TADINDA AŞK

5 bölüm

Selamm ben geldimm ...

Nasılsınız ...

Yorum ve oylayamayı unutmayın lütfen ..

Sevgiler ❤❤❤

🔴🔵🔴🔵🔴🔵🔴🔵🔴🔵🔴🔴🔵🔴🔵

Sabah çalan telefonum ile gözlerimi açtım. Daha doğrusu ben açtığımı zannediyordum. Ama onlar açılmamakta bana direniyordu. "Tabii Lidya hanım sabaha karşı yatınca direnmeleri gayet normal değil mi ? "
İç sesimi bir yerde terk etmek istiyordum. Hep bu kadar haklı olmak zorundamıydı ? Telefonum ısrarla çalmaya devam ediyordu. Uzandım.
Alıp açtım.

Aslı esneme sesiyle beraber bana "Ğüñâýýďığıñññ " dedi. Bende ona güldüm. Uyku onun için çok önemliydi. Asla 7 saat uykusunu almadan kalkmazdı. Arada az uyuduğunda ise kafası yerinde olmazdı. O zaman da hiç çekilmezdi.

"Günaydın,uykucu şirin "

"Ay sabahın köründe kalkmak zorundamıyız ya ne olur öğlen gitsek"

"Olmaz kuzu, tırmanışa başlamalıyız biliyorsun "

"Ay tamam be .. hadi kahvaltıya inelim hazırlan da "

"Tamam on beş  dakika sonra aşağıdayım"

"Hadi bakalım " telefonu kapatıp, kalktım. Banyo işlerinden sonra kalın kıyafetlerimi giydim. Dağa doğru hazırlık tırmanışları yapacaktık. Ve donmak istemiyordum. Yün içlik, üstüne kalın tayt ve kazak giydim. Kalın yün çorap geçirdim. Evet hazirandı.... şok olduğunuzu görebiliyorum ama dağ buz gibiydi. Orada giyinecek yer olmadığına göre de odada giyinmem gerekiyordu.
Makinalarımı kontrol ettim. Çantamı son kez gözden geçirdim. Bugün ilk defa 1000 m. tırmanış yürüyüşü yapacaktık. Ve yanımızda,ona göre malzemelerimizin olması gerekiyordu. Botlarımı giydim. Kalın şişme montumu elime aldım. Çantamı ve makinalarımı omzuma alıp, odadan çıktım.

Kahvaltı salonunda ki Tuna ve Ceren'in yanına oturdum. Onlarda hazırdı. Biraz sonra Aslı geldi. Oda gördüğüm kadarı ile hazırdı. Kahvaltıdan sonra bizi dağın yamacına götürecek araca bindik.

Araç bizi bırakınca yavaş yavaş tırmanma parkuruna ilerledik. Ve tırmanışımız başladı. Parkur çok dik değildi. Ama kayalar ve girintili çıkıntılı yol, bizi biraz yoruyordu. Elimde fotoğraf makinam,sürekli bir kare yakalayıp deklanşöre basıyordum. Manzara şahaneydi.

1000 m. Size kısa ve kolay gibi gelebilir ama yukarı doğru çıkarken, emin olun bir yerlerinizden su gibi ter akıyor. Benim de şu an ayaklarım yavaş yavaş direnişe geçmişti.

Yarı yolda dağcıların kampında biraz mola vermek için durduk. Ben biraz dinlenip, hemen fotoğraf çekmeye başlarken Ceren bir kaç dağcı ile konuşmaya başlamıştı. Tuna ise onu kameraya alıyordu. Aslı'nın pestili çıkmıştı. Biliyorum nefret ediyordu ama yine de benimle gelmekten de vazgeçmiyordu. Canım kankam ...

"Aso manzara şahane değil mi ?"

"Hımm, götüm dondu "

"Cık cık cık sen ne terbiyesiz bir kız oldun yahu "

"Ne terbiyesizi be .. doğruyu söyledim."

"Ama üzgünüm daha da donacak o totoşun "

"Biliyorum, ahhhh "

Birden bağırmasıyla ona doğru atıldım. Kolundan tuttum.

"Ne oldu kuzum, iyimisin ?"

"Bacağımın içinde bir şey var ve beni ısırıyor "