Selimlerin katina ulastigimda buyuk kapidan gecip sekreter masasinin oldugu odanin kapisinin kenarinda durup iceriye baktim. Yasinin de dedigi gibi kir sacli bir babaanne masada oturmus onundeki kagitlarin inceliyordu.
Selimin odasi oldugunu tahmin ettigim kapi acildiginda derin bir nefes aldim. Evet buraya daha once hic gelmemistim, zaten Selim de biz evlendikten sonra bu sirkette calismaya baslamisti yani aramizin bozuk oldugu zaman dilimi. Ah neyse!
Kapidan donsuz bir kari ciktiginda kaslarimi cattim. Sanirim sort giymis ama ona gore sort bana gore kilot. Tovbe tovbe ya! Ardindan da Selim cikti. Selim Mugecigimin masasina ilerlerken donsuz kari da Selimin kapisinin onunde beklemeye devam ediyordu. Tabi gozleri Selimdeydi. Yok yok bu kari kesin Selime yaziyor.
"Muge, Ozgeyi goturen arkadas geldi mi?" Yasinden mi bahsediyorlar.
"Henuz gelmediler efendim. Beyfendi sizin arkasiniz oldugunu soylemisti ama... adi Yasinmis." Selim yuzunu burusturarak basini iki yana salladi.
"Hayir arkadasim degil." Yasli kadinin yuzune bir endise dalgasi yayilirken Selim devam etti. "Ama taniyorum." Kadin derin bir nefes aldi. Ya bu adam salak! Kadincagizin kalbine indirecekti ya. Neymis arkadasi degilmis? Bak bak! Yasin len o.
Selim telefonun cikardigi sira donsuz konustu.
"Selim.. bey. Himm, ben o zaman bu dosyayi danismana birakiyorum... Bir de-"
"Evet danismana birakin Oya hanim." O sira Selim telefonunu kulagina dogru goturdu ve Muge hanima gulumsedi.
"Neredeyse cikis saati geldi. Ozgeyi istiyorum." Himms, demek Yasini ariyor. Sanirim benim siram.
Ortama dalip hafif oksurdugumde Mugenin de Selimin de gozleri beni buldu. Hala ne bekledigini anlayamadigim donsuzunda.
"Selin?" Selim telefonu yavasca indirirken saskin bir ifadeyle bana bakiyordu.
"Senin n-ne isin var burada?" Pis ayi! Gulumsedim.
"Is yerini gormek istedim. Ne? Goremez miyim?" Basini telasla iki yana salladi.
"Gorebilirsin, tabi ki gorebilirsin. Sadece... daha once hic gelmemistin?"
"Yasin ofisime ugradi, Ozgeyle beraber. Yukari cikarlarken kantine ugradilar. Gelirler birazdan." Bunu Muge hanima bakarak soylemistim. O da en az Selim kadar soklardaydi.
"Hosgeldiniz Selin hanim."
"Hos bulduk. Nasilsiniz?"
"Tesekkur ederim efendim." Muge hanim basini one egdiginde burukca gulumsedim. Ben bu kadin hakkinda neler düşündüm ya.
Selimin bana dogru uzattigi eline baktim.
"Gel sana ofisimi gostereyim karicigim." Yan gozle donsuza baktigimda suratinin dusmus, zaten akmis olan makyajiyla daha bir tipsiz oldugunu gordum. Selimin eline dogru uzandigimde sadece elimi tutmakla kalmayip kolunuda belime sardi.
"Gel."
.
.
Ofise girdigimizde... yuh cok kocaman! Ne lan, mac falan mi yapiyonuz burada. Hemen kostum etrafi karistirmaya basladim tabi. Dosyalar, tablolar, cekmeceler.. Neredeyse hepsini tek tek incelerken Selimse toplanti masası gibi buyuk bir masaya yaslanmis beni izliyordu. En sonunda Selimin masasina ulastigimda bilgisayarin hemen yaninda duran fotografi farkettim. Evlenmeden once Selimin dogum gununde gittigimiz hafta sonu gezisinden kucuk bir fotograf. Derin bir nefes alip Selime baktim. Hala beni izlemeye devam ediyordu. Gozlerimi gozlerine diktikten birkac dakika sonra sordu.
"Incelemen bitti mi?" Basimi salladim. Gulumsedi. "Tesekkur ederim."
"Neden?"
"Geldigin icin."
***
Selim Ozgenin karnina yuzunu bastirip nefesini verdiginde komik bir ses yukseldi, tabi kucuk kizin kahkahalariyla beraber. Ben de gulumseyerek onlari izlerken sahte oksuruguyle karsimda oturan Yasine dondum.
"Ozgeyi sevdin herhalde?" Siritarak basimi salladim.
"Cok seker." Gevsekce siritti.
"Cok sevdiysen bir tane de siz yapiverin." Bak bak laflara bak! Sanki Selimle aramizdakileri bilmezmis gibi? Ofke dolu bakislarima aldirmadan Selime döndü.
"Sen ne dersin eniste?" Selim kaslarini kaldirarak Yasine döndü.
"Bebek?" Yasin basini salladiginda Selim dusunurmus gibi elini cenesine goturdu.
"Aslinda Ozge gibi bir bebek olacaksa..." Ne diyo lan bu? Cidden dusunmuyor öyle bir şey degil mi? Derin bir nefes alip bana dondu ve yüzünü burusturarak yeniden Yasine bakti.
"Ama yok, bu riski goze alamam." Tek kasimi kaldirdim.
"Ne riskiymis o?" İç çekti.
"Biliyorum, baba bensem tabi ki çocuğum dunya tatlisi birsey olur ama... işin icinde Selin varsa yine de riske atmamak lazim. Sonucta cocuk anasina da cekebilir." Sinirle gürültülü bir kahkaha atıp ayaga kalktım.
"Neyim varmis be benim, sen kendine bak dingil. 90-60-90, manken gibiyim be!" Tek kasini kaldirip vucudumu bastan asagi süzdü.
"70-70-90." Sinirle uzerine atlayip parmaklarimi saclarina dolayacagim sira Yasin son anda Ozgeyi ezilmekten kurtardi.
"Ahh! Tamam cekme sacimi! Selin!"
"70-70-90 ha?"
"Tamam tamam tas gibisin! Off birak ya!" Yasinin kahkahasini duydugumda sinirle ona döndüm.
"Yasin adami hasta etme!" Bu sirada Selim kollarini kollarimin uzerinden dolayip iyice sikistirmis ve hareket edemez hale getirmisti. Kaslarimi catarak onume dondum ve Selimin siritan suratiyla karsilastim.
"Gulme."
"Tamam, sen de sakin ol." Kaslarimi duzeltip dudaklarimi sarkitarak kendimi serbest biraktim ve bacaklarimi Selimin iki yanina yasladim.
"Sakinim." Selim gulumseyerek kollarini gevsettiginde derin bir nefes aldim. Kollarini tam olarak cekmeyip ellerini belime yasladi.
"Buradan nasil gozuktugunuzu biliyor musunuz?" Yasinin sesiyle hemen Selimin kucagindan kalkip uzerimi duzeltmeye basladim. En sonunda da cantami alip kapiya yoneldim.
"Bu kadar ziyaret yeter, gidiyorum ben!"
"Cikis saati zaten, beraber gidelim."
"Selin!"
Selimi de Yasini de duymamazliktan gelerek disari firladim ve elimi yanagima dayadim. Ahh nasil sicak! Kesin kizarmisimdir da. Ama suc Selimde. Hayir ben seni dovuyorum... sen neden sariliyorsun ki? Bir de aptal gibi kucagina oturdum. Insan bir dusunur. Ah cok utanc verici....
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviyom Ulan!
Storie d'amore"Yavas ol, ayi!" Pantolonunun dugmesini acarken klozete dogru ilerledi ve o malum su sesini duydugumda omzunun uzerinden uykulu gozlerini acik tutmaya calisarak bana bakti. Bakti demek az kalir tabi, resmen gozleriyle yedi. "Uzman bir tanidigim var...