20.bölüm

564 62 10
                                    

Kaldı son iki .... ondan sonra Yüreğimdeki Rüzgar ile devam edeceğiz hikayelere ....

İyisinizdir inşallah ...

Evde ve sevgi ile kalın ❤❤

♥♥♥♥♥♥♥♥♥

Gözlerimi açmaya çalıştım ama sanki biri göz kapaklarıma taş koymuş gibi bir ağırlık vardı üstlerinde açamıyordum. Burnuma hastane kokusu geliyordu. Son sahneler beynimden bir film şeridi gibi görsel bir şölen halinde yansıdı zihnime ...

Offf Allahım .... ben bayılmışmıydım..

En son her yer karanlıktı. Admir endişeli gözlerle bana bakıyordu. Ve ben karanlığa düşmüştüm.

Rezil oldun rezil ... ne var bayılacak sanki ilk defa evlilik teklifi alan sensin ... yuhh yani ...

Evet ilk alan ben değildim ama bana ilk defa sevdiğim bir adam tarafından evlilik teklif ediliyordu. Üstelik bunu aileler önünde herkesin içinde yapıyordu. Bir de haberim olmadan yani emrivaki ...

ayyy kusura bakmayın Lidya hanım ama evlilik teklifini haberli yapıldığı nerede görülmüş acaba ?

Ya tamam haberli olmaz tabii de, yani ailesi filan ne bileyim bari yalnız olsaydık hiç olmazsa ... 

he o zaman bayılmayacaktın sanki

İç sesimle kavga edemeyecek kadar yorgun hissediyordum kendimi..

Ayak sesleri duyuyordum sanki birde fısıltılar...

"Ay niye bayıldı ki, bana bak bir haltlar yemediniz değil mi ? Kız hamile filan olmasın ? "

Ay hadi inşallah ..

Tövbe tövbe ....

Aysun teyzeydi bu, muhtemelen Admir'e söylüyordu bunları ...

Allahım bu kulunu yerin dibine alaydın ya ...  bayıltmayaydın  keşke,direkt alaydın..
Kadıncağızı neleri düşünmeye sevk ettim ya ...

"Anne saçmalama, ne hamileliği "

"Ne bileyim yavrum, birden bayılınca yani aklıma geldi "

"Galiba kendine geliyor " bu da Aslıydı.

olum bu odada kaç kişi var yahu ..  hastane odası değil, tcdd tren garı sanki ...

Yavaşca yutkunarak, gözlerimi kırpıştırdım. Ve birbirine yapışan kirpiklerimi açılmaya zorladım.

Nihayet gözlerimi açtım. Ama biraz bulanık görüyordum. Bir kaç daha gözlerimi kırpıştırdım ve tamamen net görene kadar devam ettim.

Elimi bir el tuttu. Admir yatağın yanında durmuş, bana hem endişeli,hemde çökmüş omuzları ile bakıyordu. Çok perişan görünüyordu.

Haline üzüldüm...

Aferin Lidya gene bir çuval inciri berbat ettin ...

"Güzelim, nasıl hissediyorsun kendini,

Konuşmak istiyordum ama boğazım kupkuruydu.

"Su " diyebildim sadece ..

Admir elimi bırakıp, hemen küçük bir pet suyun kapağını açtı ve benim boynum ile sırtım arasına yavaşça kolunu soktu. Beni biraz kaldırdı. Suyu ağzıma dayadı. Bir kaç yudum içtikten sonra, şişeyi çekti. Kolunu da yine yavaş bir hareketle çekti ve başımı yastığa geri koydum. Kolumda serum yoktu ama sanırım serum takıp çıkarmışlardı çünkü sol kolumda takılı olduğu yerde, şu an bant vardı ve orası acıyordu.

TADINDA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin