xxxvııı • yeni defter

18.1K 1.3K 5.3K
                                    

final
- - -

38| Biliyorsun

Sessizlik. Çubukların tabaklara çarpışı. Derin bir nefes. Ve yeni bir sessizlik.

Bizi karşılayan annem olmuştu. Kapıyı öyle güler yüzle açmıştı ki gerçekten ısındığımı hissetmiştim. Gözü önce beni sonra Yoongi'yi bulmuştu. Dolu dolu bakmasına rağmen ağlamamıştı. Sadece "Hoş geldiniz." diyebilmişti. Ardından bizi içeri davet etmek için kenara çekilmiş, öylece beklemişti.

Yoongi'yle el ele çıktığım yere şimdi Yoongi'yle el ele dönüyordum.

Sonra koşarak Yooa gelmişti. Onu görmeyeli gerçekten uzun bir süre oluyordu. Özlemim hat safhadaydı. Bu yüzden kollarını boynuma sarıp ondan hiç beklenmeyecek şekilde bana sımsıkı sarıldığında geri çevirmemiş, Yoongi'nin elinden elimi çekip kız kardeşime sıkı bir karşılık vermiştim. O da sessiz bir şekilde beni çokça özlediğinden söz etmişti.

Beomgyu ile zaten görüşüyorduk. Bu yüzden yanıma yaklaşmadan koridorun diğer ucunda gülerek başını eğmiş, benden de aynı karşılığı bulmuştu.

Sonra babam yüzümüze bile bakmadan oturma odasından çıkıp mutfağa ilerlemiş ve "Geçin artık sofraya." diye oldukça soğuk bir şekilde mırıldanmıştı.

Onu anlamak gerçekten zordu.

Şimdi ise, tıpkı son akşam yemeğimizde olduğumuz gibi mutfak masasındaydık. Herkes aynı düzende yerini almıştı. Herkes son derece sessizdi. Kimse bir şey konuşmuyordu. Sanki anlaşmışız gibi, sanki sessizlik oyunu oynuyormuşuz gibi davranıyorduk.

Oysa buraya gelmeden önce epey heyecanlı davranmıştım. Hazırlanana kadar Yoongi'nin başını şişirdiğime emindim. Birçok konuya değinmiştim. Giyeceğim kıyafeti bir türlü seçememiş, çok severek giydiğim tişörtlerimi bile beğenememiştim. Sonra Yoongi biraz çekinerek babam için bu kadar uğraştığıma değmeyeceğini söylemişti.

Ve biraz da bu yüzden kendime gelir gibi olmuştum.

Onca şeyden, söylediklerinden sonra beni yemeğe çağırdığı için yaptığım heyecan, hissettiğim coşku fazlaydı. Şimdilik babam bunu hak etmiyordu.

"Eee," dedi annem konuşan ilk kişi olmayı tercih ederek. "Evde nasılsınız, durumlar iyi mi?" sesi de epey meraklıydı. "Bu virüs sürecinde konuşmadığımız için sizin adınıza çok endişelendim. Bir sorun yok değil mi?"

Gülümsedim. Annem bu hikayede üzülmemesi gereken ama üzülen ilk kişiydi. Onu sahiden fazlasıyla ve fazlasıyla özlemiştim. "Hayır." dedim normal bir sesle. "Her şey gayet seyrindeydi. Ben biraz korktum ama..." Bakışlarım Yoongi'yi buldu, o çoktan bana bakıyordu. "Yoongi hyung sağ olsun korkumu atlattım. İyiyiz yani."

Babam tatsız bir ses çıkartıp bakışlarını yemeğinden çekmediğinde istemsizce ona dönüp kısaca süzdüm. Hala bitirmediği çorbasını uyuşuk bir şekilde kaşıklayıp normalin aksine epey kambur oturuyordu. Bizi görmek istemediği için bu halde olduğu açıkça belliydi. Yine de ses etmeden önüme döndüm.

Ve Yoongi sorunu anlamış gibi çekinmeden elini masanın üzerindeki elime uzatıp sıkıca tuttu ve gülümsedi.

Aynı şekilde karşılık verip ben de elinden tuttum.

Annemin ve kardeşlerimin bakışları elimizi buldu ama onlar da ses çıkartmaya niyetli değil gibilerdi. Bu yüzden yemeğimize kaldığımız yerden devam ettik. Kimse konuşmadı. Yemekler bitti, ben anneme yardım ettim, Beomgyu fizikle ilgili sorularını Yoongi'ye getirip sordu ve babam oturma odasına geçip her zamanki köşesine oturdu.

teenager : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin