10.

3.4K 112 0
                                    

GEÇİŞ BÖLÜMÜ BİRAZCIK KISA OLABİLİR :)


Ben hep yarımdım, hep eksik. Ya bir tarafım tamken diğer yarım yoktu ya eksik olan dolduğunda hep dolu yanım boş. Yapbozların o hep kaybolan son parçası var ya, o bendim işte. Kayıptım, yoktum, belki de vardım ama beni var eden şeyler yoktu. Bugün öyle bir gün, kaybolduğum bir diğer gün, ama kaybolduğumu fark edecek kimsem yok. Sırtım boş kaldı, çok boş kaldı. Hep yanımda duran iki kanat uçtu. Dünyam dönüyor etrafım da ve aslında ben körüm. Ama ben hissediyorum her şey yerle bir oldu gök yere indi, yer göğe çıktı. Omuzlarımda iki koca el var, yüreğim bir avuç toprağa teslim. İşte ben annemi böyle uğurladım, uğurlamak istedim ama yapamadım. Evden hala kokusu gitmemişken, kulağımdan sesi, zihnimden yüzü silinmemişken, avucumda bana son emaneti sapasağlam duruyorken, ruhunu koynumdan nasıl bırakırdım ki? Başım onun göğsünde saklanmış dururken elleri saçlarımı okşayıp ninni mırıldanırken nasıl uğurlardım. Anne, bir devir, bir çağmış meğerse o gittiğinde o devirde, çağda kapanıyormuş esasında. Mırıldanıyorum şimdi

-Anne bana birde küçüğümü söyler misin?

-Bey efendi iyi misiniz? cümle beynimi hafifçe aralarken tüm gücümle ittiriyorum sesin kaynağını

-Git! git buradan ! uzak dur yaklaşma annem korkacak gidecek senin yüzünden, bağırışlarım bir sokak lambasının aydınlatamadığı karanlık sokakta yankı bulurken annem gidiyor yerini sert soğuk kaldırım taşı alıyor, naif küçüğüm sesi yerini gürültülü disko seslerine bırakıyordu oysa az önce annemin koynundaydım. Güzel bir yüz görüyorum sarı saçları omuzlarından aşağı dökülmüş yok bu Beril değil o omzundan aşağı indirmez saçlarını, başımı kaldırmaya gücüm yetmiyor ama içimde dünyayı yerinden oynatacak güç var bu iki yan çarpışıyor, sarı kız

-Kanamanız var lütfen sabit durun diyor ama ben çoktan yürümeye başladım annemi görüyorum beyazlar içinde saçlarında ki sevdiğim beyazlıklar gitmiş gençliğinde ki gibi simsiyah olmuş gözlerinde ki ışık yerini bulmuş yeşilleri ay gibi parlıyor 'gelme' diyor usulca 'dur oğlum gelme' duruyorum ama yüreğim çoktan sarıldı anneme. Beyaz ışık yoğunlaşıyor git gide büyüyor gözümde 'geleceğim' diyebiliyorum son karanlık nokta kaybolmadan.

-Bu halde bir yere gidebileceğinizi sanmıyorum Demir bey bu hafta hastanemizi beşinci ziyaret edişiniz artık ahbap olacağız diyor sarı kız sargıda olmayan koluma hafif yumruk vurarak.

Gözlerimi geri kapatıyorum anneme ulaşmak için. O günden beridir de gözümü her kapadığım da ona ulaşmaya çalışıyorum ama ulaşamıyorum. Ben onu uğurlamasamda o gidiyor benden izinsiz. Beni özlüyor mu çok merak ediyorum, o da beni merak ediyor mu, nasılım diye beni izliyor mu, kendime yaptıklarım için bana kızıyor mu, küsüyor mu? Bu soruları ömrüm boyunca kendime hep soracaktım ama sadece bir defa yanıt alacaktım.

PARÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin