Chaerin'den
Her şeyden sıkılmıştım.. babam sadece şirketi kızlara bırakacağımı söylediğim için beni zor duruma sokuyordu.. ilk hisselerimin yarısını yeniden kendine aldı.. sonrada şirketten yüklü miktarda para çekti..
Zaten herkes şirketin çökmesini bekliyordu.. çıkan haberleri zorda olsa susturdum.. çünkü büyük şirketlerden birini bir kadının yönetmesi insanlara çok batıyordu..
Bugün babamdan gelen son mesajda iyice patlamama neden olmuştu.
Bu kadar yükü kaldıramıyorum..
Özür dilerim jennie..
Özür dilerim jisoo..
Ablanız sandığınız kadar güçlü biri değil.. sadece kendine zarar veren güçsüzün teki..
Kızları koruycak tek kişi vardı.. Jiyong.
Ona yazdım. Görüp görmediğine bakmadan telefonumu kapattım..
Odamdan çıktım ve sekretere döndüm.
Chaerin: biraz hava alcam. Kimseye söyleme. Meşgul de. Toplantıda de. Uydur bir şey.
Sakince, çatıya çıktım..
Evet, sonunda rahatlayabilecektim..
yüksekçe olan yere çıktım..
Kendimi bırakıyordum ki kolumdan tutup beni kendine çeken el buna engel oldu..
Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakınca Jiyong olduğunu gördüm..
__
Jiyong'tan
Jongdae gerginlikle karşıma oturdu..
Belli etmemeye çalışıyordu. Ama ben onu çok iyi tanıyorum.. bir şey saklıyor.
Konuşamadan telefonum çaldı Jongin'di.
Jongin: hyung, acilen atıcağım adrese gel.
Jiyong: ne oldu-
Jongin: ikizlerin ablası, sanırım intihar etcek. Hemen ge-
Jiyong: adresi hemen at. ÇABUK.
Jongdaeyi boş verip araba anahtarımı alıp çıktım. Jonginin mesajı gelmişti.
Adrese doğru sürerken bana mesaj attığı aklıma geldi.
Lee chaerin: lütfen kızlara iyi bak.. onlar ne kadar yetişkin olsalarda 5 yaşında ki çocuktan farkı yok.. lütfen onlara göz kulak ol..
HAS..
Hızlandım..
Yarım saatlik yolu 9 dakika da gelmem ne kadar normal bir şeyse o kadar normal bir sakinlikle Jongin'i görüp yanına uçtum.
Jiyong: noldu?
Jongin: ben sonra anlatırım, şuan oraya gitmen lazım.
Dedi karşıdaki kocaman harflerle LCH ENTERTAİNMENT yazan şirketin çatısını gösterip..
Hızla girip çatıya nerden çıkabileceğime baktım. Tek yol merdivenlerdi.. hızlı olmalıydım..
Çatıya varınca gördüğüm şey uca doğru yürüyen ve kendini bırakmaya hazırlanan chaerindi. Hızlıca yanına gittim ve kolundan tutup çektim.
Chaerin: sen-
Jiyong: MANYAK MISIN?!
Chaerin: nasıl buldun be-
Jiyong: tek sorun bu mu cidden? Beni delirtmek mı istiyorsun? Eğer ben gelmeseydim ordan kendini atacaktın. Ve tek sorun buraya nasıl gelmiş olmam mı? Chaerin, iyi misin? (Ben iyi değilim galba)
Boş boş bakmaya devam etti. Ama kendini zor tuttuğu belliydi.
Jiyong: ağlamak istiyorsan ağla. Bağırmak istiyorsan bağır. Ne istiyorsan yap. Rahatla ve kardeşlerime bakmaya devam et. Onlar bensiz yaparlar ama sensiz yapamazlar. Lütfen kendine gel.
Chaerin: Jiyong, git başımdan.
Jiyong: 5 dakika önce 30 katlı bir binadan atlamaya çalışan birini yalnız bırakmak ne kadar mantıklı olur sence?
Gözlerini benden çekip yere baktı.. gözleri dolmuştu. Dokunsan ağlıcaktı..
Jiyong: ağlayabilirsin..
___
Jongin'den
Jiyong hyungu ilk defa bu kadar endişeli görmüştüm..
Arabama giderken sehunu aradım.
Jongin: napıyonuz?
Sehun: hiiç boş boş oturuyoruz.
Jongin: junmyeonlar hala orda mı?sehun: 2 dakka önce gittiler.
Jongin: ha iyi bari. Dışarı çıksak mı? Ders çalışmaktan sıkıldım.
Sehun: uw bana uyar. Ama büyük ihtimalle Jongdae hyung gelmez. Gelirse Minseok ceza verir filan kwkdkao
Jongin: off mal kajekwkle
Sehun: yixingte gelmez imanlı çocuk o.
Jongin: hee çok.
Sehun: yani baş başa kaldık ehe
Jongin: ne yazık ki evet. Neyse her zaman ki yerde buluşuruz o zaman
Sehun: tabiki de.
____
Minseok'tan
Onunla birlikte olmam onun ölümüne sebep olabilir.. ona zarar gelmesini istemiyorum..
Junmyeon: canını sıkan bir şey mi var min?
Minseok: evet..
Junmyeon: ne oldu?
Minseok: Jongdaenin jiyongun sağ kolu olması.. Jiyong eğer öğrenirse Jongdaeyi kesinlikle öldüreceği.. of, bilmiyorum kafam çok karışık jun..
Junmyeon: ha.. kolay, eğer senle çıkmaya devam ederse ölebilir. Ben senin yerinde olsam ölmesini istemezdim bu yüzden ayrılırdım. Ehe
Minseok: piç. Jongdaeyi asla bırakmayacağım.
Junmyeon: hıı kesin görürüz.
Minseok: ben eve gidiyorum.
Onları depoda da bırakıp eve gittim ve Jongdaeyi aradım..
Jongdae: efendiim~
Minseok: napıyorsun?
Jongdae: hiiç yixing'in birini gebertmesini izliyorum. Sen?
Minseok: evde boş boş oturuyorum.
Jongdae: iyi misin? Sesin iyi gelmiyor.
Minseok: iyiyim. Sadece biraz yorgunum.
Jongdae: yanına gelmemi ister misin?
Evet.
Minseok: hayır, ben iyiyim.
Jongdae: geliyorum.
Minseok: jong-
Ve kapattı..
Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. Yerimden kalktım ve açmaya gittim.
Ve açar açmaz bana sarılan Jongdae.. çoktan morelimi düzeltmişti bile..
İçeri geçtik.
Jongdae: neyin var?
Minseok: yok bir şey.
Jongdae: Minseok, canını sıkan bir şey var belli. Söyle bana.
Minseok: çok konuşuyorsun, başım ağırdı.
Dedim ve gözlerimi kapattım. Ama gözlerim dudaklarıma değen dudaklar ve kucağıma çıkan bir Jongdae ile tekrardan açıldı...
Jongdae: ımmm.. sanırım morelini düzeltebilirim. Hm?
Minseok: neden düzeltmeyesin?
Gülümsedi ve dudaklarımızı tekrar birleştirdi. Dillerimiz dans ederken ellerim vücudunda geziyordu..
__
Öhm min ve dae bey neler yapıyorsunuz siz aaa ayb
Ve..
BEN NELER YAZIYORUM AMK
CHAERINI NIYE ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIM ŞIMDI KQKWKKAOED
732 kelime
Sınır: 70
