- - -
11| Sen kim halı saha kim?
Fizik dersleri son zamanlarda benim için çok zor bir hal alamaya başlamıştı. Zaten kolay anlayabildiğim bir ders değildi. Bir de üzerine Yoongi'ye karşı olan düşünme süremin artışı eklenince tamamen odaklanamaz olmuştum.
Bazı prensipleri vardı. Genç bir öğretmen olmasına rağmen kontrolü elinde çok iyi tutuyordu. Sadece o sert tarafını görmemize izin verdiği için laubali davranışlarda da bulunamıyorduk. Yerine göre espri yaptığımız, hatta onun da bize eşlik ettiği oluyordu ama genel olarak bakıldığında fazlasıyla kaliteli işliyordu dersi. Cıvıklığa yer vermediği için herkes ona daha dikkatli davranıyordu.
Öğretmenlerin takım elbise giymesi zorunlu olduğudan haliyle onu da hep takım elbiseyle görüyorduk. Ve ona öyle çok yakışıyordu ki tüm gün izleyebileceğimi düşünüyordum.
Bir de derse girdiğinde yaptığı rutin hareketleri vardı tabii. Ceketini çıkartıp sandalyesine atışı, üşenmeden kol düğmelerini masaya bırakması ve gömleğinin kollarını katladığı gibi tüm ciddiyeti ile dersine başlaması.
İnanılmaz havalıydı. Çoğu öğrenci onun gibi bir öğretmenden ders görecek kadar şanslı olmazdı. Gençti, haddinden fazla yakışıklıydı ve işinde en iyilerden birisiydi. Tek bir kusuru bile yoktu.
Beni dalgınlığımdan kurtaran onun elindeki kitaptan başını kaldırıp "Pekala," demesi oldu. "Bu konunun testlerini üç farklı kitaptan bitirmenizi istiyorum. Haftaya bakacağım. Son dersimizde."
İtiraz eden olmadı. Çünkü Min Yoongi'ye itiraz ettiklerinde sonuçlarının ne olduğunu hepsi çok iyi biliyordu. Bu beni gülümsetti. Benlik pek sıkıntı yoktu. Muhtemelen özel derslerimizde çaktırmadan bu ödevi ona yaptıracaktım.
Kolunu kaldırıp kısaca saatine baktı. Gözlerimi üzerinden bir an olsun çekmedim. "Beş dakikamız kalmış," dediğinde bakışlarımız kısa bir an kesişti ama bu da uzun sürmedi. Rastgele birkaç kişiye baktı. "Sınıf öğretmeniniz olarak birkaç duyurum olacak," diye mırıldandı. "Öncelikle okul müdürümüz değişiyor. Pazartesi günü Bay Lee aramızdan ayrılacak. Yerine Bang Sihyuk adlı yeni müdürümüz gelecek."
Birkaç şaşkınlık nidası yükseldiğinde başını sallayıp "Diğer duyuru," dedi. "Haftaya sınıfımıza yeni bir arkadaşınız gelecek. Kendisi Busan'dan geliyor. İyi anlaşmanızı umuyorum. Kızı dışlamayın."
Gülümsememi büyüttüm. Arin'in geleceğini çoktan biliyordum. Busan'dan yakın arkadaşımdı. Sık sık Seul'e gelip giderlerdi. Şimdi ise temelli taşınacakları için Arin yalnız kalmamak, yabancılık çekmemek adına benim okuluma gelmek istemiş, Yoongi de aynı sınıfta olmamız için elinden geleni yapmıştı çünkü Arin'i kendisi de çok iyi tanıyor ne kadar kusursuz bir öğrenci olduğunu biliyordu.
Zil sesi tüm sınıfa yayıldı. Herkes son dersin bitimi olduğu için ışık hızında çantalarını sırtlanıp sınıftan ayrılmaya geçtiğinde Yoongi ile döneceğim için olabildiğinde yavaş ayaklanmış, kitaplarımı çantama büyük bir uyuşuklukla yerleştirmiştim.
Tae bile Jungkook'a söz verdiği için beni beklemeden çıktığında, ışık hızında boşalan sınıfa bakmış ve yine ağır adımlarla Yoongi'nin masasına ilerlemiştim. Oturduğu yerde, geldiğimin de pekala farkında olarak kol düğmelerini takmaya çalışıyordu. Aynı zamanda alt dudağını dışarı doğru kıvırmış, kediden hiçbir farkı kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teenager : yoonmin ✓
Fanfictionbenim için sadece bir öğretmen değilsin hyung, bunu sen de biliyorsun