu senaryolar bile delirmesine yetmişti. Ali’nin bir kolunu hızlıca tutup havaya kaldırdı. Sinirden öyle sıkmıştı ki, Ali ne anlatacağını şaşırdı.
“Ali... İçeride anlatmamayı nasıl akıl ettin bilmiyorum ama devrem yorma beni!”
“Ya bi sakin ol! Bana diyorsun da, şimdi damlayacaklar buraya, ne oluyor diye! Nefes’in, Yiğit’in eski resimleri falan var. Ben de hepsini görmedim ama Yiğit olduğu belliydi, bebeklik fotoğrafları falan. Ben belki görmek istersin diye dedim ama akıl yok bende, ne diye uyuyan Deli Tahir'i uyandırıyorsam!”
Tahir bu cümleyle az önce sıktığı kolu aniden indirdi. Aklından geçenler korkunçtu ama içinde Yiğit’in küçüklük fotoğraflarını görebilme ihtimalini duyunca fırtınası çabuk söndü. Bir şey demeye kalmadan Asiye girdi içeri.
“Ula kaç saattir ne ediyorsunuz burada! Kuruduk beklemekten, hayde siz geçin içeri, ben hallederim, hayde!”
Asiye mutfağı devralınca Tahire de söz kalmadı. Nefes varken başka soru da soramadı. Daha sonra karakola uğrayıp savcının eline geçmeden önce görebilme ihtimalini düşündü. İçi gülümsemek istediyse de bunu başarmak zordu çünkü bu işin arkasında aklını kurcalayan ve onu bekleyen başka şeyler de vardı. Böyle bir psikopat, neyi saklardı ki, sadece Yiğit'in bebeklik resimlerini mi?
...
“Hepsi bu zarfta devrem!”
“Ne? Bu kadar mı?”
“Ne bu kadar mı oğlum, zaten bunları zor aldım içinden, benzerleri var diye yoksa biliyorsun bunlar ölüm kalım meselesi.”
“Biliyorum biliyorum ama ne edeyim Ali! Ha sen söyle, böyle bir durumda sen olsan ne yapardın?”
Ali, savcıya teslim edilecek kutu içinden Tahire verebilecek birkaç resim ayırmıştı. Tahir zarfı kaptığı gibi ağzını açtı. Eli içine uzandı, önce derin bir nefes aldı, çıkarmadan önce bir duraksadı. Merakı geride kaldı, aklında sayısız soru işareti geziyordu. Birkaç tane olduğu belli olan fotoğrafları eline aldı. Üste kundağa sarılı küçük bir bebek vardı. Gözleri hala şimdi ki gibi boncuk boncuk, yüzü pamuk gibi belli, bakışları mert aynı bugünkü Yiğit... Tahir bir damla yaş akıttı üzerine. Aklından neler geçmemişti ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zarif Sevda : Nefes İle Tahir
FanficYorgun gönlün içinde... İkinci sezon finali sonrası yeni başlangıçlar... İçimizde kalanlar...