Selam!
Yeni bölüm ile karşınızdayım.
İyi okumalar diyorum veee yorumlarınızı bekliyorum çiçeklerim ❤~Eda'nın ağzından~
Her şey konuşulmuş, bitmişti. Bang pd' nim hasta olduğu için beni bts üyelerine emanet etmişti. Bende kabul etmiştim, başka kalacak kimsem yoktu çünkü. Küçük bir bavul alıp, içine gerekli eşyalarımı koydum. Diğer valize ise ders kitaplarımı, test kitaplarımı, çantamı ve okul kıyafetlerimi koydum. Aşağı inip onları kapının önüne bıraktım.
Bang pd'nime baktığım da, bana gülümseyerek bakıyordu.Bir kaç adımda yanına varıp, beline sarıldım.
"Seni çok özleyeceğim, hemen iyileşip yanıma gel olur mu?"
"Tamam, geleceğim. Söz veremem ama geleceğim"
Ondan ayrılıp yüzüne baktım tekrardan, bana o kadar çok yardımı olmuştu ki ne kadar teşekkür etsem, çalışsam gene borcunu ödeyemem onun. Kocaman gülümseyip "hoşçakal, bang shi hyuk baba" dedim ve el sallayıp beni bekleyen 7 şahane adamların yanına gittim.Bir elime kitaplarımın olduğu valizi aldım, diğer eşyalarımı koyduğum valizi bana hep gülümseyen üye aldı. Adı neydi? Hah, hoseok oppa.
"Teşekkür ederim, hoseok oppa" dedim ona tebessüm ederek.
"Teşekküre gerek yok prenses" dedi kocaman gülümseyerek. Bende ona gülümsedim kocaman. Gülümseme merasimimizi 7/24 uyuyan üye bozdu."Gülümseme merasiminiz bittiyse hadi gidelim artık!" Diye bağırdı bize doğru. Arkamı dönüp boşta kalan elimle bang shi hyuk baba'ya el salladım. Öz bana salladı ve arkamı dönüp yürümeye başladık.
¤♡¤
Uzun ve geniş omuzlu üye kapıyı açınca "şükür!" Dedim sessizce. 5 dakikadır anahtarı arıyordu fakat bulamamıştı. Bende gülmüş 'gömleğinin cebine bak belki oradadır' demiştim ve tahminim doğru çıkmıştı!
5 dakikadır aradığımız anahtar efendimiz gömlek cebinden çıkmıştı."Eda?"
Hoseok oppa bana seslenince ona döndüm.
"Efendim oppa?" Dedim.
"Tek yatmayı mı daha çok seversin yoksa, biriyle yatmayı mı?" Diye sorunca, nedense şaşırmıştım. Aslında annem ve babam olmadığı için, tek yatmaya alışıktım ama bang shi hyuk baba ben korkunca hep benimle uyurdu. Kocaman gülümseyip;
"Aynı odada mı kalmak istiyorsun sen oppa?" Diye sordum, oda kocaman gülümsedi ve kafasını salladı.
"Evet, aynı odada kalmak istiyordum seninle. Ha eğer kabul etmezsen anlarım" kıkırdayıp,
"Ne sorunu oppa, sorman yeterdi sadece. Sorun yok yani benimle aynı odada kalabilirsin"
Dediğim de hoseok oppa, yerinden kalkıp
"O yeah!" Diye bağırıp merdivenleri çıkmaya başladı.
Arkasından gülüp, valizlerimi merdivenin başına koydum ve salona ilerlemeye başladım. Iki kişilik koltuğa uykucu üye yatmış, diğer 4'lü koltuğa ise maknae line'lar oturmuş sohbet ediyordu. Diğer tekli koltuğa ise gamzeli üye oturmuş kitap okuyordu. Bende maknae line'ların bosta kalan yerine oturdum.3'nünde yüzü bana dönmüştü. Meraklı gözler ile bana bakıyorlardı.
"Şey oturacak yer yoktu da bir tek burası boştu bende buraya oturdum. Ha isterseniz kalkabilirim" dedim ve tam kalkacakken küçük olanlarından
"Yok oturabilirsin sorun yok" demişti. Gülümseyip oturdum ve
"Adınız ne? Tanışamadık, ben eda"
"Adını biliyoruz merak etme bang shi hyuk söylemişti, ben tae"
Dedi, hemen yanımdaki benden büyük olan çocuk ve ya adam mı demeliyim?
Hemen onun yanındaki pembeli olan
"Bende jimin"
Onun yanındaki biraz küçük olan
"Bende jungkook"
Gülümseyip "Memnun oldum tanıştığımıza" dedim samimice."Bizde" dediler aynı anda.
¤♡¤
Aradan tam olarak 1 hafta geçmişti ve ben ister istemez alışmıştım onlara. Hepsi birer melekti, eşi benzeri bulunmayan birer melekti onlar. Ve yoongi oppanın bir kız arkadaşı olmuştu. Nedense ben o kıza ısınmamış ve aynı zamanda da sevememiştim. Tamam güzel olabilirdi fakat sevememiştim. Eee amerika'nın süslü, püslü, açık saçık giyinen kızlarından ne beklenirdi ki?
Bence hiç bir şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey abilerim (BTS)
Teen Fiction'kapak Stardust6918'e aittir' "yapma!" Diye bağırdı tae abim... ama yapacaktım, bunu yapmama onlar mecbur etti bende yapacaktım..git dediler, hayatımızdan çık dediler Bende sonsuza dek çıkacaktım işte ne istiyorlar ki benden? geriye doğru bir adım a...