Gözlerim milim milim açılırken beyaz ışıktan artık nefret ediyordum. Geri kapadım.
-Hayır hayır dur, sesleri daha net seçiyor kelime ve cümleleri ayırıyordum
-Ayten aç, aç gözlerini
-Ben doktor çağırayım duyuyor tepki veremiyordum vücuduma giren ani kasılmayla hareket edemez haldeydim.
-Şişt. Dur Ayten tamam dedi yüzüme çarpan sular vardı. Karanlık...
-Ayten hanım beni duyabiliyor musunuz?
-Gözlerinizi açabiliyor musunuz?
-Bunu hissediyor musunuz? neyi hissedecektim
-Bir buçuk haftadır uyuyor, bir terslik yok değil mi doktor bey? Bir buçuk hafta mı, hala uykuya ihtiyacım vardı.
-Uyandığında uzun süreli uyku sonrası geçici süreliğine kısmi şeyleri unutmuş olabilir, onu zorlamayın. Vücudu yıpranmış, anladığım kadarıyla ruhsal açıdan da. Ama merak etmeyin bebeği gayet sağlıklı. Bebeğim mi? Kolumu kaldırmaya çalışıyor ona dokunmaya çalışıyordum başarısız sonuçlandığında gözlerimi açmayı denedim. Ama bantlıydı sanırım gözlerim. Açmaya gücüm yetmiyordu. Elim birden karnıma değdi. Aynı zamanda elime değen başka ince el dokunuşunu kesti. Büyük ve genişti. Hamile miydim?
-Yorma kendini güzelim diye naif bir ses duydum hemşireydi herhalde
-B...be...n-
-Tamam biraz daha dinlenmeye ihtiyacın var.
-Haluk sen eve git bu gece ben kalacağım iki gündür sen buradasın
-Tamam dikkat et dedi, kim bu Haluk...
Adam karısını öpüp dışarı çıkmak için kapıyı açtığında karşısındaki adamı tanımadığından yürümeye devam etti. O adamın asıl suçlu olduğunu öğrenmek epey zamanını alacaktı. Ve orada o adamın canını okumadığı için de duyacağı pişmanlık, kim olduğunu öğrenene kadar geçen süre büyüklüğünde olacaktı...
***
Morarmış koluma, şiş olan karnıma bakıyordum.
-Be-ben ne-re-deyim sesimi kendim bile duyamıyordum. Konuşmak öyle güçtü ki, yeni öğreniyormuş gibiydim, etrafıma bakınıyordum tekli koltuğa sıvışmış uyku ile uyanıklık arasında savaşan kadını gördüm. Kimdi bu, duymuyor muydu beni. Gözlerim tamamen açılmıştı. Boğazım kurumaktan yanıyordu. Öyle çok susamıştım ki. Kendimi geri çekip şişeden suyu içtim. Kocam neredeydi? Beni böyle bırakıp nereye giderdi. Şişeyi geri bıraktığımda parmağım da ki ince alyansı gördüm. Gülümsedim. Anne ve babamı aramak için telefonumu aramaya koyulmuştum ki
-Ayten, uyandın mı sese başımı çevirdim bu güzel kadın kimdi sadece başımı sallayabilmiştim
-Nasıl hissediyorsun kendini dedi iki parmağıyla saçlarımı geri ittirirken, bu kokuda neydi böyle midem ekşirken
-İ...iyi diyebildim.
-Merak etme her şey düzelecek dedi kollarını bana sararken kaşlarım istemsizce çatıldı
-Be-benim-
-Yorma kendini biraz dinlen dedi yastığımı düzeltirken
-Banyo dedim tek seferde
-Bekle dedi dışarı çıktı içeriye beyaz önlüklü başka bir adamla girdiğinde o banyoya girip önlüklü adam yanıma geldi
-Adınızı söyler misiniz? az önce bana Ayten demişti değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARÇA
Teen Fictionİyiliğin olduğu her yerde çaresiz bir günah vardır. Birkaç yanlış, birkaç günah Bunların bir hayat doğuracağını kim bilebilirdi, Ya da bir hayat alacağını Öğreneceksin. Sihirli bir aşkın tepeden tırnağa intikama bulanmasıydı. Herkes terk edilir pek...