●6.Bölüm●

1K 50 2
                                    

Yener Çevik- Senden Gizledim
Medya - Ilca

Merhaba ponçikler. Bölümü yaz yaz bitiremedim. Uzun bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz :)

Medya da ki şarkıyı Ilca'ya armağan ediyorum. Onun sahnelerini yazarken içim cız etti (:

İYİ OKUMALAR!

Gözümü uyanmak için her açtığımda her yeni güne merhaba diyordum. Gün geçtikçe kendimi daha iyi hissediyorum. Daha güçlü olmamı sağlıyor. Keyifle kalkmak ve bir heyecanın peşinden koşmak mutlu ediyor. Bunlara sebep olan kimdi? Seyit miydi? Yoksa bir yol mu göster mişti?

Kendimi iyi hissetiğim zaman işlerime daha çok odaklanıyorum. Ruh halimiz bizi o kadar etkiliyor ki gün içinde çevremize yansıtabiliyoruz.

Kuaförde rutin temizlik işlerini Sedef ile bitirmiştik. Mesai saatimizin yarısını doldurmuştuk. Müşterilerin olmayışını fırsat saydık. Sedef elinde kahve bardaklarıyla geldi. Koltuğa oturduk.

"Ee anlat bakalım."Derken kahvesinden yudum aldı.

"Ne anlatayım?"

"Ay Ilca! Bir kerede ben sormadan söyle. Şu Seyit varya." Deyip göz kırptı.

Gülerek, "Saçmalama asla." dedim.

"Ama sürekli görüşüyorsunuz anlatığına göre. Dün yine onla vakit geçirdin değil mi?"

"Sedef sende annem gibi başlama lütfen."

"Annen mi? O niye?"

"Bilmiyorum görüşmemi istemediğini söyledi. Ön yargılı davranıyor,"

"Haklı olabilir. Çok tanımıyorsun ve sık görüşüyorsun."

"Birbirimizi tanıyoruz işte, ne var yani böyle abartıyorsunuz?"

"Abartılacak bir şey yok kuzum, insanlar böyle tanışıyor zaten. Sadece kötü mü iyi mi?"

"Kötü olsa görüşmem zaten. Babamdan sonra Seyit'in böyle iyi olması beni şaşırtı."

"Demek öyle, ee dün ne yaptınız o zaman?"

"Dün, belki hayatım boyunca binemeyeceğim bir yere gittik."

"Heyecanlandırmadan söyle Ilca şunu."

Kahveden yudum aldım. Bunu söylerken bile sesim neşeli çıkıyordu. "Yat da düzenlenen partiye gittik. Yani o götürdü."

"Hadi canım. Millet yaşıyor işte hayatı bizim gibi mi?"

"Öyle evet-" Telefon melodisi araya girince cümlem yarıda kaldı. Sedef sehpada ki telefonunu eline aldı.

"Pardon canım ya açmalıyım bizimkinin okulundan arıyorlar."

"Aç aç önemlidir belki."

Telefonu kulağına götürdü. "Evet, ablasıyım ben, buyurun."

"..."

"Ciddi misiniz? Kerem yapmaz öyle."

"..."

"Hemen geliyorum tamam."

Kahve bardağını sehpaya bıraktım. Sedef kalkınca bende kalktım. "Ne oldu? Kimdi arayan?"

"Benim gitmem lazım. Abla gelmedi mi daha?" Telaşlıydı. Telefonunu pantolonun arka cebine koydu.

"Ne oldu ya, korkutma beni."

"Kerem yine kavga etmiş okulda. Ben anlamıyorum bu çocuğu ya."

"Çocuk ya olur böyle şeyler. Çok takma kafana."

Tanıdığım Yabancı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin