Yeryüzünde hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır Vadi.
- Aç mısın? Birşeyler içmek ister misin?
- Efken ateşin mi var senin?
Yanımdaydı. Tam karşımda. Benim bulunduğum yerde. Sesini duyabileceğim mevkii de. Içim... tuhaftı.
Gülümsüyordum ona. Şaşkınlıkla beni izliyor, o da gülümsüyordu.
- Sen bi ruh hastasısın Efken, tedavi olman gerek.
Alaycı ses tonuyla konuşuyor, gülümsemeye devam ediyordu.
- Başladın yine güzelim. Şarap?
- Icmeyeceğim. Uyumak istiyorum.
Ayağa kalkıp, kanepenin üzerin de duran pikeye uzanmıştı. Uzanırken vücudundan kazağı hafifçe sıyrılmıştı. Vücudun da yaralar vardı. Kaşlarım çatılmış, içimdeki tuhaf his kaybolmuş, yerini ölümcül bir öfke almıştı.
Hemen fırlayıp üzerindeki kazağı sıyırmıştım.
- Ne yapıyorsun Efken! Kendine gel!
Gördüğüm kadarıyla yaralara morluklar da eşlik ediyordu.
Beni sertçe itmişti.
Kazağını düzeltip, gözlerini sinirli bir ifadeyle yüzüme çevirmişti.- Bunu sana kim yaptı Vadi?
- Bir daha sakın bana dokunma Efken, sakın!
- Vadi, bunu sana kim yaptı! Kim! Söyleyeceksin!
Sesim oldukça gürdü. Ona dokunmuşlar, canını yakmışlardı. Herkesi, herşeyi öldürmek istiyordum!
- Kim olduğunu biliyorsun zaten.
Sesi sakindi.
- Kime çektiğin gayet ortada.
Ellerimi yüzüne koyup böyle birseyin olmadığını varsaymak istiyordum. Bu sinir çok fazlaydı ve beni sakinlestirebilecek hiçbirşey yoktu yeryüzünde. Sıktığım yumruk sahibine muhtaçtı. Karnıma tatsız bir ağrı girmişti ve gözlerim kamaşmaya başlamıştı.
Odasından çıkmıştım. Salona gidip rastgele şarabı elime alıp, mutfağa doğru yürümeye başlamıştım. Bana söylememişti. Ne diyecekti ki zaten? Ben ve benim getirdiğim şeylerin şikayetini mi edecekti bana? Neden bu denli sinirlenmiştim? Haketmiyordu. Haketmiyordu! Düşünceler beynimi kemiriyordu. Şarabı kafama dikmeye devam ediyordum. O kadar hızlı içiyordum ki, neredeyse şişenin yarısına gelmiştim. Tek istediğim biraz yatışmak ve beynimin susmasıydı. Babama yapacaklarımı düşünmeye başlamıştım bile.
Kanepeye yığılmştım. Başım dönüyordu ve nefes nefeseydim. O kadar hızlı içiyordum ki, kısa sürede kafam güzel olmuştu. Gözlerimi açamıyordum. Şişenin elimden kayıp gittiğini hissediyordum ki bir el şişeyi tutmuştu. Gözlerimi yarım açtığımda Vadi yüzüme gülümsüyordu.
- Kalk hadi ayyaş. Seni düzgün bir yere yatıralım.
- Vadi çok üzgünüm. çok üzgünüm.
- Çok sarhoşsun efken. Sen bu kelimeleri kullanabilecek bir adam değilsin. Ayıldığında kendine kızacaksın, yapma.
- Vadi... Uzuv olarak örneklendirdiğim şeysin bu hayatın dallarında asılı olan. Diğer şeylerden daha acı.
- Ne demek istiyorsun acaba. Yürü biraz, çok ağırsın.
![](https://img.wattpad.com/cover/169568705-288-k379816.jpg)