Onumdeki koca araziye baktim. Bu nasil bir para len. Resmen Istanbulun yarisi adamlarinmis.
"Selin hanim iste tesisi bu bolgeye kurmayi dusunuyoruz. Su gol kenarindaki bolge de kutuphaneye ayrilan bolgemiz ve-" Arkamdaki son model arabaya yaslanarak Atinci dinlemeye devam ettim. Yav bu is nasil birseymis boyle? Tonlarca ayrintisi var. Ustelik neden kutuphanenin diger aktivitelerle de bir butun olusturmasi gerekiyor, iste orayi anlamadim. Aslinda... hic bir bok anlamadim.
"Kisaca anlatsana simdi sen bana olayi bi." Atincin agzi acik kalirken bakislarini karsimizdaki araziden bana cevirdi. Ne var be? Tassin massin ama car car car car. Hayir olurunu söyle yapak, ne diye edebiyat yapiyon olummm?
Gozlerini iki uc kirpistirdi, sonra da kocaman gulumsedi. Pekala simdi sasirma sirasi bende. Hayirdir insallah, neden gulumsuyor ki bu simdi?
"Bu bundan sana sadece Selin diyebileceğim anlamina mi geliyor?" Kal geldi bana. Hayir zaten ben coktan icimden sana bey demeyi birakmistim da- E, yasasin o zaman!
Gulumseyerek basimi salladim. O da benim yaptigim gibi sirtini arabaya yasladi ve son kez araziye bakip bana dondu.
"Ciz iste biseyler ya, takil kafana gore."
---
Atinc beni ofisime biraktiktan sonra oturdum birseyler cizmeyi denedim. Ama sagolsunlar onumdeki caddede yapilan kazi calismasi beynimi binbesyuz parcaya boldugunden adam akilli bisey cizemedim. Ben de topladim pilimi pirtimi Selim dingilinin fazla mesaiye kalmasini temenni ederek iki uc projeyle eve gectim.
Korkarak kapiyi acmanin ardindan evin bos oldugunu farkettigimde uzun bir ohhh cektim. Hayir biliyorum, inadina basimda dikilir. Isimi yapamayayim diye kirk takla atar. Aman yok iste, ne guzel. Hadi calisak!
Koridorun sonundaki calisma odasi tarzi yere gectim. Tarzi diyorum çünkü odanin ortasinda yerde duran playstation her seyi got ediyor. Lafta burasi Selimle ikimizin calisma odasi olarak dizayn edilmisti biz evlenmeden once. Tabi ikinci haftadan ayrilik karari alininca ve Selimin evde gecirdigim her saniyeyi zehir etme politikasi beni bu odadan hayli uzak tutmustu. Eve asla ama asla is getirmiyordum anlayacaginiz. Ve bu koca oda sadece Selim hiyarina kalmisti. Hayir ben de cidden calisiyor falan saniyorum, lan bu playstation ne?
Oyun kablolarini ozenle cigneyerek arada bir yerde sıkışmış masama dogru ilerledim. Neyse ne? Bugun bu projeler bitecek!
---
Gozlerimi artik acik tutamak hale geldigimde gerinerek dogruldum. Iste o ara gozum perdesi aralanik perdeye takildi. Yuh, kava kararmış! Ne kadar calistim ben boyle ya? Projelere donup ne kadar yol kateddigime baktim. Bitti sayilir ya, ufak tefek seylerden sonra bu is tamam.
Masayi toplayip odadan disari ciktim ve kendi odama dogru ilerledim. Kapi sesini duydugumda basimi cevirip koridorun sonuna baktim. Geldi yine benim hiyar. Ama kendisiyle beraber getirdigi kotu hava dalgasi... Off! Anlatilmaz yasanir. Les gibi icmis ya! Ben de diyorum fazla mesai herhalde diye. Ama adam barlarda diskolarda gel keyfim gel yani.
"Karici- hick- cigiiimmm!" Kollarini boynuma doladiginda agirligin etkisiyle bir kac adim geriledim. Simsiki sardigi kollarindan kurtulmaya calisiyordum fakat nafile. Biraz daha siki sarsa nefessizlikten oldum bittim. O degil de projeler burusuyor len, altin degerinde onlar benim icin. Atinca soz verdim ya! Le oglum bir uza.
Ne kadar denersem deneyeyim bir turlu kurtulamadim kollarindan. En sonunda vazgecip careyi kolumu beline dayayip odasina suruklemekte buldum. Kapiyi acinca, evet ya hic sasirmadim. Zaten Selim gibi birinin odasi anca bu kadar odaya benzeyebilir. Ben daha cok duvarlari kazinmis magara tarzi bir yer bekliyordum ama bu magara adamindan.
Elimdeki projeleri komidinin uzerine koyup Selimi yataga dogru yuruttum.
"Hadi yat." Gozlerini acik tutmaya calisarak yuzunu bana dondu, sonrasindaysa o sekilsiz suratina aptal bir siritis yerlestirdi.
"Beraberrer uyuuuyalimm." Hostt! Ay aman ya tukurcem aptal suratina ayilcak. Hayir ben bir aralar nasil sevmisim bu adami, ya da bu surati nasil yakisikli bulmusum. Cidden insan hayret ediyor.
"Uzatma da yat iste." Basini iki yana salladi ve ani bir hareketle kendini yataga birakti. Tabi bunu yaparken beni de kendisiyle beraber yataga cekmemis olsaydi cok makbule gecerdi.
"Ya salak misin ya?" Uzerinde debelenip kalkmaya calistim fakat boynuma doladigi kolu tum hareketlerimi kisitliyordu.
"Hadi oyun oynayaliiimm." Bunu soyleyken beni bir saga bir sola sallamasi ayri bir hikaye tabi.
"Olmek mi istiyorsun?" Sirtim yatakla bulustugunda gozlerimi kirpistirip burun buruna oldugum yuze baktim.
"Olmemi mi istiyorsun?"
"Keske." Omzumun uzerinden yuzunu yastiga bastirdiginda uzerimdeki agirlikla bir kez daha nefessiz kaldim.
"Karicigim." Basimi yan cevirmeye calisarak ensesine dondum.
"Ne var len?" Derin bir nefes aldiginda ya da almaya calistiginda ki, yastiga gomdugu yuzunden ne kadar zor oldugunu anlayin. Sesi de bi tarafina kacmis gibi cikiyor zaten. Bir kez daha yineledim.
"Efendim kocacigim."
"Bana kahve yapar misin?"
***
Elimde kupayla odaya dondugumde ortusune sarilmis duvara bakiyordu.
"Duvarla fantazin ne?" Bana bakip yuzunu burusturdugunda sirittim.
"Ayilmissin."
"Kahve istedim diye yedigim tokattan dolayi olabilir." Omzumu silktim.
"Hizmetcin değilim sonucta." Bardagi komidine koydum.
"Ama kahvemi getirdin."
"Ödülün."
"Ne ödülü?" Masumca gulumsedim.
"Tokat atmama izin verdigin icin. Bir jere daha attirirsan yarin kahvaltiya borek var." Dil cikartirken bardaga dogru uzandi. Cocuk! Yatagina yaklasip kafasina bir tane gecirdigimde sol ayagimin yandigini hissettim. Alev aldi da diyebiliriz. Bir de ayni siralar bir seyin kirilma sesi. Basimi yavasca cevirip omzumun uzerinden Selimin, dolayli yoldan benim de yedigim naneye baktim. Kahve bardagi yerde tonlarca parcaya ayrilmisken bacagim zonkluyordu. Ama asil aci mahvolmus olan cizimlerimdi.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviyom Ulan!
Romance"Yavas ol, ayi!" Pantolonunun dugmesini acarken klozete dogru ilerledi ve o malum su sesini duydugumda omzunun uzerinden uykulu gozlerini acik tutmaya calisarak bana bakti. Bakti demek az kalir tabi, resmen gozleriyle yedi. "Uzman bir tanidigim var...