Jiyong'tan
Kapıyı çaldım. Ve aynı kişi açtı. O kapatmadan konuştum
- kafama kapıyı geçirmeden önce dinle!
- ne diyorsun be?
- he aferim bi dinler misin?
- iyi ne diyeceksen çabuk de. Kızlar gelmeden söyle.
- kapıda mı? Bende kendimi kaba zannediyordum.
- of geç.
Deyip kapıdan çekildi
- geç salon şurda
- kibar olamıyor musun sen? Bi de kızları sen büyütmüştün di mi? Of demek ki çok işim var.
Diyene bak amk ben kim terbiye kim? Neyse gerçek kişiliğini gösterme jiyong yoksa kızlarla nah görüşürsün.
- uzatma ne söyliceksen söyle ve defolup git.
Bana koltuğu gösterdi. Oturdum oda karşıma geçti.
- ben kızları yaklaşık 1 hafta omce buldum. Tabii cesaret edemedim. 2 gün önce cesaret edip geldim ama kapıyı nerdeyse kafamda kıracaktın. bu yüzden topukladım. Şimdi ise ben kızları tanımak ve onların isimlerinin 'lee' olarak değil 'kwon' olarak geçmesini istiyorum.
- bi de yanıma alıp benimle yaşamalarını istiyorum de tam olsun?
- iyi anlaşırsak ve beni severseler neden olmasın?
- şaka mısın lan sen?
Derin bir nefes aldı. E dövseydin bari amk
- Bak. Daha kızların hiçbir şeyden haberi yok..
Onun farkındayım zaten?
- kızlar ne kadar yetişkin olsalarda hâlâ çocuk gibiler ve çok hassaslar. Onların incilmesini istemiyorum.
- bunu bende istemem.
- lütfen izin ver kızlarla ilk ben konuşıyım?
- ne kadar sürer bu?
- haftasonu. Haftasonu yemeğe çıkacağız o zaman söylerim. Olur-
Ve sözü içeri dalan kızlarla kesildi.
____
Jennie'den
Jisoo'yu almaya gittiğimizde üst sınıftan olan çocukla pek yakın görmüştük onu.. demek ki durmadan bize bakması bu yüzdenmiş?
Chae: jisoo elden gidiyeah!
Lisa: lan sus bi.
Jennie: napcaz şimdi?
Chae: ne mi yapıcaz tabi ki konuşmalarını bölcez aa bunu da ben mi söylicem?
Lisa: doğru.
Chae: 1
Lisa: 2
Ne yapıyor amk bunlar
Chae: 3!
Chaelisa: JİSOO!
Ve jisoo bize doğru döndü. Çocuğa el salayıp bir şeyler dedi çocukta ona... ve yanimiza uçtu.
Lisa: hayırlı olsun.
Jennie: düğün ne zaman ikiz?
Chae: nasıl bir gelinlik giycen?
Jisoo: ne diyonuz be?!
Lisa: amk çocuk içine düşüyordu senin
Jennie: pek samimi görünüyordunuz kahkaha atmalar filan
Chae: bana o kadar gülmüyorsun ya
Jisoo: siz beni 83848 saat bekletiğiniz için sıkılmıştım. O da birini bekliyormuş yanıma oturdu. Öyle. Ve ben ona bakmam.
Lisa: ve yarın jisoo elinde 5 taş bir yüzükle gelir.
Ve anırmaya başladılar..
Jisoo: yeter saçmaladınız ya!
Jennie: chaerine ileticem
Jisoo: bende ona unnie demediğini ileticem saygısız pislik.
Chae; neden bilmiyorum sizin kavgalarınız çok hoşuma kaçıyor
Lisa: ay benimddeee
Güldük. Biraz alışverişten sonra eve döndük. İspiyon timeee!
Elimdeki poşetleri bahçede fırlatıp içeriye koştum.
- yahh jenniee!!
Kapıyı açıp iceri doğru giderken konuştum.
- UNNİE JISOONUN ERKEK- oh, pardon.
Salonda oturan ablam yaşlarında adamı görünce sustum. Ve arkamdan jisoo geldi
- UNNİE YALAN- ah, misafirin mı vardı unnie?
Ve jisooyada aynı şey oldu.. adam bize biz adama tip tip bakıyorduk. Adam bize tip tip değilde bi değişik bakıyordu.. anlatamıyorum. Tuhaftı. Sanki söylicek çok şeyi varda içine atıyor gibiydi.. gergindi. Her hâlinden belli.. gergince ablama baktı. Ablam yutkundu.
Niye sanki basmışız gibi davranıyor bunlar? Yey ailede tek sap ben kaldım!
Chaerin: kızlar bu jiyong. Yakın bir arkadaşım. Jiyong, kardeşlerim zaten bahsetmiştim hatırlarsan.
Oyuncu olmalıydın abla...
Jiyong: ah.. ş-şey evet. Selam, ben jiyong.
Elini uzatıp gülümsedi.
Jisoo: ben jisoo.
Jennie; bende jennie
Ortam çok tuhaf ve ciddi gibiydi. Ama benim gülesim geliyor...
Chaerin: jiyong ta şimdi gidiyordu.
Jiyong: şey, evet. Daha sonra umarım görüşürüz kızlar.
Ve ikisi kapıya doğru yöneldi.. Jisoo kendini koltuğa attı ve;
Jisoo: bu neydi şimdi?
Jennie: anlayabilsem..
____
Jiyong'tan
Onları görünce gerilmiş ve heyecanlanmıştım..
- haftasonu söyliyeceğim. Sadece 2 gün. Lütfen. Olur mu?
- peki. Olur.
Hemen arkamı dönüp hızla arabaya ulaştım. Niye bu kadar tuhaf hissediyorum?
______
Eheh bölümü beğendiniz mi?
Yarın da yb geliyor kaç tane kaldı bi dk hesaplıım
Aa 1 tane kalmış:) hazır mısınız haftada 1 tane ybye eheheh
