"Bu işin böyle yapıldığına emin misin?" Yanımızda duran su dolu kovaya homurdanarak baktım. Buraya geldiğimizde ki yaklaşık üç saat önce amacımız bu su dolu kovayı balıklarla doldurmaktı. Bir tek bile balık yakalayamamanın siniriyle Kaiye baktım.
"Böyle olduğuna eminim. Yaniii... böyle olmalı." Kainin tam üç saat önce elime tutuşturmuş olduğu olta benzeri sopayı öfkeyle yere çarptım.
"Yani mi? YANİ Mİ? Sırf 'yani' ve '-malı, -meli' için üç saattir boşuna mı bekliyoruz?"
"Boşuna mı? O üç saati benimle bekliyorsun, hatırlatırım."
***
Kai'li, Kris'li, Suho'lu fantastik bir hikaye...
Okumak isterseniz, profilimden bulabilirsiniz. ;)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviyom Ulan!
Romans"Yavas ol, ayi!" Pantolonunun dugmesini acarken klozete dogru ilerledi ve o malum su sesini duydugumda omzunun uzerinden uykulu gozlerini acik tutmaya calisarak bana bakti. Bakti demek az kalir tabi, resmen gozleriyle yedi. "Uzman bir tanidigim var...