10 | Love Mission

2.1K 145 66
                                    

Namjoon valizi arabanın arkasına yerleştirmek için canla başla çabalarken dişlerinin arasından tısladı.
"Ne koydun bunun içine, evini mi?"

Kız sevimli bir ifadeyle ellerini iki yana açıp gülümsedi. "Benim artı Minseo'nun kıyafetleri bu kadar oldu. Ne yapabilirim!"

Namjoon başarmanın haklı gururuyla omuzlarını oynattı ve bagajı kapattı.
Yerde, kucağına alması için sabırla bekleyen Minseo'yu kucaklayıp arka kapıyı açtı ve kızını araba koltuğuna yerleştirdi. Hızlı ama kontrollü şekilde önce araba koltuğunun kemerini, sonra da emniyet kemerini bağladı. Kendisi de arabaya bindikten sonra kapıları kilitleyen Sooyoung'un da binmesini beklerken direksiyonda parmaklarıyla ritim tutuyordu.

Nihayet kız da kendisini koltuğa bırakıp kemerini bağlayınca, Namjoon keyifle gülümsedi. "Kim Turizm! Hazır mıyız?"

"+1 Park Turizm ile, hazırız!"

Arkadan Minseo küçük ellerini yumruk yapmış, havada sallıyordu. "Ben de çooook hazırıım!"

"Küçük prensesim hazırsa, arabayı çalıştırayım o zaman. Her sözünüz benim için emirdir Prenses Minseo!"

Kızın kıkırdaması üzerine Namjoon keyifli bir ruh haliyle arabayı sürmeye koyuldu. Bir süre sadece navigasyondan gelen yönlendirme sesleri duyuldu. Minseo araba koltuğunda, Sooyoung'un önceden yanına yığdığı resimli kitapları karıştırmakla meşguldü. Sooyoung ise turizm acentalarının kapılarına bıraktığı ve bu geziyi planlamalarına sebep olan broşürü incelemekle meşguldü.

"Bay Kim- yani Namjoon, baksana plaj ne kadar temiz görünüyor. Yazın da gitmeliyiz bence. Denize giremeyeceğimiz için çok üzülüyorum!"

Namjoon da esefle başını salladı. Tüm yaz tatil yapan müşterilerin odalarını hazırlamak, havuz başı servislerini yapmak, kokteyllerini ve minibarlarını kontrol etmek de çok zordu hani. Kendisi havuza ayağını bile sokamamıştı.

"Başka neler varmış?"

Kız melodik bir sesle broşürü dışından okumaya başladı. "Deniz kıyısındaki otelimizle rüya gibi bir tatil keyfi. 24 saat boyunca ısıtılan kapalı havuzumuz ve açık havuzumuzda istediğiniz zaman yüzebilir, açık büfe kahvaltılarımızla enerji bulabilirsiniz. Ormana yakın olan otel konumumuzla sabah yürüyüşlerine çıkabilir, kış salonumuzda şöminenin tadını çıkartabilirsiniz. Harika bir tatil için bizi arayın!"

Namjoon güldü. "Teşekkürler Konsiyerj Park. Pakete neler dahil öğrenebilir miyim?"

"Hadi ama bu senin uzmanlık alanın!" Kız dilini hafifçe dışarı çıkarıp yan gözle broşüre baktı. "Eeee, açık büfe, sınırsız internet, ve-bir de- sanırım süit odalar falan varmış-"

Namjoon gülerek kızın sözünü kesti. "Tamam, gidince öğreniriz. Otelde konsiyerj şefiyim, ama başka otellerde tatil yapıyorum, ne ironik!"

Sooyoung sahte bir kızgınlıkla kaşlarını çattı. "Namjoon! Orada çalıştığın için rezervasyonda %50 indirim yapmaları aklını çelmemeli. Harika bir tatil beldesine gidiyoruz şu an!"

"Nasıl çelmesin, %50 diyorsun!"

Uzun bir süre daha tatlı tatlı atışarak yola devam ettiler. Sonra diğerlerine göre daha dar, bir tarafı sahil şeridi, bir tarafı dağ olan tek şeritli bir yola sapan Namjoon, navigasyona bakarak doğru yolda olduklarından emin oldu. Eninde sonunda o bilindik varış sesiyle navigasyonu kapattı ve karşısında bulunan üç katlı, sevimli, ahşap butik otelin bahçesine girdi. Görevli otoparkın yerini söyleyince Namjoon o tarafa doğru ilerleyip boş bir yere park ettikten sonra arabadan çıkıp gerindi. Uzunca bir süre araba kullanmıştı. Sonra arka koltuğun kapısını açıp çoktan uyuyakalmış kızının koltuğunun kemerlerini çözüp, onu kucakladı.

Oh!Baby Series: My Little Bird ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin