22- Kainat

30.4K 1.6K 441
                                    

373K

***

Ve şu saatten sonra benim nefretim; merhametimi ardında bırakarak tek başına ilerlemeye başladı.

Sinirden titreyen benliğimi kontrol etmeye çalışarak yerde baygın bir şekilde yatan Ahu'nun üzerinden kalktığımda bana dehşetle bakan Şerif ağabeyi umursamadan arkamı dönerek Diyar'ın kaldığı odaya geri döndüm. Elimde olmadan yaptığım sert hareketler odadaki ikilinin dikkatini çekerken yine elimde olmadan sertçe açtığım kapıyı aynı sertlikle çarparak kapatmıştım.

''Yavaaaaaş.'' Alayla konuşan Diyar'a attığım bir bakış yetmiş olacak ki yattığı yerden biraz doğrulmaya çalışarak bana daha dikkatli bakmaya başlamıştı.

''Ne oldu?'' Bu soruya karşı bozulan sinirlerim şaha kalkmış olacak ki beni alan gülme hissine bir türlü engel olamamış ve kendimi odadaki tekli koltuğa atarak kahkaha atmaya başlamıştım. Ertuğrul ve Diyar bana öylece bakarlarken ben gözlerimden akan yaşlara inat daha da fazla kahkaha atıyordum.

''Amca, bu deli galiba?''

''Akıllısı bizi bulmaz ki oğlum.'' Amca, yeğen aralarında konuşurken ben gülmeye devam ediyordum. Bu esnada açılan kapıdan içeriye giren Şerif ağabeyin yüzü hala aynı dehşet ifadesini koruyordu.

''Şerif, ne oldu?''

''Ağabey... Diyar ağabey... Ahu seni ziyaret etmek için gelmiş.'' Şerif ağabeyin kurduğu cümleden sonra küfür ederek ayağa kalkan Ertuğrul'un kolunu tutan Diyar, onu yanındaki sandalyeye tekrar oturtmuş ve ciddiyetle Şerif ağabeye cevap vermişti.

''Al içeri.''

''Ağabey... Alçin, Ahu'nun ağzına sıçtı.'' Bu cümleden sonra üç çift göz bana dönerken ben biraz sakinleşen benliğimi Şerif ağabeyin kurduğu cümleden sonra daha da kaybetmiştim. Ardı ardına gelen kahkahalarım odada yankılanırken gerçekten de keyifli olduğumu hissettim. Ahu'nun o hali aklıma geldikçe keyfim daha da yerine geliyordu.

''O ne demek lan!''

''Ağabey koridorda o kadınla konuşurken Alçin bir anda yanımda belirdi. Ahu'nun üstüne atlayarak resmen kadına ardı ardına yumruk atmaya başladı. Kadın bayılıp kaldı, şimdi acil bölümüne sevkettiler. Resmen şaftı kaydı kadının.'' Gülmemi zar zor bastırarak çıt çıkmayan odada birinin tepki vermesini beklemiştim ve yaklaşık iki dakika sonra ilk tepki Ertuğrul'dan gelmişti.

''Yiğidim benim be!'' diyerek hızla yanıma gelip önümde diz çökmüştü ve ben ona şaşkınlıkla bakarken yanaklarımı avuçlarının arasına alırken alnımdan öperek kafamı biraz sarsmıştı.

'' Millet deliye hasret biz akıllıya!'' Diyar'ın tepkisinden sonra Ertuğrul'la aynı anda attığımız kahkaha geriye kalan ufacık sinirlerimi de alıp götürmüştü. Şu anın her saniyesinin değerini bilmeliydim. Ailemin yanındaydım, babam bize kızıyor ve kuzenimle beraber kahkaha atıyordum. Her ne kadar onlar benim kim olduğumu bilmeseler de biz bir aileydik ve gizlenen gerçeklere rağmen bunu bana hissettiren onlardı.

🔥🔥 2 Hafta Sonra

''Bok vardı da inat ettin...'' Sinirle söylenerek salondaki koltuğa kendini atan Aktan'a kısa bir bakış atarak yavaşça yürüyen ihtiyara destek olmaya devam ettim.

''Al o tekerlekli sandalyeyi götüne sok! Taş gibi adamım ben, hangi babayiğit beni sandalyesine oturtacakmış. Peh!''

''Amca kapı ve salon arasındaki kısacık mesafeyi beş dakikadır bebek adımlarıyla aşmaya çalışıyorsun. Acaba Aktan ağabeyi dinlesemiydin?''

SALTANAT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin