Bölüm Yirmi İki

1.1K 89 295
                                    

Güneş ışıklarının kirpiklerimi taciz etmesiyle bitkince gözlerimi kırpıştırdım. Günün o ilk ışıkları savurganca döşenmiş odanın halısında birikiyor,  odayı sürreal bir şekilde limoni sarı rengine boyuyordu.
Nerede olduğumu anlamam için bir süre geçti.

Burası benim karavanım değildi. Benim erkeklik- sığınağımda (man cave) böylesine varlıklı dekorlar bulunmuyordu...

Doğrulup da bakışlarımı komidinin üzerindeki alarmlı saate sürükledim. Kırmızı renkli karakterler retinema saatin 6.30 olduğunu işliyordu. Gayet pahalı bir saatti.

Evet pekala Jared'ın yaz evindeydik. Yani uyuyakalmamıştım ve dolayısıyla herhangi bir çekimi kaçırmamıştım da. Çünkü tatildeydik.

Vicki sessizce inleyip bana sokuldu. Vücudu çıplak göğsüme karşı sıcacıktı.

Bir anlığına hiç hareket etmeden o ipek kumaşların altında yattım, karımın güzelliği ile yakınlığı belleğime attım. Ve aşırı parlak gün ışığını... Biraz uyuklamış olmalıyım ki tekrardan başımı kaldırdığımda güneş farklı bir açıdan geliyordu.

Miskince esnerken sonunda yere basıp ses çıkarmadan banyoya doğru yürümeye başladım.

Odanın şaşılmaz kusursuzluğunu tekrardan fark ettim.

Bir iç çekip suyu açtıktan sonra başımı beyaz dekorlu duvara yasladım ve suyun ufak derecikler suretiyle vücudumda gezinip ayak uçlarımda birikmesine izin verdim.

Dün gece yaşananlar gerçek olamaz.

Bir elimi saçlarımdan geçirip gözlerimi sıkıca yumdum. Şiddetli akan ve sağanağı andıran suyun yüzümü tokatlamasına izin verdim. Bu beni ne olduğunu anlamaz bir şekilde bırakırken aynı zamanda her bir damla su vücuduma küçük buzdan iğneler gibi saplanıyordu. Hızlıca nefes alıp verip ellerimi yüzüme götürdüm ardından suyun altında durup suyun vücudumda beliren tüm yorgunluğu alıp gitmesini istedim.

Dün gece yaşananlar gerçek olamaz.

Gayretsizce sabunlu ellerimi vücuduma sürtmeye başladım. Vücudumun tüm hepsini içine almasını, köpürmesini sabit basınçlı banyoda durulanmasını izledim. Duş başlığından gelen suyun güçlü basıncının gerginlikten sırtımda oluşan düğümleri açmasına izin verdim.

Dün gece yaşananlar gerçek olamaz.

Yaklaşık altı dakika geçtikten sonra suyu kapattım ve duştan çıktım. Ardından kıpkırmızı olmuş yüzüm ile titreyen gövdemin yansımasına bir baktım.

Kaslıydım ama inceydim. Uzundum ancak fazla değil. Gözlerimin kenarındaki tuhaf kırışıklıklar ise yaşımı genç gösteren iyi yapılı vücudumun aksine beni yaşlı ve yorgun gösteriyor bana ihanet ediyordu.

Yavaş yavaş uzayan sakallarım yüzünden yabani ve iki hafta boyunca alem yapmış gibi darmadağın görünüyordum.

Çaresiz bir şekilde dün gece yaşananları baskılamaya, düşünmeye çalışırken bir yandan da yüzüme su çırptım ve kafayı yememek için kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Çekmeceleri karıştırıp bej pantolon ile mavi bir tişört seçip giyinmek için tekrar banyoya döndüm.

Aynaya tekrar bakma riskini aldım ki kahretsin. Sabahları o aksi görüntüm ile göz göze gelmek oldukça zordu.

Her şey yolunda. Bunu yapabilirim...

Giyindikten sonra odaya geri döndüm ve çocuklara bakmaya gitmeden önce hala uyuyan Vicki'yi yanağından öptüm.

Nobody Sees Nobody Knows // Cockles (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin