Jennie'den
Dün nayeona ulaşamamamıştık bu yüzden kalkar kalkmaz onu aradım.
Nayeon: Efendim?
Jennie: nayeonie? İyi misin? Dün ulaşamadık sana. Merak ettim.
Nayeon: nefes al. Annem bu kadar merak etmiyor jen.
Jennie: yia.
Nayeon: şaka yaptım, iyiyim merak etme.
Jennie: peki noldu? Affettin mı? Naptınız?
Nayeon: ee.. şeyy.. dün, ve ondan önceki günler söylediğim şeyleri ve küfürlerimi unutalım lütfen.
Jennie: yok unutmayalım. Neyse barıştığınıza sevindim. Bu koreden gitmeyeceğin anlamına gelir wihuuğ
Nayeon: salak.
Jennie: neyse kahvaltı etcem sonra görüşürüz.
Nayeon: görüşürüüz~Mutlu bir şekilde aşağı indim ve canım ablamın hazırladığı masaya oturdum.
Chaerin: bu ne mutluluk jen?
Jennie: sana bahs etmiştik ya nayeon. O sevgilisiyle barışmış. Bu yüzden mutluyum.
Chaerin: anladım. Jisoo hala uyuyor mu?
Jennie: bilmem.
Chaerin: sen ye. Ben jisoo'ya bakıyım.Yukarı çıktı. Ve 5 dakika sonra döndü
Chaerin: uyanmış telefonla oynuyormuş.
Jennie: klasik soo.
Jisoo: bana laf edene bakJisooda yerine geçti ve tıkınmaya başladı.
Chaerin: jisoo, boğulucaksın yavaş.
Jisoo: pardon.
Jennie: unnie, bu aralar hep eve geç geliyorsun. Ve yorgun gözüküyorsun. Şirkette her şey yolunda mı?
Chaerin: evet, yolunda. Sadece babamın hissedar olması biraz uğraştırıyor.
Jisoo: niye?
Chaerin: onun da kararını almak zorunda kalıyoruz. Ve bilirsiniz o biraz. Dengesiz. Ve eski kafa. Aramızdaki saat farkı yüzünden de toplantıları geç saatte yapıyoruz.
Jennie: eski kafa olduğu için yapmaya çalıştığın yeniliklere engel olup şirketin gelişimini engelliyor.
Chaerin: aynen öyle.
Jisoo: peki ne yapacaksın? Çok yoruluyorsun.
Chaerin: sadece 2 hafta kaldı. 2 Hafta sonra bütün hisselerini bana devretmek zorunda kalıcak. O olmadığı için daha kolaylaşıcak.
Jennie: ama bu sefer de sana çok fazla sorumluluk yüklenecek.
Chaerin: buna 1 yıl dayanabilirim. 1 yıl sonra her şeyi size bırakıcam.Ve böylece şirket gömülür.
Jisoo: her şeyi bize bırakırsan şirket batar.
Chaerin: doğru. Biraz yardım ederim.
Jennie: biraz?
Chaerin: baya.
Jisoo: şimdi oldu.
Chaerin: neyse. Yeter şirket planlarını konuştuk başka bir şey hakkında konuşun.
Jennie: eee.. senin gelecek planların olabilir?
Chaerin: jen ne saçmalıyorsun yine?
Jisoo: unnie, hayatında hiç erkek arkadaşın oldu mu?
Chaerin: evet.
Jennie: kaç yıl önce?
Chaerin: lisedeyken filan- durun konuyu nereye bağlıcağınızı anladım. Yeterli.
Jisoo: unniee~ sence biraz bizimle ve şirketle ilgilenmeyi bırakıp kendinle ilgilensen nasıl olur?
Chaerin: kızlar, bu konu hakkında konuşmak cidden istemiyorum.
Jennie: ama niye ki?
Chaerin: toplantı vardı. Geç kalmadan gidiyim. Sizi seviyorum.Ve çantasıyla montunu alıp gitti.
Jisoo: niye kaçıyor ki hep?
Jennie: bilmem. Neyse artık. Gel hazırlanalım 2 saat sonra ders var.
Jisoo: doğru.___
Junmyeon'dan
Okula gitmeden önce Minseoka uğradım. Evine gittiğimde yeni uyanmıştı.
Junmyeon: ağrın filan var mı?
Minseok: hayır. Çok iyiyim.
Junmyeon: mükemmel.
Minseok: jun, bir şey mi planlıyorsun?
Junmyeon: nerden çıkardın?
Minseok: heyecanlısın.
Junmyeon: hayır..
Minseok: yalan söyleme.
Junmyeon: of evet. Ama fazla önemli bir şey değil. Sen sadece evde kal ve dinlen.
Minseok: sadece bir şey soracağım.Merakla ona baktım.
Junmyeon: dur tahmin ediyim. Evet jiyongla ilgili.
Minseok: onu anlamıcak kadar aptal değilim.
Junmyeon: o zaman ne?
Minseok: Jongdae ile ilgili bir şey var mı?
Junmyeon: min-
Minseok: jun, lütfen ona dokunma.
Junmyeon: çocuk seni öldürüyordu..
Minseok: biliyorum. Ama.. ona dokunma.
Junmyeon: minseok-
Minseok: eğer şuan sana çalışanlardan biri sırtını dönse ne yapardın?
Junmyeon: onu gebertirim. Ama konuyla ne alakası var?
Minseok: o zaman Jongin niye yaşıyor?Çünküüüü....
Minseok: çünkü ne yaparsa yapsın, o bizim kardeşimiz. O hâlâ aynı salak Jongin. Kıyamazsın değil mi? Ya da Jongin'i şimdilik boş ver. Baekhyun sana bir şey yapsa ne yaparsın?
Junmyeon: baek ne kadar mal olsada nedensizce bir şey yapmaz. İlk onu dinlerim sonra karar veririm.
Minseok: gereksizce yaptıysa? Bir şey yapmazsın. Çünkü kıyamazsın. Di mi?Hay..
Junmyeon: aman be! Dokunmam sürtüğüne.
Minseok: düzgün konuş lan!Ve yastığı kafama güzelce yedim.
Junmyeon: doğruları söylüyorum. Büyük ihtimalle sen burda onu düşünürken o başka biriy-
Minseok: siktir git Jun.
Junmyeon: gerçekler acıttır min.
Minseok: jiyongun numarası neydi? Öldürtürecğim bir adam varda.
Junmyeon: SAKİN. Hehe şaka yapıyorum canım kardeşim. Neyse ben gidiyim. İşlerim var.Ve mini daha fazla sinirlendirmeden topukladım.
Okula geldiğimde her zaman ki köşemde jennie ve jisooyu gözetliyordum.
Jonginle jiyongun deposunda gördüğüm ve koridorda çarpıştığım çocuğun da onları izlediğini fark ettim.
Jiyong, peşlerine koruma takmıştı..
Eee ben nasıl kaçırcam aq ben bu kızları?
____
slm dilem okumadan atmıcaktım ama sanırım dilem önceki bölümü görmedi
685 kelime
Sınır: 70