20 yıldır yalnızlığına eşlik eden dağlara bakıp mis gibi kokan havayı ciğerlerine çekti Yıldız. Ah ne kadar uzun zaman oluyordu böyle huzurlu hiss etmiyeli. Huzurlu ve tamamlanmış...
Arkadan beline sarılan ellerle biraz daha artmışdı huzuru. Gülümseyerek beline dolanan ellerin üzerine koydu ellerini Yıldız ve biraz daha yaslandı çok sevdiği göğüse."Erkencisin" dedi Kuzey sevdiği lavanta kokusunu içine çekerken.
"Uyku tutmadi" diye yanıt vermişdi Yıldız.
"Ama daha çok erken saat. Hadi gel biraz daha uyuyalım" diyerek Yıldızı kollarında döndürdü Kuzey.
"Artık döneceğiz demi şehire? Her kes meraktan çıldırmiştur " diyerek ellerini sevdiği adamın boynuna koydu Yıldız.
Malum her kes bir tarafdan üzerlerine gelince onlar da çareyi yaylaya çıkmakta bulmuşlardı. En azından biraz baş başa kalmak için. Fakat artık dönmeleri gerekiyordu. Ne de olsa 2 gündür yayladalardı.
"Bana kalsa sonsuza kadar seninle kalırım da burda ama haklısın dönmemiz gerek. Fakat hala da çok erken. Hadi biraz daha uyuyalım" dedi Kuzey dünya gözlüsünün gözlerinde kaybolurken.
Yıldız gülen gözlerle sevdiği adamı onayladı. Kuzey de gülümserken Yıldızı elinden tutarak dün gece birlikte uyudukları odaya getirdi.
İkisi de yüzleri bir-birlerine dönük uzanırken,çoktan bir-birlerini izlemeye dalmışlardı bile.
"Özür dilerim" dedi Kuzey aralarındaki sessizliği bozarak.
"Neden?" Kaşlarını çatarak sormuştu sorusunu Yıldız.
"Sana... Aşkımıza 20 yıl geç kaldığım için özür dilerim..."
"Kuzey..." ikisininde gözleri dolarken titreyen sesiyle zar-zor konuştu Yıldız.
"Özür dilerim güzelim... Özür dilerim... Affet bu aptal adamı... Affet..." düğüm olmuş boğazına rağmen konuştu sonunda Kuzey.
Yıldız hiç bir şey söylemedi. Yaşlı gözlerle gülerek kollarını açtı sevdiği adama. Kuzey anlamış olacak ki, hiç vakit kaybetmeden girmişti Yıldızının kollarına.
Burnunu Yıldızın boynuna gömüp orda soluklanırken,Yıldız çoktan saçlarını okşamaya başlamıştı Kuzeyin. Buna karşın Kuzey Yıldızın belinde olan kollarını sıklaştırdı.
"Yaram sensin... Ama dermanım da sensin..." hala Kuzeyin saçlarını okşarken mırıldandı Yıldız.
"Pişman oldun mu hiç?" Yıldızın söylediklerine kırık bir tebessüm etdikten sonra sormuştu sorusunu Kuzey.
"Neyden?" Hafif kaşlarını çatarak sordu Yıldız.
"Beni sevmekten" korkarak sormuştu sorusunu Kuzey.
"Asla... Nefes aldığım tek bir an bile pişman olmadım..." sesinde tereddütden eser yoktu Yıldızın.
Yıldızın son söylediğiyle başını olduğu yerden kaldırdı Kuzey. Uzunca baktı dünyasının merkezi haline gelmiş gözlere.
Daha sonra yaklaştı ve dudağının kenarına masum bir öpücük kondurdu. Bu temasla ikisininde gözleri kapanmıştı.Biraz geri çekildi daha sonra Kuzey ve büyük bir aşkla fısıldadı kadının kulağına yıllardır beklettiği sözleri. " Seni Seviyorum... Çokca hem de... Delice hem de..."
Yıldız içten bir gülümsemeyle karşılık vermişti sevdiği adama "Ben de Seni Seviyorum..."
****
"Kuzey,sapağı geçtin" dönmeleri gereken sapağa bakıb tekrar Kuzeye döndü Yıldız.
"Biliyorum" kendinden gayet emin bir şekilde sorusunu yanıltladı Yıldızın Kuzey.
Yıldız kaşlarını çatarken,Kuzey hala keyifle bir ona bir de yola bakıb sırıtıyordu. Yıldız bu sırıtmayı tanıyordu. "Yıldız ben bir işler çeviriyorum" bakışıydı bu.
"Öküzcüm artık ne olduğunu söyleyecek misin?"
"E gidince göreceksin gırmızı gafam" hala da sırıtıyordu Kuzey.
Yıldız inat edip lafı ağzından almayı düşündü fakat biliyordu aynı zamanda karşısındaki öküzün de ne kadar inat olduğunu. Bu yüzden susmayı tercih edip gidecekleri yeri merakla beklemeye başladı.
*****1 saat sonra....
"Neden geldik ki buraya?" Etrafındaki sahile göz atıp tekrar Kuzeye döndü Kuzey.
"Bak bakalım şu tarafa" yüzündeki gülümsemeyle Yıldıza baktı Kuzey. Çünkü bu gırmızı gafa birazdan çok mutlu olacaktı.
Yıldız mavi gözlerini Kuzeyin söylediği tarafa dikerken o gözler bir anda şaşkınlık ve sevinçle parladı.
"S-sen nası nasıl? Ne zaman yaptın bunu?" Gözlerini Kuzey Yıldızı gemisinden alıb Kuzeye döndürdü Yıldız.
"Yeni bitti... Planım vardı ama daha fazla dayanamadım." Dedi Kuzey gülümseyerek.
"Ne planı?" Hala şaşkınlığı üzerindeydi Yıldızın.
Kuzey bir şey söylemeden elinden tuttu Yıldızın ve gemiye doğru ilerlemeye başladılar. Güvertenin tam ortasına geldiklerinde Yıldızı karşısına aldı Kuzey ellerinden tuttu.
"Çoçukken tek hayalim bu gemiyi Karadeniz kıyılarında görmekti... Fakat şimdi bir hayalim daha var"
"Neymiş o?"
"Sensin..."
Yıldızın gözleri parlarken Kuzey usulca dizlerinin üzerine çöktü. Yıldız merakla onu izlerken Kuzey 20 yıl önce parmağından çıkardığı kendi alyansını ve Yıldızın alyansını aldı cebinden. Yıldızın gördüğü şeyle deminden beri sakladığı göz yaşları yüzünü işgal etti.
"Aşkımızın tek şahidi olan bu gemide yapmak istedim bu teklifi. Bize ait olan bir yerde..." Yıldız gözleri yaşlı merakla beklerken Kuzey devam etti " 20 yıl önce çıkardığımız bu yüzükleri tekrar takalım mı? Bir daha asla ama asla çıkarmamak üzere" derin bir nefes aldı ve devam etdi Kuzey "Benimle yeniden bir bütün olur musun diğer yarım? Benimle evlenir misin?"
Yıldız gözyaşlarını umursamaz bir şekilde ellerini Kuzeyin yanaklarında koğuşlandırdı ve mutluluk göz yaşları dökerken mırıldandı "Evet. Hem de sonsuza kadar evet..."
Kuzey gülerek olduğu yerden kalktı ve yüzükleri parmaklarına taktı. Zaman kaybetmeden sımsıkı sarıldılar bir-birlerine.
"Sana aşığım" diye mırıldandı Yıldız sevdiği adamı sarmalarken.
"Sana deliler gibi aşığım" diye karşılık verdi Kuzey damarlarında huzuru hiss ederken...
Artık mutluydular... 20 yıl sonra nihayet...
*******
İlk bölüm geldi. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuşdur.😌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı /YılKuz- One-shots
Fanfictionİki inatçı aşık Yıldız ve Kuzeyin hayali hallerini konu alan bir kitab 🖤✨