Sonunda o gün geldi çattı. Belki yeni okumaya başladınız belki de hikayenin en başından beri benimleydiniz 2 yıldan fazladır burada bu hikayeyi yazıyorum ve bölümler aylarca bekliyordu. Bunun nedeni ise oy ve yorum sayısının bana göre az olmasıydı. Tabii ki yeni bölüm isteyen, hikayeme yorumlarını eksik etmeyen kişilerde vardı. Hepinizi ayırmaksızın çok seviyorum. Hiç sevmediğim olmadığını düşündüğüm hikayemi okuyup takip ettiniz. Sonsuz teşekkür ederim. Bugün çocuklarımıza veda ediyoruz. İyi Okumalar. Photoshop yeteneklerimden kör olabilirsiniz sjekdşwidSKSLSŞ
-luke ff okumak isterseniz profilime beklerim-
@theflameazula buradan defolup gidiyoruz
1.257 beğeni, 37 yorum
@cliffaconda calum suratında kıçımla araba sürmeye çalışacak
> @theflameazula bu yüzden sen Ashton ile gidiyorsun.
> @cliffaconda sizi hiç sevmiyorum
>@ashtonirwin yol hiç geçmeyecek:(Bugün burada ki son günümüzdü. İşlerin bu yönde gideceğini hiçbirimiz tahmin edemezdi. Onca anı, onca üzüntü, hayal kırıklığı, gülüşler... Hepsini burada bırakıp gidiyorduk ve bundan asla haberimiz yoktu. Calum ile birlikte ailesiyle vedalaştıktan sonra beni eve bırakıp Ash ve Mike'i almaya gitmişti. Ben de evde almayı unuttuğum bir şey var mı diye bakıyordum. İçim içime sığmıyordu. Doğup büyüdüğüm yerden ayrılıyordum. Ama yanımda sürekli benimle olan çocukları da götürüyordum. Hiçbir şey beni korkutamazdı artık. Biliyordum ki bu altılı her şeyin üstesinden çok iyi bir şekilde gelirdi.
Aynada kendime baktım. Calum'un bana elbise gibi olan siyah tişörtünü, altıma da spor için olan taytlardan giymiştim. Kısa kıvırcık saçlarımı karıştırıp birkaç garip yüz ifadesi yaptıktan sonra bavul ve kolileri aşağı indirmeye başladım. Sadece iki koli çizgiromanlar ile doluydu ve bu yüzden Calum ile çok fena kavga etmiştik. Onları taşımayı Calum'a bıraktım ve aşağıda onu beklemeye başladım.
Annem mutfakta bulaşık yıkıyor bende onu izliyordum. Gözleri dolmuştu. Bir iki kez tikiyle oynayıp onu güldürdüm. Yüzümü aşağı eğip ona bakmaya çalıştıkça o yüzünü eğiyordu.
"Neden ağlıyorsun?" dedim gülerek.
Gülümseyerek kafasını kaldırdı ve yanağımı okşadı. Dudağımı büzüp onu izledim.
"Calum'u göremeyeceğim için." dediğinde gözlerimi şok içinde açtım ve ondan uzaklaştım.
Kahkaha atarken "Hain anne!" diye ona bağırıyordum.
"Azula? Ashley?"
Calum açık unuttuğumuz dış kapıyı açmış bize sesleniyordu. Hızlıca yanına gittim.
"Hazır mısın güzelim?" saçıma öpücük kondurdu.
Kafa sallayıp valizimi alıp arabaya yöneldim. "Yukarıda iki koli var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
point break 》c.h
FanfictionElini kalbimin üzerine koydu. "İşte benim kırılma noktam tam olarak burası Azula."