Koskoca on ay geride kalmıştı son iki gündür yataklarımızda yatmaya başlamıştık sabah uyanıp kahvaltı hazırladığım da Cansu'nun odasına ilerledim açık olan kapıyla şaşırsam da içeri baktığımda aynaya dönük şekilde durduğunu fark etmiştim, ince ten rengi çivi topuklu ayakkabısının üzerinde ki dar koyu renk kotunu, son zamanlarda yaptığı sporun hakkını verircesine taşıyordu bana doğru döndüğünde ince kısa kollu tişörtünün üzerine taktığı kolyeler bilekliğine takılmıştı yanına ulaşıp çözdükten sonra küpesini taktım burnuma dolan kokusundan sonra
-Çok güzel kokuyorsun dedim alnının şakağından öperken yanaklarımı sıkıp
-Sende berbat dedi işte böyle olmuştuk bir dakikasını ayrı geçirmediğimiz on ayda abla kardeş olmuştuk
-Biriyle mi buluşacaksın
-Evet şu baba'nın sağ koluyla
-Kendini benim için tehlikeye atma Cansu, koyu kahverengi dalgalı saçlarını geriye ittirip kolundan tutmuştum
-Bu kadar güvendiğin benim bile sana dokunuşumla titriyorsun, ne kadar korktuğunu biliyorum abla lütfen yapma ben gidip direkt konuşacağım babayla
-Bir şey olmayacak canım çok uzun sürmeden ağzından laf alıp kalkacağım, söz veriyorum hiç bir şey olmayacak hem olsa bile aylarca aldığımız dövüş eğitimini bir denerim dedi göz kırparken, gülümseyip
-Hadi kahvaltıya mutfağa ilerlerken
-Bana ihtiyacın olduğunda araman yeterli, nereye gidiyorsunuz
-Çok lüks lüks lüks yine lüks bir mekan anlayacağın ablanın katlanacağı şeyler listesi çok, gece döndüğümde uyumamış olursan detayları konuşuruz başımı salladığım da
-Ne yapmayı planlıyorsun bugün
-Hiç evde kalırım yorgunum dedim.
Gece Cansu döndüğünde yüzünde güller açıyordu, oturma odasının balkonuna geçip puflara yerleştiğimizde
-Çok basitti bu kadar ağzı boş bir adam nasıl sağ kol olur anlayamadım
-Ne dönüyor neler oluyor dedim direkt konuya girip
-Ters bir durum yok her şey usulüne uygun işliyor denetimler tam ama bir yerde bir şey var bu kadar parayı kazanması imkansız, arasalar binalar, müstakil evler, yazlıklar, klasik veya son model arabalar aklına ne gelirse
-Para için
-Ne
-Para için kendi kanını hiçe saydı, bende o kanı ona geri verip parasını alıcam her şeyini
-Sen parayı önemsemezsin ki
-Ama o önemser
-Birlikte ilerlemeliyiz planın ne ise anlat
-Her şey çok basit Cansu, annesini kaybetmiş tek varlığı babası kalmış zavallı bir çocuk, biricik babacığının her dediğine itaat eden tam onun istediği gibi bir çocuk. Kahveden son yudumumu alıp başımı duvara yasladım yıldızlardan hangisi benim annem diye sayarken uyuyakalmıştım bile, Cansu'nun ne dediğini duymamıştım.
-Bilmen gereken bir şey var Demir
-Baban, baban ses gelmeyince arkasına baktığında çoktan uyuyakaldığını görmüştü. Eğer uyumasaydı da ona babasının annesini öldürmüş olabileceğini nasıl söylerdi ki zaten. Derin bir nefes verip odasına ilerleyip karyolasının altından çıkardığı mektubu açtı kaç defa okumuştu bilmiyordu, kaç defa içinde ki mesajı çözmeye çalışmıştı bilmiyordu. Demir'in annesinin ölümünün aslında bir intihar olduğunu ondan iyi saklamıştı ama arkasından bıraktığı bu mektubun gizemini çözemiyordu küçük kağıtlarla mektubu masanın üzerine bırakıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARÇA
Roman pour Adolescentsİyiliğin olduğu her yerde çaresiz bir günah vardır. Birkaç yanlış, birkaç günah Bunların bir hayat doğuracağını kim bilebilirdi, Ya da bir hayat alacağını Öğreneceksin. Sihirli bir aşkın tepeden tırnağa intikama bulanmasıydı. Herkes terk edilir pek...