Jongdae'den
Kalktığımda o hâlâ uyuyordu. Kalkıp dolabıma yöneldim. Bugün saldıracaktık. Yapacaklarım için, ve duygularınla oynadığım için üzgün değilim Minseok.
Jiyong hyungun tarzını örnek alarak, siyah bir sweat ve siyah bir pantalon giydim.
O sırada uyandı.
Minseok: erkencisin?
Jongdae: dedim ya, işe gitmem lazım.
Minseok: doğru unutmuşum. Kahvaltı ettin mi?
Jongdae: hayır. Orda ederim.
Minseok: ı-ı olmaz.Kalktı ve hemen giyinip beni kolumdan tutup mutfağa sürükledi. Ve zorla bir şeyler yedirdi.
Minseok: şimdi gidebilirsin.
Jongdae: sonon yozondon goç koldom.
Minseok: ağzında yemek varken konuşma. Her şeyi ben mi öğreteceğim?Son lokmamıda yuttuktan sonra tekrar konuştum.
Jongdae: sen ne yapacaksın bugün?
Minseok: bende şimdi çocukların yanına giderim.
Jongdae: peki..____
Jiyong'tan
Dün yemek güzel geçmişti.. jennie chaerinde kalmıştı. Jisoo ise eşyaları bende olduğu için benimle gelmişti.
Kahvaltı ettikten sonra onu staj yaptığı yere bıraktım. Bugün son günüymüş. İyi bir daha Junmyeonla görüşemez. Bıraktıktan sonra depoya doğru yol aldım.
Depoya gidince Jonginin hala orda olduğunu gördüm. Beni görünce oturduğu yerden kalktı.
Jiyong: daha gitmemişsin. Hayret.
Jongin: sen affedene kadar hiç bir yere gitmicem hyung.Umursamadan sehunun yanına gittim.
Sehun: hyung, bugün gidiyoruz di mi?
Jiyong: evet. Dae nerde? En önemli rolü o oynuyor burda.
Sehun: yoldaymış hyung.
Jiyong: soo ve xing?
Sehun: Kyungsoo hyung evden yeni çıkmış. Yixing hyung yukarıda.
Jiyong: güzeel.
Jongin: Junmyeon ve Minseoka mı saldıracaksınız?
Sehun: aa zeki çıktı.
Jongin: onların sizin ayağınıza gelmesini sağlayabilirim.
Jiyong: nasıl?
Jongin: Junmyeon şuan zaten peşimde. Zor olmaz.
Jiyong: zekice. Neden denemiyorsun?Jongin gülümsedi.
Jongin: 1 saatte kalmaz görüşürüz.
Dedi ve gitti.
Sehun: hyung?
Jiyong: şerefsiz filan ama bir şeyi yapcam dediyse yapar.
Sehun: umarım.O sırada Jongdae ve kyungsoo geldi. Yixing'te aşağı indi ve beklemeye başladık.
Ve yaklaşık yarım saat sonra içeri nefes nefese kalmış bir Jongin girdi.
Jongin: 5 dakikaya.. burdalar.
Yixing: yok eben.
Jongin: ciddiyim.
Jiyong: Jongin, yukarı odamda bekle. Kyungsoo kameraları kontrol et. Ve diğerlerine söyle, etrafı kontrol etsinler tam ortasındayken işimiz bozulmasın. Sehun, yixing, Jongdae kapının arkasına geçin.Herkes dediklerimi yaptı. Bende sadece oturup Junmyeon'un içeri girmesini bekledim..
Ve çok geçmeden sesler duymaya başladım. Soo ya baktım. Kafasını salladı. Geldiler.. karanlık bir köşede duruyordum büyük ihtimalle hemen görmezdi beni.
Kapı açıldı.
Baekhyun: Hyung, Burası boş.
Junmyeon: JONGİİNN~ HADİ ÇIK ORTAYA UFAKLIK!
Minseok: Jun, dur.Nedense Minseok konuşunca direkt dae ye baktım. Gayet mutlu gözüküyordu.
Junmyeon: ne oldu min?
Minseok: sanırım tuzağa düştük.
Chanyeol: hyung saçmala-
Jiyong: vayy Minseok beye bakın. Ama ne yazık ki bu zekân gerçek tuzağa düşmene engel olamadı.Beni görünce bembeyaz kesilmişlerdi.
Minseok: gerçek tuzak?
Jiyong: düşün bakalım. Şuan birini öldürsem, en çok hangisine üzülürsün? Junmyeon' a mı? Baekhyun'a mı? Chanyeol'a mı? Yoksa Jongin'e mı?Hepsi bana anlamadıkları açık bir şekilde bakıyordu.
Jiyong: ben söylıyim mı? Hiç birine. Bırak 10 yılı, istersen doğduğundan beri onlarla arkadaş ol. Hiç birine. Çünkü sen yapabileceğin en büyük hatayı yaptın Minseok. Aşık oldun.
Minseok: j-jong..
Jiyong: sen hiç güzel sesini yorma. Acaba bulup, onu mu öldürsem?
Junmyeon; NE SİKİM SAÇMALIYORSUN?
jiyong: dur, sana daha gelmedik Junmyeon. Bu yüzden sesini kes. Yoksa ben kesmesini bilirim.Junmyeon sustu. Baekhyun bana öylece bakıyordu. Chanyeol Minseoka bakıyordu. Minseok ise aniden elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu...
____
Eheheh diğer bölüm piçuuunkklu olabilir..
Ama daha yazmadım kskdnald
Sınır: 70
![](https://img.wattpad.com/cover/204938962-288-k765677.jpg)