Bölüm 2- Camdaki kocam

4.4K 160 3
                                    

"Ooo Selin hanim, yeni manita mi yaptiniz?" Anahtarlarimi askiliga asip cama yapismis pek zeki kocama baktim.

"Arabasi guzeldi." Tek kasini kaldirarak bana dondugunde sirittim.

"Aslinda kahve icmeye cagiracaktim fakat kopeklere karsi buyuk bir antipatisi varmis."

***

10 saat önce

Alarmla gozlerimi aralayip surunerek kendimi dusa zor attim. Islerimi hallettim falan havlumu sarindim, kapi lönk diye acildi. Tamam bende de suc var kabul, kapiyi niye kilitlemiyorsam? Ama tabi ki bu Selimin hayvanliginin yaninda hicbir sey.

Sinirle ellerimi belime dayadim.

"Yavas ol, ayi!" Pantolonunun dugmesini acarken klozete dogru ilerledi ve o malum su sesini duydugumda omzunun uzerinden uykulu gozlerini acik tutmaya calisarak bana bakti. Bakti demek az kalir tabi, resmen gozleriyle yedi.

"Uzman bir tanidigim var." Tek kasimi kaldirdim.

"Ne?" Dugmesini ilikleyip sifona uzandi ve ardindan bana dondu. Isaret parmagini kaldirip bana dogru uzatti.

"Yardima ihtiyacin var gibi." Yavasca gozlerimi egip asil isaret ettigi yere baktim. Havlu hafif kaymis ve azicik dekolte vermisim, yani- Salak!

Pis boklu asil senin yardima ihtiyacin var len!

---

Kendime kralice kahvaltisi hazirlayip tahtima kuruldum. Tabi ki hersey tek kisilik hazirlamistim. Nihahah! Ben kizarmis ekmegime recelimi surerken Selim hemen karsima bir kaseyle oturdugunda sirittim.

"Hayirdir diyette misin kocacigim?" Basini salladi.

"Sen de baslasan iyi olur askim." Gulumsemem suratimda donup kalirken Selim kaseye gomulmus zikkimlaniyordu. Evet sadece misir gevregiyle. Ne var o da zikkimlanmak?

Yavasca ayaga kalkip koltugun uzerindeki cantami aldim ve kapiya dogru yurudum. Ah aci verici! Hem sadece bir dilim ekmek recel yedikten sonra ise yetismek icin o kadar seye dokunmadan masadan kalkmis olmam, hem de insan kilikli kocamin birazdan tum masayi silip supurecek olmasi. Eminim, suan da bu yavasligima acayip sinir oluryordur. Hatta birazdan kalkıp beni itekleyerek kapi disari edecek ve-

Sandalyenin ayagindan geldigini dusundugum bir gicirti duydugumda hemen kapidan firladim. Ay normalde inat ederim tabi, ama simdi temas falan hic cekemem; zaten yeni dus almisim.

---

Ofisimin oldugu binanin onune geldigimde taksiden indim ve gomlegimi soyle bir duzelttim. Hayir, zaten tek çalışıyorum ama ne bileyim; bir asansorde mahsur kalma olur yok efendime soyleyeyim romantik bir carpisma falan. Cok olasi seyler tabi bunlar o yuzden yakamda oramda buramda bir kayiklikla guzelim adami kacirmayalim.

Tabi bunlarin hepsi bir hayal. Hem de hepsi! Off! Yuzumu burusturup kaldirimda ilk adimimi attigimda diregin birine tosladim. Homurdanarak aciyan burnumu ovustururken diregimi biraz daha yakindan inceleme firsati buldum. Vay len kaslari var bu diregin, Seliminkilerden çok daha fazla hem de. Himm, iyi parcaymis!

---

"Bak Eda son kez soyluyorum, surekli bahsedip durma su meseleden. Birisi duyacak bir sey olacak, Ozanin kulagina gidecek. Sus artik!"

"Ama Selin ya, cok kotu hissediyorum. Ben sanirim Ozana soyleyecegim."

"Salak misin ya? Hani sen bu cucuga asiktin, hani evlenmek istiyordun onunla? Eger soylersen aranizdaki her sey biter yavrum." Eda yeniden mizlamaya basladiginda telefonu kulagimdan uzaklastirdim. Valla hic aglama zirlama olayina katlanamam, basim oyle agriyor.

Sabahtan beri nefes almadan calisiyorum, elim agridi cizim yapmadi. Ama yok kardesim, hala bitmedi projeler.

Kapi sesi duydugumda sandalyede diklestim ve kapiyi calan her kimse iceriye girmesini soyledim. Gelen kisiyi gordugumde gulumsemem biraz daha derinlesti. Len bu benim direk!

Beni gordugunde kucuk bir saskinlik yasadi ama ardindan hemen gulumsedi.

"Yeniden karsilastik." Gulumseyerek basimi salladim ve masamin onundeki koltuklari isaret ettim.

"Buyurun soyle oturun." Koltuga kucuk bir bakis attiktan sonra masama dogru ilerledi ve elini uzatti. Simdi abartmak gibi olmasin yavasca sandalyeden kalktim ve adamin elini tuttum.(Tamam len, bir adamin uzerine atlamadigim kaldi. Ay ne yapayim,cok tatli.)

"Atınç Uysal."

"Selin Balban." Yalan! Hala Selim hiyariyla ayni soyadi tasiyorum ben! Aman ne guzel. Soyadim suan Koca fakat karsimdaki tasin bunu bilmesine gerek yok degil mi? Zaten hala kartimda ve ofisin belirli bolgelerelinde Balban yaziyor. Balayindan dondukten bir hafta sonra ayrilik karari aldigimizdan ve neredeyse bir aydir Fahri dedeye bu durumu aciklayamadigimizdan soyadim boyle kaldi iste. Ben de hic dokunmadim kartlarima falan, nasil olsa eninde sonunda bosanacagiz diye.

Oksuruk sesiyle yeniden gercek dunyaya dondum. Hemen tuttugum eli biraktim tabi. Ay elim terlemis ya, nasil sıkı yapistiysam adamcagizin eline?

"Hosgeldiniz Atinc bey, ne alirdiniz?" Basini iki yana salladi.

"Tesekkur ederim, zahmet etmeyin." Ne zahmeti ayol, kulun kopegin olurum. Uzatmayip hemen ardindaki koltugu isaret ettim. Gulumseyerek oturdu. Ben de yeniden sandalyeme oturup ellerimi masanin uzerinde bagladim.

"Sirketimiz bir proje uzerinde calisiyor." Basimi salladim. "Buyuk bir tesis dusunuyorlar ve bu tesisin icinde oyun parki, sinema, golf sahalari, kütüphane, akliniza gelebilecek her turlu aktiviteye yer vermek istiyoruz. Cok genis bir proje oldugu icin ve her turlu kesime hitap etmek istedigimizden bir suru mimarla görüştük." Hangi sirket lan bu? Bok gibi para var herhalde. "Eger sizin icin de uygunsa kutuphane projesiyle sizin ilgilenmenizi istiyoruz." Kutuphane mi? Ben de ne anlarim ya kitaptan?

Yuzumu hafif burusturarak basimi salladim.

"Aslinda su aralar cok yogunum ve-" Aptalim yeminlen, tas gibi cocuk ayagima gelip bana balli bir proje teklif ediyor ama ben geri ceviriyorum. Ama gercekten cok doluyum ya, Selimin gurultusunden calisabilecegimi bilsem eve bile is goturcem o kadar.

Gulumsemesi yuzunden hafifce silinirken ic cektim. Tamam len, yaparim len.

"Ama yetistirmeye calisirim." Yeniden gulumsediginde gozlerinin kenarindaki kirisikliklara baktim. Sempatik cocuk, tas cocuk, kasli cocuk... tamam sustum.

Bana dogru bir kart uzattiginda gulumseyerek karti aldim. Demir Holding. Acayip buyuk bir sirket, tonlarca binasi var lan bu adamlarin. Ooo yasadim.

"Ne zaman cikmayi dusunuyorsunuz?"

"E-efendim?"

"Sizi mesgul etmeyeyim dedim. Bayagi gec oldu. Sizi gideceginiz yere gotureyim ve yolda isin detaylarini konusalim. Ne dersiniz?" Allah derim!

"Zahmet etmeyin?"

"Ne demek."

---

Evimin onune geldigimizde arabadan inip kapimi acti. Ah gozlerim yasardi len, simdi aglayacagim. Bu Selim hodugu biz cikarken de bir kere olsun kapimi acmamisti. Ama elin adamina bak, tanisali bir saat olmadan kapimi aciyor.

Arabadan asagiya inip basimi hafif egdim ve elimi one dogru uzattim.

"Tesekkur ederim Atinc Bey." Gulumseyerek elimi tuttugunda gozum hemen ardindaki binaya, daha dogrusu bizim evin isigi yanan salon penceresine kaydi.

Oha len, Selim izliyor.

Bölüm Sonu

Seviyom Ulan!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin