Minseok'tan
çalan telefon yüzünden mecburen uyandım.
Malmyeon arıyor..
Minseok: e-
Junmyeon: nerdesin? Kaç saattir seni arıyorum merak ettim. Jiyongla uğraşırken öyle rahat rahat dolaşma-
Minseok: uyuyordum gerizekalı.
Junmyeon: dur sen, bu saatte. Dur, ha, şey tamam. Anladım. Tebrik ederim. Baybay.
Kapattı. Valla mal lan bu.
Telefonu yastığın altına tıkıştırdım ve kendimi yatağa bırakıp yorganı kafama kadar çektim.
Ve bu sefer yine telefon çaldı. Bu benim değildi.. sağ tarafıma dönüp onu izlemeye başladım..
Elini uzatıp telefonunu aradı. Bulunca kulağına götürdü. Daha gözlerini bile açmamıştı..
- alo?...Ya bırak uyucam.. Banane.. uf o da doğacak zamanı bulmuş... uykum var.. tamam kapat uzatma.. hı hı gelcem.
Telefonu fırlattı ve tekrar uykuya dönmeye çalıştı.
Minseok: bu neydi şimdi?
Jongdae: kes. Çok yorgunum.
Minseok: oysa hiç bir şey yapmadık.
Jongdae: ne? Nasıl hiçbir şey yapmadık.
O uykulu kişi aniden aydınlanma yaşayıp kendine geldi.
Jongdae: nasıl hiç bir şey yapmadık ya? Benim seni yormam gerekiyordu. Niye ben yorgunum?
Minseok: sen alta olmak için doğmuşsun çünkü ufaklık.
Jongdae: gece öyle demiyordunuz beyefendi?
___
Jongdae'den
Bana tuhaf bir şekilde baktı. Korkmadım değil.
Jongdae: şaka yaptım ya öyle bakma..
Vee yine telefonum çaldı kimin aradığına baktım. Vee yazan ismi görmemle uçtum. Minseok bana tip tip bakmayı sürdürüyordu.
Jongdae: efendim hyungie~
Jiyong: 1. Si dün niye yüzüme kapattın akılı?
Jongdae: ee.. Şey hyung o, şey yaa.. sonra gelince anlatsam olmaz mı? Hıh? Valla özür dilerim. Yoksa ben kim koskoca sana, taptığım adamın yüzüne telefonu kapatmak ki-
Jiyong: uzatma 1 saat içinde sehunu alıp bana gel.
Jongdae: t-tamam hyung.
Kapattım. ve bi el kolumu sardı.
Minseok: erkek arkadaşın mı? Veya hoşlandığın mı?
Jongdae: yoo. Sadece arkadaşım. Onu sinir etmek hoşuma gidiyor bu yüzden böyle yavşarmış gibi yapıyorum.
Minseok: peki..
Jongdae: kıskandın mı ?
Minseok: yoo niye kıskanıyım?
Jiyong hyung, ne zaman saldırıya geçiyoruz?
sanırım artık emin oldum da..
Jongdae: bilmem. Belkii, dün dediklerin şeylerin gerçek olduğundan.
Minseok: hani inanmıyordun?
Jongdae: belkii inanmaya başlamışımdır?
Minseok: ha?
Jongdae: neyse, benim gitmem lazım. İzin verirseniz duş alıp çıkacağım.
Minseok: beraber duş alabiliriz?
Jongdae: sen hiç rahat durmaz Mısın?
Zorda olsa kolumu kurtardım ve duşa girdim. 5 dakka içinde çıktım.
Minseok: bu ne hız?
Jongdae: acelem var ne yapıyım xiumin ?
Minseok: o adama cidden tapıyorsun galba. Bu ne acelesi ya.
Jongdae: bence kıskanman gereksiz.
Telefonumu aldı.
Jongdae: ne yapıyorsun?
Minseok: şifren ne ?
Jongdae: söylemem-
Ve telefonu bana çevirdi yüz tanıma sayesinde açıldı. Bişiler yaptı. Ve telefonu yatağa fırlattı.
Minseok: akşam görüşürüz umarım jongdae.
Jongdae: ha?
Ben gerçek adımı söylemedim??
Minseok: telefonda kim Jongdae diye yazıyor akıllı. Neyse ben gidiyorum. Görüşürüz.
Dudağıma küçük bir öpücük bırakıp dışarı çıktı. Ne yaptığına bakmak için telefonumu aldım. Kendi numarasını kaydetmişti...
Bende giyindim ve sehunun olduğu yere doğru uçup onunla beraber jiyong hyungun evine yürümeye başladık.
__
Jiyong'tan
Kızlara sehunun doğum günü için çocukların geleceğini söylemiştim. Kızlar tamam dediler ama o kadar erkeğin içinde tek kalmayalım lalisa ve chaeyoungu cağrıcağız dediler. Bende ne yaparsanız yapın dedim. Mükkemel anlaşıyoruz bence.
Kızların Arkadaşları gelmişti.
Jisoo: oppa, bu sehun denilen şahıs kaç yaşına giriyor?
Jiyong: 23 galba.
Jennie: niye bütün arkadaşların senden küçük?
Jiyong: bilmem.
Chaeyoung: cevabın için teşekkürler şuan avrupadan büyük bir aydınlanma yaşadık.
Lalisa: harbi, niye bu kadar ciddisin ya?
Jennie: bence bizi ciddiliği ile öldürmeye çalışıyor.
Jiyong: ha.. durun, ne demeliyim bulamadım. ben bi yixinge bakıp geliyim o zaman.
Kızların yanından kaçıp yixing'in yanında geldim.
Yixing: ne oldu hyung?
Jiyong: bunaldım.
Yixing: peki.
Jiyong: soo nerde?
Yixing: kız arkadaşıyla tartışmış şuan onla konuşuyormuş birazdan gelirmiş.
Jiyong: niye ki?
Yixing: soo genelikle bizimle sabah 5 te çıkıp gece 2 de gidiyor eve. E kızlada aynı evde olmalarına rağmen görüşemüyorlar. Kızda soo gidiyorum deyince patlamış.
Jiyong: of ne kadar saçma bir şey bu.
Yixing: hyung, bu saçma değil. Sen odunsun.
Jiyong: şuan kızlar burda diye iyi davranmam yarın da iyi davranacağım anlamına gelmez.
Yixing: tamam sustum.
O sırada zil çaldı. Kızlar bizden hızlı ve meraklı olduğu için kapıya uçtular.
Gelen kyungsooydu. Ve kız arkadaşı. Demek sonunda tanışıyoruz. E o zaman soo yakında evlenir.
Kyungsoo: selam.
Yixing: selam..
Kyungsoo: ah, şey kız arkadaşım nayeon. Nayeon bunlar jiyong hyung, yixing, jennie, jisoo veee açıkçası tanımıyorum.
Lalisa: çok kibarsınız ya.
Mükemmel gelir gelmez bir tartışma. Bu gün eğlenceli geçcek..
___
Sınır: 95
Spoi:
Jiyong yakında saldırıya geçeblr ehuehu
