Selam, civciviniz geldi.
Bir iki kişi de olsak oy ve yorumları eksik etmeyelim. Hadi kaçtım. ❤️
🌠
İnsanların garip olarak adlandırabileceği onlarca olay tezahür ediyor hayatımızda. Kimisi için yüzyıllık bir kalıntının gün yüzüne çıkması ilginçken kimisi için tüysüz bir kedi garip olabiliyordu. Benim için ise tüm normal şeyler onlardı aslında. Anormal olan, biriyle oturup karşılıklı konuşuyor olmak. Bunu Senay dışında kimseyle yapmadığımı itiraf etmek zorundayım. Ailem bir istisna tabi ki.
Bu tavrım insanları sevmediğimden ya da kendi mağrur tavrımdan asla kaynaklanmıyor. Sadece beni buna annemin ittiğini söyleyebilirim. Bana bakamayacağını ve iyi bir eş olamayacağını ben iki yaşımdayken fark etmiş. Evlenip doğurana kadar neredeymiş inanın ben de bilmiyorum. Şimdi ki beni görmek için can atıyor. Büyümüş paket, program halim onu daha çok cezbetmiş olmalı.
Onun yokluğundan dolayı içine kapanık bir kimse olup çıkmıştım. Annemin olmadığını öğrenen herkes bana saldırıyormuş gibi geliyordu. En ufak bir kavgada yüzüme vuruluyordu ve veliler bile babamı, annem olmadığı için bu tavrı sergilediğimle ilgili dolduruyorlardı. Şiddete eğilimi olan bir insan olmayı hiçbir zaman istemedim ama karşımda alay eder gibi 'seni annen bile sevmiyor biz niye sevelim ki ezik?' diyen bir insana benden müsamaha göstermemi beklemeyin. Ağzının orta yerine elimin tersiyle çarparım.
İşte bu yüzden, bunun yüzüme vurulmasından sıkıldığım için insanlardan uzaklaştım ve kendi küçük dünyamı kurdum. Girmeyi başarabilen tek kişi Senay oldu. Nasıl olduğu hakkında bir fikrim yok fakat her zaman olmasa da onunla oturup konuşabiliyorum, sorgulamıyor. Zaten genellikle kendinden bahsediyor, başkalarının özel hayatı onu ilgilendirmiyor, kendi güzelliğiyle pek alakadar olduğundan ben de onu dinliyormuş gibi yapıyorum. Bu, beni kötü bir arkadaş mı yapar?
Sadede gelecek olursak dünkü garipliği unutmam sadece birkaç dakikamı almıştı. Bunun aynısı ile karşılaşana kadar! Gerçekten, karşınızda sırıtarak oturan biri varsa ve onu hiç tanımıyorsanız siz de gerilebilirsiniz. Birkaç dakika önce, dün kucağına düşmüş olduğum çocuk, kütüphanede hiç yer olmadığını ve rica ederek karşıma oturmak istediğini söylemişti. Bakın surat ifadem 'defol git' diye haykırırken o benden ses çıkmayışını kendince olumlu yorumlamış ve oturmuştu.
Umursamamaya karar verdim. Sınav haftası yaklaştığı için yer bulmak zor oluyordu, çok fazla burada kalamayacağımın farkında olarak sessizce dersime odaklanmaya çalışıyorum, fakat o ara ara başını kaldırıp sırıtan bir ifadeyle bana bakmaktan gocunmuyor, sinirlerimi bozmakta geri durmuyordu.
Hayırdır yiğidim sana bu hakkı kim veriyor?
Ben de ters bakışlarımı ondan esirgemiyorum. Ne yaptığına baktığımda yine elinde bir şiir kitabı olduğunu fark ediyorum fakat uzun uzun bakamadığımdan kime ait olduğunu anlayamadım. Artık sabrımın taştığı ve odağımı kaybettiğim dakikalara ulaştığımızda önümdeki kitabı sertçe kapatıp karşımdaki mahlukata dönüyorum. O da irkilerek elindeki kitabı kucağına alıp geriye yaslanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Altı
Mizah"Gözlerin, gözlerin bana aklımı kaybettiriyor ama ancak İncilerinle buluşunca yolumu bulabiliyorum. İnci, ben sana bakmazsam kaybolurum. Issız sokaklarda kaybolacağıma senin her karesi sedef dolu ömründe kaybolmaya ilk gün razı geldim ben. Seninle h...