______
Sehun'dan
Şuan Kyungsoo hyung ile beraber depodaydım. Jiyong hyung işe gitmişti. Jongdae hyung görevini gerçekleştiriyor. Yixing hyungta bize yiyecek bir şeyler almaya gitti.
Kyungsoo hyung bir odada.. odadan hiç iyi sesler gelmiyor. Galba birini kesiyor.
Kız arkadaşıyla ayrılmış ona olan sinirini başka birini keserek çıkarıyor.
Bende Jiyong hyungun koltuğuna yayılmış, öyle boş boş takılıyordum.
Jiyong hyung umarım aniden gelmez.
O sırada aşağıdan sesler gelmeye başladı.
- Bıraksana lan! Ayı mısın yavaş ol!
Jiyong hyungun odasından çıkıp aşağıya baktım.
Jongin: o elini koparıp bi yerine sokmadan önce kolumu bırak.
O sırada jinu ve chanwoo beni fark etti.
Chanwoo: sehun hyung-
Sehun: ne işin var burda? Şimdi bi yerden Junmyeon mu çıkacak? etrafı iyice kontrol edin.
Arkadaki çocuklara söyledim. 2-3 tanesi Dışarı çıktılar.
Jongin: sen neyi oluyorsun Jiyong hyungun? Kimsin?
Sehun: ben mı? Sadece senden ve arkadaşlarından daha şerefli biriyim.
Jongin: kendini ne sanıyorsun ya? Neyse şunlara söylede bıraksınlar beni, birine zarar vermek istemiyorum şuan.
Jinu: sehun, Jiyong hyungu arıyım mı?
Sehun: ararsan, işini böldüğün için gelince sana sıkar. O yüzden kalsın. Şunun üstünü arayın.
Jongin: ahh cidden..
Üstünü aradılar. Bir şey yoktu. Bırakmalarını söyledim
Jongin: bir şey yapıcak olsam çoktan yapmaz mıydım sence?
Sehun: bilmem. Sizin gibi şerefizlerin sağı solu belli olmaz. Neden gelsin?
Jongin: Jiyong hyung nerde? Onla konuşmam lazım.
Sehun: burda yok.
Jongin: ciddi misin?
Sehun: çok.
Jongin: ne zaman gelir?
Sehun: bu onun keyfi ve kahyasına bağlı bilemeyiz.
Jongin: peki. Bende beklerim.
Sehun: bir şey yapmaya kalkarsan, şuan burda 100'den fazla adam var.
Jongin: öyle bir planım yok.
Ve o sırada Kyungsoo hyungun sesi geldi.
Kyungsoo: bu ses ne ebesini sevdiğim son piçzorus örneği?
Sehun: iltifatın için teşekkür ederim. Misafirimiz varda hyung.
Jongine baktı.
Kyungsoo: niye burda bu deve?
Jongin: ne bu sinir?
Kyungsoo: kes. Neyse sorun çıkarmadığın sürece umrumda değilsin. Xing nerde daha gelemedi mi?
Sehun: gördüğün gibi.
Kyungsoo: arasana, açlıktan ölcem birazdan.
Sehun: artık kız arkadaşın sana yemek yapmıyor mu hyung?
Kyungsoo: sana bi çarparım bi de duvar çarpar. Azraille kahve içip gelirsin.
Jongin: anlaşma şeklinize bayıldım.
Yixing'i aradım yoldaymış. 5 dakikaya gelirmiş.
Kyungsoo: yatıya mı kalmayı planlıyorsun yoksa dayak yemeden gitmeyecek misin?
Dedi etrafta dolaşan jongine.
Jongin: Jiyong hyungu görmeden gitmeyeceğim.
Sehun: hyung, Jiyong hyungu ararsam geldiğinde beni keser mi? yoksa direkt sıkar mı?
Kyungsoo: ikisini birden yapar.
Sehun: olsun. Dae hyung kurtarır beni. Ben arıyorum.
Jongin: hadi ama o kadar da sinir bozucu değilim!
Jiyong hyungu aradım. Ve yakınlardan telefon sesi geldi. Kapıya bakınca. Içeri giren Jiyong hyungu gördüm. Ceketini çıkartırken konuşmaya başladı. Jongin'i hala görmemişti.
Jiyong: ne oldu sehu- NE İŞİN VAR LAN SENİN BURDA?!
Ve gördü. Aaa Jiyong hyung uçabiliyormuş..
Jongin: seninle konuşmak için geldim.
Jiyong hyung yumruk yaptığı elini Jongin'in yüzüne indirecekken kendini sıktı. Ve yumruğunu indirip. Derin bir nefes aldı.
Jiyong: defol.
Jongin: hyu-
Jiyong: vay bee, siz Junmyeon dan başka birine abi der miydiniz Jongin bey? Dur minseoku unuttum. gerçi köpekler kim onlara et verirse onları sahipleri olarak görür.
çok heycanlı lan. Şuan Kyungsoo hyungla film izler gibi onları izliyorduk
Jongin: ben sadece.. özür dilerim. Geç oldu ama kendime geldim. Küçüktüm. Seni o duruma getiren, yıkılmanı sağlayan kişi bana ne yapmazdı? Ona uydum. Özür dilerim. Sen beni affetmeden burdan çıkmam. Gerçi çıktığım anda kaçmam lazım. Junmyeon hyungun beni öldürmemesi için. Ha olmadı sen beni öldür. Hakkın var. Bütün nefretini kus. Rahatla.
Ay şurda silahı çıkartıp sıksa ne güzel olurdu.
Jiyong: Junmyeon direkt öldürmez. Acı çektirir. Bunu en iyi ben bilirim. O gün herşeyimi almak yerine keşke direkt sıksaydınız. Ya da baekhyun'u bıçakladığım bıçağı alıp direkt saplasaydın Jongin. Zaten Ölmek, ölüymüşçesine yaşamaktan daha iyi değil mi.
Jongin kafasını eğdi.. küçük bir çocuk gibi görünüyordu.
Jiyong: konuşsana!
Deyip itti Jiyong hyung onu.
Jiyong: ama bir yandan da iyi ki yaptınız. Sizi gerçekten yakınım sanıyordum. Sayenizde insanları anladım. Ve gerçek arkadaş- hayır onlar sadece arkadaşım değil. Junmyeon ve Minseokla 10 yıl, chanyeol ve sen ile 8 yıl, baekhyun ile 6 yıl. Bu çocuklarla geçirdiğim 7 yılın yanında hiç bir şey.
Uha, ama, ya, dur, ay, of neyse.
Jiyong: şimdi defol. Dua et, yorgunum. yoksa seni çoktan bahçeye gömmüştüm. Ve son olarak, seni affetmiyorum.
Jongin: O zaman sen beni affedene kadar burada kalcam.
Jiyong: sen illa döv beni diyor-
Ve Jiyong hyungun çalan telefonu bütün aksiyonu bozdu.
Jiyong: efendim jisoo?.. şimdi mi?.. hayır.. jennie, ben öyle mi dedim?..sizden önemli ne işim olucak?.. ben hiç gelmiyim.. siz abla kardeş yiyin işte... bence- tamam geliyorum.
Telefonu kapattı.
Jiyong: ne şanslı piçsin lan sen.
Merdivenlere doğru gidiyordu ki durdu.
Jiyong: odamdan, sağlık çantasını getirir misiniz?
Kyungsoo: ben getiririm.
Soo hyung hızla yukarı çıktı. Ben o sırada bacağında bağlı olan kumaş parçasını fark ettim. Ve toplayarak yürüdüğünü,
Sehun: hyung,Neyin var?!
Jiyong: önemli değil. Sadece küçük bir sıyrık.
Soo hyung geldi. Jiyong hyung sandalyeye oturup kumaşı bir kenara attı. Sıyrık dediği şey bu Mu?
Kyungsoo: hyung, sen neye karıştın?
Jiyong: sadece eğlendim soo.
Jongin: yanlış yapıyorsun. Böyle yaparsan kanaman durmaz ve kan kaybından geberip gidersin.
Köşede duran Jongin geldi. Ve Jiyong hyunga pansuman yaptı.. Jiyong hyung ise hiç bir şey demeden gitti.
___
Jongin'den
Daha da kötü hissetmemi sağlamıştı..
Gitti. Arkasından yerden kalkıp koltuğa oturdum. Bana tip tip bakan iki çocuğa döndüm.
Jongin: kendimi afettirene kadar burdayım. Merak etmeyin hiç bir şey yapmam. Başımda dikilmenize gerek yok. İşiniz varsa onu yapın beni fazla takmayın.
____
Geçirme mk EcemBuseEser
Sınır: 75
