Selamm ...
İlk bölümde bu hikayenin basit ama keyifli bir hikaye olacağından bahsetmiştim. Sizin için nasıl oldu bilmiyorum ama ben özellikle Lidya ve Aslı'yı yazarken çok severek ve eğlenerek yazdım. Bu benim için de değişik bir deneyim oldu. Ama tabii romantik komedi yazmak dram yazmaktan daha zormuş onu da anladım. Ben dram aşk yazmayı daha çok seviyorum. 😊
Lidya ve Admir'in aşk maceralarını çok uzatmayacağım. Yaklaşık 5 yada 6 bölüme bitirmiş olacağım.
Tabiki yeni kurgular da var üzerinde çalıştığım ama ne çıkacak artık bahtımıza 😊Yazmayı sevdiğim için yazdığımı tüm hikayelerimde söylemiştim. Benim hayalim yazmaktı ve bunu da gerçekleştirdiğim için mutluyum..
Ve verdiğiniz tüm desteklere oylara ve hayalet okuyucular dahil herkese yürekten çok teşekkür ederim.. 🙏🙏
Sevgiyle ve evde kalın ❤❤❤
☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇☇
Ve kapıda ki adama öylece şok ile bakakaldım. Önce bir yutkundum. Sırtımdan bir kaç damla ter kıçıma doğru hızla indi. Sonra bir kez daha yutkundum.
Çünkü karşımda çatık kaşları ve öfkeli suratı ile dedem bana bakıyordu.
"De .. dede "
"Ne dede ne ? Senin geleceğin yok ben geldim. Hadi çekil kapının önünden de gireyim yoruldum "
Şaşkınlıkla geriye doğru çekildim. Dedem bir hışımla içeriye girdi. Ve ayakkabılarını çıkardı. Ben öyle alık alık onu izliyordum.
Dedem salona geçerken ben sokak kapısını kapatıp arkasından yürüdüm. Biraz önce Admir ile öpüştüğümüz koltuğa kuruldu dedem ...
Ama şahaneydi Lidya, adam resmen sana aşk şiirleri yazdı koltukta ...
Gülümsedim.
"Neye gülüyorsun ?" Dedemin sesi ile kendimi toparladım.
"Ne ! Hiç, yani ben geldiğine çok sevindim dedeciğim."
"Gel o zaman yanıma da sana bir sarılayım "
Dedeme doğru ilerledim. Ve yanına oturdum. Bana bir kedi yavrusuna sarılır gibi sarıldı. Ah ne kadar özlemişim ... bende ona sarıldım.
Admir nerelerdeydi yahu ? Az önce kapıda beni ... öhöm ... topla kendini Lidya .. Peki ben Admir'i dedeme nasıl açıklayacaktım bunu düşün kızım.. Gerçekten hiç bir fikrim yoktu.
Aman düşündüğün şeye bak Lidya sevgilim dersin olur biter ...
Dedemle ayrıldık ama elimi sımsıkı tutmuş bırakmıyordu.
"Haylaz kız,hani gelecektin ? "
"Gelecektim dedeciğim ama ... "
"Ama ne.. gelecekmişmiş .. ancak salla deli kız , hadi bari bende inandım "
"Yaaaa dede "
Ona bir daha sarıldım. Ben onun nazlı kuzusuydum. Oda benim sırtımı her daim yasladığım, kaya gibi sapasağlam dimdik, arkamda duran koca çınarımdı... Annem ve babamdan sonra tek yadigarımdı. Gözlerim doldu ...
Ahhh Lidya delisin melisin ama iyi ki senin iç sesinim ...
"Öhö öhö " diyen bir ses ile kendimi toparlayıp hızla dedemden ayrıldım. Anıları yad ederken, Admir tamamen aklımdan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TADINDA AŞK
RomanceBir Kare'ye sığar mı Aşk Ya da Bir Tencereye .... Biri dünyayı dolaşan bir fotoğrafçı .. Biri kendini yemeklere adamış ünlü bir şef ... Bir trende yolları kesişirse ne olur ....