Medya- Seyit
Merhaba, bölümler eklenmeye devam ediyor. Takipte kalın! :)
İYİ OKUMALAR!
-Seyit'in Ağzından-
Telefonumun melodisi ile elimi cebime attım. Batuhan arıyordu. Kulağıma yakınlaştırdım.
"Ne oldu Batu?"
"Abicim nerede kaldın sen?"
"Yoldayım işte ne çocuk gibi mızmızlanıyorsun?"
"Bırak ya, randevu var bu gece. Sen gelene kadar adam elimizden kaçacak."
"Az kaldı idare et."
"Ayrıca patron duyarsa hoş olmaz."
"Başlatma şimdi patronuna."
"Neyse senin yine huysuzluğun tuttu. Madem yakınsın ben ekibi hazırlayayım."
"Tamam, sen ayarla."
Telefonu yan koltuğa fırlatıp gaza bastım. Kız yüzünden geç kalacaktım. Evin önüne geldiğimde arabayı park ettim. Hızlı davranıp indim. Büyük kapıdan geçerek bahçeye ilerledim. Takım elbiseli elemanlar şimdiden hazırdı. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Batuhan söylenmeye başladı.
"Bir an evin yolunu unuttun sandım."
"Abartma geldim işte."
"Ne duruyorsun gidip üstünü değiştirsene. Pantolon tişörtle gelmeyeceksin herhalde."
"Çakacağım bir tane görürsün şimdi kim geliyor." Merdivenlerden çıkarken Batu seslendi.
"Ben önden kaçıyorum o zaman. Ayarlıyorum etrafını."
"Tamam kaybol."
"Kayboldum." diyerek evden çıktı.
Odama girdiğimde gardıroba saldırdım. Üstümdeki tişörtü tek hamlede çıkarıp gömleğimi giydim. Ardından pantolonu. Gömleğin düğmelerini iliklerken aynanın karşısına geçtim. Kravatı taktım. Ellerimle saçımı düzeltim. Parfüm sıkıp sigara kokusunu yatıştırdım. Elimle çenemi ovalamaya başladım. Ne unuttum lan ben? Söylenerek aynaya baktım. Silah! Nasıl unuturum lan. Çekmeceden silahı elime aldım. Tetiği kontrol ettikten sonra pantolonun arasına sıkıştırdım. Hızlı adımlarla evden çıktım.
Bahçede beni bekleyen İbrahim'i gözüme kestirdim. Bütün işlerimi İbo yapardı. Sağ kol gibi bir şeydi.
"Sanırım sadece biz kalmışız."
"Evet, Seyit Bey."
Sahte imajım nedeniyle şoförlüğümü İbo yapacaktı. "Bugün ki randevu nerede?" Arabamın anahtarını İbo'ya uzattım.
"Sahilde olacak. Ahmet Bey sizi orada bekliyor."
"Demek ismi Ahmet. Hadi bakalım." Arka koltuğa yerleştim.
"Telefonumu göndersene İbo." Koltuğun üzerinde bıraktığım telefonu elime aldım.
Gönderilen: Patron
Yola çıktık.
Yaşlı bir adama çalışıyorum işte kime ne? Mesajı atmazsam olmazdı. İş prensipleri (!) ne de olsa. Dikkat çekmesin diye akşamı ve geceyi daha çok tercih ediyoruz. İş prensipleri dedim ya çok takılmamak lazım.
Araba durunca dışarıya baktım. "Niye durdun?" Bu kadar erken geleceğimizi düşünmemiştim.
"Burası, Seyit Bey." Camdan dışarıya baktım. Başlayalım o zaman. "Kapımı Aç."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanıdığım Yabancı
Dla nastolatkówDuyduğum kelimeler şuurumu kaybedecek kadar kötüydü. Hayır hayır! İnanmak istemiyorum. Elimde ki kutu yerle buluştuğunda apartmandan hızlıca çıktım. Göğüs kafesim daralarak nefesimi kesiyordu. Dudaklarım ağlamamak için direniyordu. "Ilca!" Seyit'i...