Selammm ...
Hikayemi okuyan ve destekleyen herkese teşekkür ederim. Biraz uzun bir ara oldu ama babam rahatsız ve onunla ilgilenmem gerekti kusuruma bakmayın ..
Sevgiler
💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛
Sanki bir masal yaşıyor gibiydim. Beyaz atlı prens gelip beni almış ve o uzak diyarlara götürmüştü.
"Lidyaaaa " diye böğüren bir ses ile masal diyarından çıkıp hayatın acı gerçeklerine geri dönmem bir oldu ....
Dedim ya kızım sen de şans yok .....
Diyen iç sesimi susturup Admir'in şaşkın bakışlarının olduğu tarafa döndüm. Ve Aslı kararmış gözler ile bana bakıyordu. Yanında bir adet sinirli Mustafa ile ...
Admir benden önce ayağa kalkmıştı. Bana elini uzatmıştı. Ama benim o ses tonundan sonra sinirlerim bozulmuştu. Sanki Aslı benim arkadaşım değil annemdi. Ya da babamdı da bizi basmıştı.
Dua et deden değil Lidya ... Allah muhafaza ..
Bu ne şiddet bu ne celaldi acaba?
Admir'in elini tuttum ve ayağa kalkıp üstümü silkeledim. Ve Admir'e dönüp gülümsedim. Admir'in de en az benim kadar şaşkın olduğunu görebiliyordum. Sonra bir hışımla tekrar Aslı'ya döndüm.
"Niye böğürüyorsun acaba? " ses tonum sessiz kumsalda yankılanmıştı.
"Neğğğ böğüreceğimmm beee bizi bırağıbb neyeye gittiğnizssz siz acebaaa?"
Eyvahh bu zoom olmuş kızım.. nereye kaçsan acaba Lidya Rezillik diz boyu bu gece sana ...
Tam ağzımı açıp Allah ne verdiyse söveceğim sıra da, Admir'in elimi hafifçe sıkmasıyla durdum. Admir Mustafa'ya doğru ilerleyince onunla birlikte ilerledim. Tam diplerine gelip durduğumuzda, Admir Mustafa'ya doğru eğildi. Ve
"Musti, Aslı biraz fazla içmiş sanırım keşke eve götürseydin kardeşim " diye ona hafifçe fısıldadı.
Ayy kibar sevgilim benim ... sus be biraz kibar sevgilim de ne ... ama yalanmı bak nasıl kibar kibar söyledi ...
Ben iç sesimle savaşırken Mustafa Admir'e omuzlarını silkerek cevap verdi.
"Valla denedim ama ısrarla yengeyi görmek istedi. "
Hay yenge diyen dillerini eşşek arısı soksun Mustafa emi .. yengelere gelesin Mustafa ..
"Tamam o halde eve bırak sen bizi " diyerek konuyu daha uzatmayıp, gözlerimi devirdim ve Admir'e baktım. Güzel gecem Aslı'nın saçmalaması sonucu mahvolmuştu. Ama nasıl olsa ayılacaktı. Ben de bunun hesabını ona soracaktım. Admir'in elini bırakıp, gözleri sarhoşluktan şaşıbeş olmuş arkadaşımın koluna girdim.
Ve arabaya doğru yürümeye başladık. Admir ve Mustafa'da arkamızdan geliyordu.
"Beğnn seni çoggg aradığımmm ama yok ... Lidya yok.. "
Güldüm. Saçmalamaya devam ediyordu. Hızlandım. Onu da sürükledim. O hala " Lidya yok " diye kendi kendine konuşuyordu. Arabanın yanına geldiğimizde, biz arkaya onlar öne bindi. Ve hareket ettik.
Aslı dizlerime uzanmak istedi ama izin vermedim. Uyursa uyandıramazdım. Ve bu gece bir rezillik daha çekmeye tahammülüm kalmamıştı.
"Aso canım sakın uyuma olur mu ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TADINDA AŞK
RomanceBir Kare'ye sığar mı Aşk Ya da Bir Tencereye .... Biri dünyayı dolaşan bir fotoğrafçı .. Biri kendini yemeklere adamış ünlü bir şef ... Bir trende yolları kesişirse ne olur ....