Ya gençlik anneme 'damadını göstereyim mi?' dedim. Oda 'göster' dedi. Neyse gösterdim jimin'in fotoğrafını anneme baktım. Kadın 'bu seni mi istiyor?' dedi. He annem he beni istiyor. Geçen bang shi hyuk'un Twitter hesabından 'slm, tnşlm mı?' diye yazdı öyle tanıştık.
Kız jimin beni isteyecek, bende anneme söyleyeceğim..
Onu bunu bırakın jimin beni görmüş mü ki gelsin de beni istesin Kurban olduğum?
Yaşadığım şeye bakın yav...
Neyse bölüme geçelim.. bölüm de biraz JimBuğ çifti olacak o yuzden, başınızı tülbent ilen bağlayın..
Hepinizi çok seviyorum, MUAH!
Eda'nın ağzından;
Üyelerin konserleri, aynı zamanda fan meetingleri, dans pratiklerine ara verilmişti tam 3 ay boyunca. Yanisiiii, üyeler ile TATİLE ÇIKACAĞIZ! YAŞASIN!'bu soğukta nereye qurban olem?' diye soruyorsunuz biliyorum ama ne yaparsınız ki, üyeler evden pratiğe, pratikten eve...yazık yani benim canlarıma..
Dizimde yatan jimin oppa'nın alnına uzanıp minik bir öpücük bırakıp tekrar arkama yaslandım.
Jimin oppa gülümseyerek biriyle mesajlaşıyordu. Kesinlikle buğlem abla ile mesajlaşıyor! O yüzden pek takmıyorum. Bırakın çifte kumruları kıız!
Kapı çalınca jimin oppa hızla dizimden kalkıp kapıya koştu.
Yanımdaki yastığı koltuğun başlığına koyup başımı da yastığa koydum ve gözlerimi kapatıp kendimi karanlığa bıraktım.
Jimin'in ağzından;
Kapıyı açtığımda bana kocaman gülümseyen buğlem'e gülümseyerek baktım.
"Hoşgeldin.." dedim kocaman gülümseyip.
"Hoşbuldum!" Dedi enerjik bir sesle.
"İçeri girecek misin?" Diye sordum. Buğlem "şey..ben aslında edaya bakmıştım da.." dedi ve tatlı tatlı bakmaya devam etti. Gözlerim dolgun dudaklarına kaydığında alt dudağımı ısırmıştım. Şuan var ya..ısırasım var şu dudakları!
"Eda, salonda oturuyor." Dedim ve arkama baktım. Eda'nın koltuğa yattığını gördüm.
"Tamam o zaman gireyim içeri.." dedi ve içeri geçti. Ayakkabılarını çıkarıp ayakkabılığa koydu ve ev terliği alıp giydi. Buğlem salona doğru yürürken arkasından kapıyı kapattım ve heyecanla peşinden yürümeye başladım. Buğlem koltukta uyuyan edayı gördüğünde üzgünce edaya baktı. "Ama uyumuş bu ayı..." sessizce gülüp "evet uyumuş bizim ayı cadı.." dedim. Buğlem de güldü ve "ben gideyim bare, bu kış uykusuna yatmıştır bide şimdi anca uyanır..." dedi arkasını dönüp tam gidecekken hemen kolundan tuttum ve "bir kahve içelim mi? Hatta sıcak bir çikolata?" Diye sordum heyecanla. Buğlem de aynı heyecanla "olur, hem içim ısınır.."
"O zaman ben mutfağa gidip sıcak çikolataları hazırlıyorum.." dedim heyecanla ve koşarak mutfağa girdim.Buğlem 'in ağzından;
Heyecanla koşan jimine gülüp tekli koltukta duran pikeyi elime aldım ve koltukta uyuyan edanın üzerine örttüm. Arkamı dönüp bahçe kapısına doğru yürümeye başladım. Kapıyı açıp kendimi bahçeye attığım da rüzgar yüzüme vurmuştu. Yüzüme vuran rüzgarı gözlerim kapalı hissetmeye başladım. Kocaman gülümseyip gözlerimi açtığım da yavaş adımlar ile hamağa doğru yürümeye başladım. Hamağa oturup, kollarımı birbirine doladım.Havaya bir göz attığım da, uçuşan yaprakları görmüştüm.
Tıpkı 4 mevsim gibidir insan.
Gülerken "yaza"
Sevinirken "ilkbahara"
Soğurken "kışa"
Hayalleri yıkılırken "sonbahara" benzer..
Gözlerimi huzurla yumup gülümseyerek gözlerimi açtım yavaşça.
Üzerime örtülen pike ile düşüncelerimden ayrılıp pikeyi üzerime örtene baktım. Beni tekrar dan hayata bağlayan adam, park jimindi. Ona kocaman gülümseyip tekrar önüme döndüm. Oda yanıma oturup sıcak çikolatayı önüme bıraktı. Teşekkür edip bakışlarımı tekrar dan gökyüzüne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey abilerim (BTS)
Novela Juvenil'kapak Stardust6918'e aittir' "yapma!" Diye bağırdı tae abim... ama yapacaktım, bunu yapmama onlar mecbur etti bende yapacaktım..git dediler, hayatımızdan çık dediler Bende sonsuza dek çıkacaktım işte ne istiyorlar ki benden? geriye doğru bir adım a...