33- Beklenmeyen kişi

9.8K 750 417
                                    

  🔥

Yatakta Aktan'a sarılmış öylece yatarken gözümü kırpmaya korkuyordum. Açıkçası son yarım saattir birinin odaya dalarak kaçmamız gerektiğini söylemesini bekliyordum. Ya da etrafı saran silah seslerini duymayı. Çünkü ne zaman huzurlu bir ortamda olsam o an mutlaka bozuluyordu. Şimdi burada sakince yatmamız bana o kadar imkansız geliyordu ki ister istemez huzursuz oluyordum.

"Güzelim... Artık gitmemiz lazım."

"Gidelim, güzel adamım."

"Nereye gideceğimizi sormayacak mısın?"

"Yanındayım, gerisi pek de önemli değil. Sadece babamları merak ediyorum."

"Merak etme, hepsini bizim eve gönderdim. Şimdi biz de onların yanına gitmeliyiz."

"Olur." Son kez saçlarımı koklayarak öpen adamın boynuna dudaklarımı bastırdım ve ayağa kalktım. Kapıya benden önce varan Aktan, arkasını dönerek bana elini uzattığında gülümseyerek elini tuttum. Parmaklarımız iç içe geçerken biraz daha gülümsedim ve iç çektim.

Ruhumun kıyılarına ne güzel de vuruyorsun be adam. Tüm izlerini sahilimde bırakıyor, adımların adımlarıma yol gösteriyor.

"Ölümüm olacaksın benim."

Kurduğum cümleden sonra merdivenlerin başında duraksayan Aktan bana dönmüş ve kaşlarını kaldırarak gözlerimin içine bakmıştı.

"Nefesim olan kadına neden ölüm olayım?"

"Isıra ısıra severim seni!" Bir anda ağzımdan hoyratça çıkan bu kelimeler beni bile büyük bir şoka uğratırken karşımda duran Aktan önce bir şey demek ister gibi dudaklarını hafifçe aralamış daha sonra da o muhteşem dudakları birbirine bastırarak elmacık kemikleri belirginleşene kadar gülümsemişti.

"Isıra ısıra sev lan beni!" Ellerindeki elimi çekerek beni göğsüne saklayan adamın sarılışına büyük bir keyifle karşılık verdim.

"Hadi gidelim artık küçük Şirine'm. Otelde kimse kalmamıştır."

"Nasıl yani? Herkes nereye gitti?"

"Dedim ya güzelim, herkes benim evimde."

"Hira?"

"Tunç onları çoktan göndermiştir."

"Anladım, gidelim o zaman."

"Gidelim Şirine'm gidelim."

Otelden çıktığımızda ıssız sokakta parıldayan beyaz arabaya doğru ilerledik. Etrafta kimsenin olmaması beni huzursuz etmişti.

"Neden hiç koruma yok."

"Böylesi daha güvenli, dikkat çekmek istemeyiz." Bir şey demedim ve ön kapıyı açarak arabaya bindim. Aktan da şoför koltuğuna oturduğunda beklemeden arabayı çalıştırdı.

"Güzelim, neden bu kadar huzursuzsun?"

"Bilmiyorum... Sanki kötü bir şeyler olacak gibi hissediyorum Aktan."

"Bunu hissetmen gayet doğal, normal bir günümüz olmadı ki."

Ona hak vererek sessiz kalmayı tercih ettim. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra geldiğimiz eve kısaca göz gezdirdim. Önünde kocaman havuzu olan büyük bir villaya gelmiştik. Çevreyi sarıp sarmalayan korumaların fazlalığı gözüme çarparken alışmış olduğum bu görüntüye tepki vermeden çoktan kapıyı bizim için açmış çalışana kafamla selam vererek eve girdim.

"Sonunda gelebildiniz!" Salonun kapısında bizi karşılayan babamın açmış olduğu kollarının arasına girerek ona sıkıca sarıldım.

"Patladın mı!" Aktan'ın babama karşı kullanmış olduğu huysuz ses tonu gülümsememe neden olmuştu. İkisi de birbirinden beterdi.

SALTANAT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin