SEEELAM!
Bölüme başlamadan önce sizden isteğim var . LÜTFEEEEEEEN BEĞENİN :( Görüyorum okuyan kişilerin %90ı beğenmiyor ve kendimi dramatik hissediyorum, arkadaşlar... Lütfen beğenin... Vallahi zor değil he.
Yorum da yaparsanız acayip hoş olur sdhgjasfsdf :DdddDd
Neyse umarım buraya kadar okumuşsunuzdur. Bundan sonrası için sizi şarkıyla ve bölümle baş başa bırakıyorum... Bölüm sonu görüşelim;)
İyi Okumalar... 💫
Can Ozan- Deniz Kabuğu (Akustik) 🎶
🖤 (siyah kalbimizi de bıraktık...)
Hiçbir şey değişmemişti. Ama aynı zamanda da çoğu şey değişmişti. Ben aynıydım, benim dışımda her şey farklıydı. İstanbul'a geleli iki hafta, okul başlayalı ise yaklaşık 3 gün oluyordu. İlk hafta derslerin pek işlenmediği söylense de benim bölümüm için bu maalesef ki doğru değildi.
Hocaların kesinlikle ama kesinlikle okumamız gerektiğini söylediği binlerce kitap aklımın bir köşesinde dururken derslere çalışmaya çalışıyordum. Daha doğrusu kitapların içinde boğulmamaya çalışıyordum.
Neyseki Peri bu üniversiteye alışma dönemimde çok yardımcı olmuştu. Evinin kapılarını bir seneliğine de olsa bana açmış, bir boş odayı da benim için döşemişti. Dayımın pek hayrını göremesem de kızından gördüğüm bu karşılıksız yardım bir nebze rahatlatmıştı. Kızına dahi yardımı olmayan bir adamın yeğenine güzellik yapması zaten akla yatmazdı değil mi?
Peri'nin iki artı bir evine yerleştiğimde hissettiğim tek şey özgürlük olmuştu. Bursa'dayken özgürlüğümün kısıtlandığı elbette yoktu fakat bambaşka bir şehirde, hele ki bu şehir İstanbul ise, yaşamak insanın içine durdurulamaz bir özgürlük dolduruyordu. Evin tek kötü yanı evde yaşayan kişinin Peri olmasıydı.
Pardon, saçları her dakika başı dökülen turuncu kafa bir kızdı. Kendisini bundan sorumlu tutamazdım ama banyoya her girdiğimde benimle banyo keyfi yapan turuncu saçlar vardı.
Hayatımın en mühim noktalarında her zaman turuncu saçlı bir insan bulunmuştu. Bade nasıl hayatımın belirli bir merkezine yerleştiyse, kuzenim Peri'de o kontenjana giriyordu.
Dediğim gibi bir yıllığına bu eve girmiştim. Hem İstanbul'a daha kolay alışmak hem de son senesinde Peri'ye kazık atıp sevgilisiyle ayrı eve çıkan kız sebebiyle Peri'nin kirasına ortak olmak için böyle bir işe girişmiştim.
Bursa'dan ayrılışım hem hüzünlü hem de başarı dolu olmuştu. İstanbul'a geleceğim günün sabahı evde büyük bir hengamenin ortasındaydım. Babam bir yandan dayımla telefonda görüşüp kira işini halletmeye çalışıyor, ablam ise valizleri arabaya yerleştirmeye çalışıyordu. Abim ise sadece kaldırımın köşesinde aval aval etrafa bakıyordu. Bursa'ya geldiği gün üzerinde büyük bir gerginlik vardı ve bu ben gidene kadar devam etmişti. Normalde de sessiz sakin bir insandı ama gerginlik abimde pek görmediğimiz bir şeydi.
Sorguladığım zaman sadece yüzüme bakıp omuz silkiyordu. Askerliği ile ilgili başka bir neden de gelemiyordu bana. Hamza'nın onunla görüştükten sonra modunun düzeleceğini düşünmüştük ablamla, o da fayda etmemişti. Hatta daha da kötü olmuştu, Hamza'da gerginliğe düşmüştü.
Zaten Hamza'yı da son görüşüm o andı. Abimle konuştuktan sonra yüzüme bakmadan evden çıkıp gitmişti. Pek de bir şey demesini beklemiyordum ya da yapmasını. Ona abi dedikten sonra iletişimimiz hiç olmadığı kadar kopmuş, bir veda almadan o arabaya binip İstanbul'un o yoğunluğuna girmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEHY
Любовные романыona hayran olduğum zaman sadece 9 yaşındaydım, onu unutmaya çalıştığımda ise 17 yaşında. kalbimi göğüs kafesimden koparırcasına çıkardığında ise yaşım yoktu. yaşım sıfırdı. yaşı sıfırdı. - yaş farkı içerir.