●5.Bölüm

1K 61 6
                                    


İyi Okumalar! :)


"Seyit, tamam yeter."

Gözü dönmüştü. Adamın üstüne çıkıp ardı ardına yumruk atıyordu. Onu hiç böyle sinirli görmemiştim. Yüzü kanlar içinde kalan adam direniyordu.

Yatta ki müzik kesilmiş, herkes buraya toplanmıştı. Bir kaç kişi ayırmaya çalıştı ama izin vermiyordu.

"Bırakın lan beni!" İki kişi her iki kolundan tutup ayağa kaldırdı. Sağ ayağıyla yüzüne tekme attığında gözlerimi kıstım.

"Erkek misin lan sen şerefsiz! Rızasız kıza dokunulur mu orospu çocuğu!"

Yerde ki adam yaptığından pişman duymadan güldü. Sırıtarak ayağa kalktı. O sıra Esra garsona bağırdı. "Kaptana söyle yatı geri çeksin!"

Seyit kollarını kurtarmak için yanındaki adamları itiyordu. "Sizde bırakın lan!"

Elinin tersiyle dudağında ki kanı sildi. "Ne oldu? Senden önce tadına bakacağım diye korktun mu?"

Kelimeler hafızamda yankılanırken Seyit'in sesi araya girdi. "Ne diyorsun lan sen?" öfkeyle kollarını kurtardı. Sağ eliyle boynunu kavradı. Duvara doğru sertçe itti. "Seni öldürürüm!" Sol elini duvara bastırdı. Duvardan güç alarak boynunu kendine çekip duvara yapıştırdı. Bu hareketi bir kaç kere tekrarlayınca her defasında duvardan ses geliyordu. Bu ses içimi ürpertiyordu.

"Seyit dur artık!"

Esra, "Ayırın onları ne duruyorsunuz!"

Kim olduğunu bilmediğim adam karşı gelmeye başladı. Ellerini boynundaki ele sardı. "Bir bokta yapamazsın! Madem senin etrafta gösterme millete bizimde canımız çekiyor."

Yüzüm kızarıyordu. Bir insanın düşüncesi fikri bu olamaz. Bu herif iyi değil. Hasta! Akıl hastası hatta! Bel altıyla çalışan bir beyine sahipti. Kadınları obje olarak gören erkek insan bile olamaz.

"Sen nasıl piçsin öyle. Canına neler göstereceğim ben. Her gün yalvaracaksın. Pişman olacaksın..."

Ensesinden tuttarak çıkışa doğru ilerledi. Kalabalığı iterek yatın kenarına sürükledi. Yanımdan geçerken ismini andım. Bana bile dönüp bakmadı. Erkek garson araya girmeye çalıştığında kükredi.

"Biriniz yaklaşırsa dahi aynı şekilde davranırım!"

Adam bile diyemediğim herif Seyit'i göğsünden itti. "Güç gösterin bittiyse sal artık. Benim canım hâlâ çekiyor."

Boynundan yakalayıp yatın korkuluklarına zorla sırtını değdirdi. Onu denize atmayacaktı değil mi? Kulağına doğru eğildi. Sesini duymak zordu.

"Ölmek için dua et, sağ çıkarsan elim yakanda olacak. Senin hesabını ben keseceğim. " Denize doğru ittince çığlık sesleri yükseldi. Denize düştüğünde bağırışlar yatı ayağa kaldırdı. Korkuluklardan tutunarak aşağı baktılar. Benim kadar herkes şoktaydı. Bu partiye gelmemeliydik. Bunların hiç biri yaşanması gerekmiyordu...

-Yarım Saat Sonra-

Arabada sessizlik hakimdi. Ne o konuşuyor ne de ben. O herifin dedikleri beni çok utandırmıştırdı. Söylediği saçma sapan imalar aklıma gelince yüzüne bakamıyorum. Göz ucuyla direksiyon tutuşuna baktım. Hâlâ sinirli miydi? Çünkü direksiyonu sıkıyordu. El damarları belirginleşmişti. Evin önünde araba durduğunda arka koltuktan eşyalarımı aldım.

Görüşürüz demek için başımı sola çevirdim. Gözümün içine bakıyor ve bu benim konuşmamı engelliyor. Dudaklarımı aralayacakken benden hızlı davrandı.

Tanıdığım Yabancı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin