Kuzey Yıldızı /YılKuz- One-shots

-2-

"Dalmışsun yine uzaklara Yildizum" elindeki çantayı koltuğa bırakıp,camdan Kuzeyin evini izleyen Yıldızın yanına oturdu Nahide.

"Yok be yenge düşünüyordum sadece" diyerek iç çekti Yıldız.

"Ne düşünüyordun bakiyim?"

"Kuzeyi. Halimizi. Başa döndük yine yenge" oflayıb nefesini dışarı verdi Yıldız.

"Vallahi yengesini gülü ikinizde inat,ikiniz de hırçın. Eğer ki, birinuz bir adum atmazsa bu iş daha çook uzar ben sa söyliiim" gayet net bir şekilde fikrini belirtmişdi Nahide.

Bir bakıma da haklıydı aslında. Ne demişler, keskin sirke küpüne zarar. İkisininde dik başlılıklarından ödün vermemeleri onları bu hale kadar sürüklemişti.

"Ben ne adum atacamişum ilk önce o yapacak ne yapacaksa" diyerek saçlarını savurdu Yıldız.

"Ohoo ben ne diyom sen ne diyon yengem yaa"

Yıldız tam itiraz edeceği sırada kapı kırılırcasına çalınmaya başladı. Yıldız ve Nahide ilk başlarda korksa da Yıldız söylene söylene kapını açtı. Fakat karşısında ağlamaktan gözleri kızarmış bir Gökçe bulmayı beklemiyordu.

"Gökçe... Noldi sa böyle?" Endişeyle Gökçeye baktı Yıldız.

"Yı-Yıldız abla... Ba-bam... Babam"

"Noldi babana?" İçindeki endişe giderek büyürken devam etmesi için Gökçeye baktı.

"Kaza kaza geçirmiş. Arabası devrilmiş" göz yaşları arasından konuştu Gökçe.

O an her şey dondu bir an Yıldız için. Her şey manasını itirdi. Sevdiği adam. Gide bilirdi. Onu bıraka bilirdi. Hem de hiç gelmemek üzre.

"Yıldız yengem kendine gel" diyerek sarsdı Nahide.

"Ye-yenge Kuzey..."

"Hadi gülüm kendine gel... Gidelum hayde"

Nahide her ikisini de alıb evden çıkarken arabaya bindiler ve hastanenin yolunu tuttular. İşte o zaman Yıldız kalbinden tek bir şey geçiriyordu. Ona bir şey olmamasını. Daha yeni kavuşmuşken tekrar kaybetmemeyi.

                               ****
Hastaneye vardıklarında Yıldız koşarak içeri girdi. Tam Kuzeyi soracaktı ki koridorun sonunda Ferideyi gördü. Yalnızca o değil Mine ve Şule de oradaydı.

"Feride!" Yıldız Şuleyi umursamadan onlara doğru yürüdü.

Kızların her ikiside koşarak "Yıldız abla" diyerek Yıldıza sarıldı. Şule kıskanç gözlerle onlara bakarken Gökçenin de gelip onlarla birlikte sarılması daha da kıskanmasına sebeb oldu.

"Nasıl nasıl oldu bu kaza?" Göz yaşları arasından zor da olsa konuştu Yıldız.

"Yaylaya geliyormuş... Yol kaygan olduğundan kontrolu kaybetmiş ve araba devrilmiş" hıçkırıkları arasında konuştu Feride zorda olsa.

Yıldız bir şey daha soracakken odadan çıkan doktor buna engel oldu. Hepsi doktorun yanına koşarken doktor durumu anlatmaya başlamıştı.

"Kuzey bey iyi" dediktün sonra her kes derin bir nefes almıştı." Yüzünde bazı yaralar ve kaburgalarında bir kaç çatlak var. Bir de vücudun bazı yerleri ezilmiş. Biz gereken müdahileyi yaptık birazdan kendine gelir"