¤20.BÖLÜM¤

769 62 4
                                    

Iyi okumalar...
Bölümü duygusal bir şarkı ile okuyunuz ❤

Elif'in ağzından;
(Eda nın ikinci teyzesinin kızı)
"Elif? Kızım hadi kalk artık! Yemek hazır.." annemin sesi ile gözlerimi yavaşça açmıştım. Kapım hızla açılırken başımı kaldırıp, kapıya baktım. Kapının önünde, cüce kız kardeşim nur duruyordu.
"Ne oldu cüce?" Dedim gülerek.
"Abla babam seni çağırıyor.." dedi. NE BABAM MI? HADİ CANIM ŞAKA YAPIYORSUN?!
"Babam mı?" Hemen yataktan kalktım ve banyoma girip elimi yüzümü yıkayıp, banyodan çıktım. Pijamalarımı çıkarıp dolabımın karşısına geçtim. Siyah dar bir pantolon, bebek mavisi kazak aldım. Pantolonumu giyip, üzerime bebek mavisi kazağımı giydim.
Saçlarımı topuz yapıp, ayna da kendime bakıp gülümsedim. Hemen odamdan çıkıp merdivenleri indim ve mutfağa girdim. Masada annem, babam vardı ve bide nur vardı.
Babam "otur" dedi. Hemen nur'un yanındaki sandalyeyi çekip oturdum.
"Seni neden çağırdığımı az çok biliyorsundur..seni ankara ya, anneannenlerin yanına göndereceğiz.." gülümseyen yüzüm solmuş, bakışlarımı anneme cevirmistim. Annem gözleri dolu dolu başını eğmiş tabağa bakıyordu.
Babam çayından bir yudum alıp konuşmasına devam etmişti.
"Yarın yola çıkacaksın..bugün eşyalarını topla.." dedi. Dolan gözlerimi saklamak için başımı yere eğip "beni sevmeyebilirsin..hatta yanında bile istemeyebilirsin, annemi ve nuru benden çok sevebilirsin ama bende senin evladınım, bir hayvan değil..insan evladını istemez mi? Bir kere olsun sarilmaz mı? Bir kerecik olsun yüzüne gülmez mi? Niye istemiyorsun beni? Tamam sevme, gülme yüzüme, bakma, hatta koruma bile ama neden beni ailemden uzak tutuyorsun?" Ne kadar icimdekileri buraya dökmek istesem bile, yapamıyordum..
Babam yutkunup "Seni istemiyorum, evet. Hatta ailemin yanında bile istemiyorum çünkü sen benim kızım değilsin.. kanımsın ama canım değilsin. Kanımdansın ama keşke olmasaydın. Bakamıyorum sana anlamıyor musun? Sana bakmaya tahammül bile edemiyorum! Sana bakınca tiksiniyorum senden! Sen benim kızım falan değilsin artık!" Bir damla yaş düştü sağ gözümden.
"Her işten geldiğinde, bana kollarını açmanı beklerken sen hep nura açtın kollarını..bir şey demedim, hatta kıskanmadım sadece kırıldım..Ne yaptım ki ben sana? Benim ne suçum var?"
Dedim ve başımı kaldırıp gözlerine baktım. Sadece ve sadece..nefret vardı..ne pişmanlık, ne sevgi, ne hüzün, ne kırgınlık.. tek bir şey, oda nefret.
"Senin tek suçun, doğmak. Anlıyor musun? Keşke doğmasaydın!" Dedi ve masadan hışımla kalkıp mutfaktan çıktı. Hemen masadan kalkıp mutfaktan çıktım ve onun arkasından bağırdım.
"BABA!" Diye bağırdım acıyla.
"B-ba-babammmmm.." Dedim zorlukla.
"Ne olur bir kerecik beni sevmeyi denesene? Bir kerecik lütfen..sadece dene.." dizlerimin üzerine çöktüm ağlayarak.
Babam arkasını yavaşça dönüp yüzüme baktı.
"Ben seni sevmeyi denedim, denedim ama başaramadım..Anlıyor musun? Başaramadım!" Dedi ve arkasını dönüp kapıyı hızla açıp evden çıktı. Arkasından kapıyı hızla çarparak çıktı.
"B-ba-bammmm.." sağ elimi uzattım kapıya doğru..

¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤

Bavulumu elime alıp yavaşça uçağa doğru yürümeye başladım.
"ELİF!" Arkamı dönüp, bana seslenen kişiye baktım.
"Elif bölük siz misiniz?" Diye sordu adam bana.
"Evet benim.."
"Bu paket sizin.." dedi ve bir paket uzattı. Bavulu yere koyup paketi elime aldım. Paketi bir koluma koyup bavulu elime aldım..
Tekrar arkamı dönüp uçağa doğru yürümeye başladım. Uçağa binip yerimi buldum ve bavulu üstte koyup cam kenarına geçtim.
Kutuyu dizlerimin üzerine koydum ve iki elimle kutunun kapağını açtım.
B-babamla küçükken çekindiğimiz fotoğraflar vardı ve bir tane not defteri..iki tane zarf vardı.
Bir tane fotoğrafı elime aldım ve incelemeye başladım. Babam iki elimden de tutmuş gülüyordu. Sağ elimle fotoğrafı okşayıp acıyla gülümsedim. Fotoğrafı cevirdigim de fotoğrafın arkasında "Elif'im, prensesim...Baban Seni çok seviyor, sevmeye devam edecek.." yazıyordu. B-bunu b-babam yollamıştı! Ama neden? Niye?
Fotoğrafı yerine koyup başka bir fotoğrafı elime aldım. Fotoğrafta babam iki kolunu da açmış başını arkaya atmış gülüyordu bende omuzlarında çığlıklar atıyordum galiba. Fotoğrafın arkasını çevirip (bütün fotoğrafların arkasında yazılar var) yazıyı okumaya başladım.
"Canım kızım, neşe kaynağım..Seninle başlar bütün mutlu sabahlarım, gülüşün bana bayram, tebessümün gökkuşağı olur..her zaman gülüsünün yüzünden düşmemesi dileği ile seni çok seviyorum.." gülümseyip başımı sola çevirip gözyaşımı silmiştim.
Fotoğrafı yerine bırakıp bu sefer başka bir fotoğraf aldım elime.
Babamın beni kucağına ilk alışıydı bu.
Fotoğrafın arkasını çevirip yazıyı okumaya başladım.
"Cennet kokulum, Allahım sonunda seni bağışladı seni bana..iyiki geldin, hem allaha hemde annene binlerce teşekkür borçluyum seni bana verdikleri için..sana söz iyi bir baba olacağım..seni seviyorum kızım.." Fotoğrafı yerine koyup bu sefer zarf aldım elime üzerinde 'biricik kızıma' yazıyordu. Zarfı açıp içinden kağıdı aldım ve kağıdı açıp okumaya başladım.

"Sevgili kızım;
Kendime 'kızım' kelimesini yakıştıramıyorum biliyor musun? Çünkü, ben kızımın kalbini kırdım, onu üzdüm. Kendi canımdan, kendi kanımdan olan kızımı üzdüm. Şuan ne kadar özür dilesem az..kızım, yavrum..Seni çok seviyorum. Seni cidden sandığından da çok seviyorum..biliyorum kırgınsın bana, hatta nefret bile ediyorsun benden ama ben senden nefret etmiyorum! Bana inan ben senden asla nefret etmedim, etmiyorum bile..çünkü biliyorum bir tarafım senden nefret etse bile diğer tarafım seni hep sevecek..Neden sana dün onları söyledim? Bilmek istiyorsundur..sana dün onları söyledim ama senden nefret ettiğim için değil, ya da senden uzaklaşmak için hiç değil. Sana dün onları söyledim çünkü, biz, ailem ve babaannen ile deden tarafından tehdit ediliyoruz..Babam, yani deden sen doğduktan sonra sana hep lanetli gözüyle bakardı. Babaannen de, amcalarin da, yengelerin de aynı şekilde..ama ben hiç nefret etmedim çünkü savunmasızdın, masumdun, hiç bir suçun yoktu. Sen biraz büyüdükten hemen sonra deden 'bu kızı sevmeyeceksin, yüzüne gülmeyeceksin, yüzüne bakmayacak asla ve asla kızım demeyeceksin..yoksa karını ve onun ailesini ve bir de lanetli kızını öldürürüm..' Diye tehdit etmişti. Ilk başta 'hayır, ben senin gibi bir baba olmayacağım..ben kızıma şefkatle yaklaşacağım, ona kızım diyeceğim, onun yüzüne gülümseyeceğim..' dedim ama ardından erkek kardeşlerim de üzerime gelmeye başladılar. Onlar da aynısını söylemeye başladılar. Çaresiz kalmıştım, elimden hiç bir şey gelmiyordu..ne yapmalıyım bilmiyordum bile..en sonunda kabul ettim. Kabul ettim çünkü, caresizdim kızım, hemde çok..Sen büyüdükten sonra senin yüzüne bakmaz oldum, yüzüne gülmez oldum, seninle ilgilenmez oldum..ilk başta aklıma intihar etmek geldi, çünkü bu caresizlikle yaşayamazdım. Biliyorum intihar bir kurtuluş değil, allahın sana verdiği cana ihanet etmektir. Ama cidden intihar etmeyi çok istedim.
Sonra bu fikri aklımdan attım. Kendi kendime dedim ki 'ben intihar edersem kim bakacak aileme? Kim kızımı koruyacak, kim annesini çok sevecek? Hiç kimse'
Kızım, dünden önceki gün deden aradı ve dedi ki 'cuma günü kızı anneannesi gile gönderiyorsunuz. Sizin evin karşısındaki eve taşınıyoruz.' Yapmak zorunda kaldım, çünkü yine çaresiz kalmıştım. Kızım, yavrum..affet bu babanı? Özür dilerim, özür dilerim seni annenden mahrum bıraktığım için, kardeşinden mahrum bıraktığım için. Her şeyden özür dilerim..ve kızım şu sözlerimi sakın unutma;
' Bir babanın çaresizliği, çaresizliklerin en korkuncudur. '
Asla ve asla çaresiz kalma kızım..hep güçlü ve metanetli ol..

~Seni çok seven baban~"

Gözyaşları içinde başımı cama yasladım ve gözlerimi kapatıp,içimdeki çığlık çığlığa ağlayan küçük kıza sımsıkı sarıldım.

"Çaresizlik...
Ümitsizliktir çaresizlik..
Uçurumdur çaresizlik..
Dört duvarın arasına sıkışmak, elinden hiç bir şeyin gelmemesidir çaresizlik...
Gözyaşıdır çaresizlik..
Umudun ellerinden kayıp gitmesidir çaresizlik..
Bütün kelimeler de, bütün sözcükler de çaresizlik gizlidir..
Çaresizlik öyle bir şeydir ki, elinden hiç bir şey gelmez, bir şeyden vazgeçmek zorunda kalirsin ama yapamazsın..işte insan çaresiz kaldığı zaman gecelere tutunuyor, anılara sığınıyor kızım..."

Şuan da içimden ne kadar bağıra bağıra ağlamak gelse de yapamıyordum, belki yapmak istemiyordum..

¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤♡¤
Y

avaşça uçaktan inip bavulu tekrar elime aldım. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Işte gelmiştim, yeni hayatımın başlayacağı yere, güney kore'ye..

Bölüm sonu ❤

Bölümde sizi en derinden etkileyen yer neresiydi?



Üvey abilerim  (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin