Bölüm İki

1.7K 119 263
                                    

Banyonun kapı kulpunun üzerinde gezinen ellerim ağzıma uçtu ve şokla arkama döndüm.

"Neler ol..."

"Sakinleş ahbap..."

Jared yatağıma yayılmış, uzun bacakları kenardan taşmışça bir şekilde bana manyak manyak sırıtıyordu. Kahrolası geyik... Üstelik kalp çarpıntım olduğunu iyi biliyor.

Derince bir nefes aldım ve kasılan dizlerim rahatlıkla gevşedi. Sakin ol Misha;  aptal şey isteri nöbetini garanti altına almıyor.

"Oh, sadece sensin"

"Değil mi? Sadece Jared; multi-dolar eğlence ara-"

"Burada ne işin var senin?"

Jared arsızca beni umursamadı ve telefonunu indirdi " mekanını kilitlememişsin ben de seninle konuşmaya geldim"

"Ne hakkında?" sesimdeki keskinliği bastırmadım. En yakın arkadaşlarıma patlamayı sevmiyorum ancak yorgundum ve duşumla özel bir buluşma yapmak için can atıyordum.

Jared bir iç çekti ve yavaşça ayağa kalktı. Beni inceleyen pırıl pırıl olan ela gözlerine baktım. Neşeli ve gizemliydi.

"Cevabın için bir sonraki milenyumu bekleyemem Padalecki." Gözlerimi devirdim. Ve bununla birlikte hemencecik Jared'ın yüzünde şeytani bir sırıtış belirdi.

"Kötü bir moddasın."

Kollarımı göğsümde birleştirdim ve soğukça cevap çarptım.

"Oh öyle mi nasıl anladın?"

"Bak tamam, seni anlıyorum" sırıtışı mümkünmüş gibi genişledi. " Görünüşe bakılırsa şeyden beri... adet öncesi sendromu yaşıyor gibisin... Yani... bilirsin" Jared bana fazla belirtmeye çalıştığı bir göz kırptı ve bir kaşımın kalkmasına sebep oldu.

"Sanırım daha açık olman ger-"

"Destiel canon olduğundan beri tabii ki. Ben senin huysuzluğunu pekala affedebilirim ama bugün sette daha az kaktüs gibi olmalısın  çünkü en son baktığımda bugün senin Jensen'ı öptüğün gün olacaktı."

Öpüşme sahnesi...

Aslında hiç unutmamış olsam da bu hatırlatma birden kalbimin hızlanmasına sebep oldu. Ne de olsa Jensen ile yiyişmek öyle unutulacak bir şey değildi.

"Ne diyim? Beni şaşırmış hayal et." mırıldandım. Ama Jared beni tamamen görmezden geldi ve sersemliklerine devam etti.

"Bak tam eğildiğinde yapacağın şey-"

"Senin yapacağın şey ne biliyor musun , çeneni kapatmak" sertçe sözünü kestim.

Bu tüm Destiel şeyinin beni ve Jensen'ı rahatsız etmesi bir sır değildi elbette. Sanırım bu yılın en hafife alınmış şeyi. Hayranlara göre biz bunda geç bile kaldık; ekibe göre bu çok komik bir şaka. Jensen ve bana göre ise bu bir kabus. Evet, destielin her şeyini delicesine seviyorum ama bu Jensenile arkadaşlığımızda kara bir lekeye dönüşebilir. En yakın erkek dostlarımdan birini öpmek alışılmışın dışında bir aksilik ortaya çıkaracak ve üstelik yazarların o odada daha neler neler yazdığını bilmek dahi istemiyorum.

Her neyse, biz ne bekliyorduk ki; tüm o dört ve beşinci sezonlardaki belli belirsiz cinsel gerilimler, dudak yalamalar, gözle birbirimizi soymalar veya 'bildiğim iki kesin şey var birincisi: Ernie ve Bertie gayler ' gibi replikler. Yani bunun söylenmesinin amacı ne olabilir ki? Ne bekliyorduk Dean'in 'Ben Thelma sen de Louis'sin haydi el ele tutuşup sonsuzluğa kürek çekelim' demesiyle? Dean'in bariz biseksüelliğinden bahsetmiyorum bile; Dean'in bardaki adam hakkında gay şeysi demesi, Doktor Sexy'e gizliden gizliye yanık olması, gay avcı çiftle yakından ilgilenmesi ve daha bilmem ne alıntılar...

Nobody Sees Nobody Knows // Cockles (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin