~32

262 17 23
                                    


"Kim geldiyse onu parçalara ayıracağım." diye homurdanan Ege'ye güldüm ve hızla kollarının arasından çıktım. Elini tutup yavaşça kapıya sürükledim onu. Kapının önüne geldiğimizde yavaşça onu geriye ittirdim. Her kim geldiyse beni Ege ile yalnız görüp saçmalamasını istemezdim.

Kapıyı araladığımda gelenin şizofren Rukiye teyze olduğunu gördüm. Bu kadın elimde kalacak, Allahtan bir ayağı çukurda bana gerek kalmıyor.

"Kız Deniğğğzzz, neydi bugün patır patır indin aşağıya. Anlat kız." diye hayıflanıp kolumu yana ittirdi ve ben davet dahi etmeden evime girdi. Ah! Rukiye teyze, ah!

Hızlıca salona geçtiği için Ege'yi görmemişti. Bu işime gelirdi. Ege'yi saklar, Rukiye teyzeyi de şutlardım. Rukiye teyze içeriden gelmem için bağırırken ben Ege'yi kolundan tuttuğum gibi odama soktum ve peşinden bende girdim.

"Ege, şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinle," diye telkin ettim Ege'yi. O da beni onaylarcasına mırıltılar çıkartıyordu. "Bu odadan çıktığın an resmi olarak ölüm fermanını imzalamış olursun. Rukiye teyzenin seni görmesi demek, bu evden gelecek 32 yıl boyunca çıkamayacak olmamız demek. Şimdi bebek, sakince burada otur. Yaramazlık yapma ve beni bekle. Geldiğimde sana kendi ellerimle içireceğim sana o çorbayı." Hızlı hızlı konuştuğum için nefes nefese kalmıştım. Ege dudaklarını aralamıştı ki, Rukiye teyzenin "Kız Denizzzz, neredesin?" diye bağırmasıyla suratını astı ve "Tamam, Deniz'im." demekle yetindi.

Aceleyle Ege'yi yanağından öptüm ve odadan hızla ayrıldım. Koşa koşa bir bardak su aldım ve Rukiye teyzeye götürdüm. "Ay Rukiye teyze, niye gelmiştin sen?"

"Kız sabah koştur koştur bir yere gidiyordun. Kocaya kaçıyorum dedin. O koca işi ne oldu diye soracaktım. Oldu mu o iş?" Rukiye teyzenin söyledikleriyle gözlerim yuvalarından fırlayacakmışçasına açılmıştı.

"Ne kocası Rukiye teyze? Sadece acelem vardı sabah." diyerek onu geçiştirmeye çalıştım. Tam o sırada aklımdan geçen fikirle muzipçe sırıttım ve hemen kol saatime göz atarmış gibi yaptım. Sonra hemen mükemmel oyunculuğumu kullanarak "Ayy! Rukiye teyze, benim hemen kütüphaneye gitmem gerekiyor. Yarın sınavım var da, malum öğrencilik."

Kendi söylediğim yalana inanacak konuma geldiğim için çok daha kolay oluyordu bu oyunculuk işi. Tabii bir de kendisi ertesi günün Pazar olduğunu bilmediği için artılarıma artı katıyordum.

"O zaman ben çıkayım bacaksız. Ama bunu hesabını soracağım sana. Sen hele bir kaç, o zaman görürsün dünya kaç bucak." Koltuktan kalkıp kapıya giderken buna benzer 958485949 tane daha nutuk çektikten sonra "Kocaya kaçma sakın." diyerek evden çıktı.

Rukiye teyze çıktığında odama adımlamaya başladım. Odaya girdiğimde yatakta uzanmış ve yorgunluğu gözünden okunan bir Ege gördüm. "O teyze, iyi mi?"

"Kısmen," Rukiye teyzeyi ilk gördüğümde bende böyle tepki vermiştim ama sonra bünye alışıyor.

"Ay! Boş verelim o teyzeyi. Biz en son nerede kalmıştık? Oradan devam edelim bence." diyerek hızlıca yataktan kalktı.

"Ay vallahi öküz," diye homurdanarak ondan kaçmaya başladım.




La la la la! 1k olduğkkk!! Teşekkürler hepinize. Bölüm bitti gidiyorum. Si yağ 🍯

Yağmur |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin