Bölüm On Sekiz

1.1K 87 97
                                    

"Sana özel olan bir su kasidesi ha? Bilemedim şimdi..." Richard sırıttı ve sorumu bekletirken kendini geriye doğru bırakıp berrak masmavi sırtüstü yüzmeye başladı.

"Hadi ama." Ona hırçınca surat asıp ona oyuncu bir şekilde su attım.

"Evet adamım." Jared bile ısrar etti. "Ben de samimi olarak meraklandım şimdi. O ne derdi?"

"Doğal olarak bu konu hakkında hiç kafa yormadım." Richard farkında olmadan çenesini düşünceli bir şekilde kaşıdı. "Şeye ne dersiniz? Yeteneksiz bir herif vardı adı Misha'ydı. Tüm rolleri erkeklik cazibesiyle kaptı -"

Sözünü ona attığım şeytani su dalgası kesti ve tam yüzüne isabet eden sular Jared'ın kahkaha atmasına sebep oldu.

Muzafferce sırıttım ve ona püskürttüğüm suların yüzünden süzülmesini izledim. Bu onu kendine getirirdi.

Vay be" Tahmoh, Richard'ın göl suyu tükürmeye başlamasıyla gözlerini kocaman açarak kahkaha attı. "Hangisi daha barbarcaydı bilemiyorum Misha'nın  şu anki hali mi yoksa Richie'nin ... akılda kalıcı kasidesi mi?"

Richard bana çok bilmişçe baktı.

Gözlerimi dramatik bir şekilde devirdim ve ona doğru zorlukla ilerledim.

"Erkeklik cazibesi mi? Hadi ama beni işe aldılar çünkü aşırı derecede sikik bir derecede güzeldim büyüleyici. Benim gibi bir fırsatı kaçırsalardı bu sanata bir ihanet olurdu."

Bizimkiler ben konuştukça beni gözlerinde hınzırlıkla izlediler. "Mükemmel görünüşüm, rüzgar savurmuş gibi saçlarım, etkileyici, büyüleyici sesim, ateşli dudaklarım... ölümcül bir şekilde ateşli ve delicesine sevimli..." Tahmoh gırtlağımdan çıkardığım en iyi Cas sesimle konuşmama gülerken öksüre öksüre ağzını kapatmak zorunda kaldı. "Evet bence de beni işe alanlar ne yaptıklarını biliyorlardı." yüzsüzlükle sözümü sonlandırdım.

"Her ne diyorsan." Richard beni geçiştirdi ve Jared kısa bir kahkaha attı. Ardından konuştu.

"Hey Misha Facebookta ilişki durumunu kendiyle evli olarak değiştirmeye ne dersin?" ona mızmızca bir bakış atarken herkes kıkırdadı.

"Kıçını suya çekip de seni boğmama ne dersin?"

"Ama Jared haklı biliyorsundur umarım?" Jensen huysuzca sesini çıkardı. "Rastgele herkes şaşkın, trençkot içindeki bir muhasebeci rolünün üstesinden gelebilirdi."

Ona sırıtarak tüm bu konuşmayı tüm rekabet ile devam ettirmeye, bir şov yapmaya karar verdim.

"Ama herkes benim mükemmel mavi gözlerime sahip olamazdı" cilveli bir şekilde ona kirpiklerimin ardından göz kırpıştırdım. O şişe buna somurtup yüzerek yanımızdan uzaklaştı ve başka bir gruba katıldı.

Bizimkilerle biraz daha şakalaştık, konuşarak kahkahalar atarak zamanı keyifli bir belirsizlikte geçirdik. Tüm bu gezi fikri dahiyaneydi : rahatlamak, kafamızı toparlamak için bir fırsat bulmak ve stüdyo adındaki aşırı meşgul arı kovanından bir süre ayrı kalmak...

Bir süre sonra birkaçı gölden çıkıp havlularına sarılmaya başladılar. Bense suyu terk etmek için hazır değildim.

Bu yüzden uzunca, rahatlatıcı bir yüzüşe çıkmaya karar verdim.

Artık stüdyoda olmadığımız için rutinim olan sabah koşumu koşmamıştım bu yüzden kaslarımın harcanmak için yalvaran patlayıcı bir enerji ile dolup taştığını hissedebiliyordum.

Güçlü bir dalgalanmayla buz gibi, turkuaz suyun içinde güçlü uzuvlarımı hareket ettirerek yüzmeye başladım.

Bacaklarım beklenti ile yanıyor , beni daha ileri götürme hedefiyle ağrıyordu. Şiddetli bir şekilde bacaklarımı çırptım, ve malum buraya gelirken yolda uzun süre hareketsiz kalmış bedenimin alışkın olduğum kaslarımın o yanma hissiyle kendime geldim.

Nobody Sees Nobody Knows // Cockles (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin