10

2.6K 101 21
                                    

"Beni çok kolay affettin ama."

Koltukta oturmuş, bacaklarımızı masaya uzatmış hangi filmi izlesek diye düşünüyorduk. Joy bu halimizi görse ikimize de işkence ederdi. Ama vicdan azabım hala geçmemişti. Beni kolay affedeceğini biliyordum. Hep böyle oluyordu ama vicdan azabım neden geçmiyordu?

İç geçirdim. Azula geçmemesi çok normal, çocuğun ağzına sıçtın!

Calum yüzünü yüzüme yaklaştırmış, ışıltılı kahverengi gözleri ile gözlerimin içine şevkat ile bakıyordu.

"Milyonuncu kez söyledim. Sana kıyamıyorum." eliyle yanaklarımı tutup sıkmadı-ezdi. "Seni seviyorum."

"Senin gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıyım." olduğu konuma geri döndü. "Tamam susacak mısın artık?"

Dediği ile dudaklarımı birbirine bastırdım ve film düşünmeye başladım. O sırada Calum'ın kafasın da bir ampul belirdi. "Buldum! Tabii ki Infınıty War."

Sanki anneme küfür etmiş gibi gözlerim açıldı. Yüzümü buruşturdum. "Sinema da izlediğimiz de iğne yemiştim Calum. O FİLMİ ASLA İZLEMEM!" diye cırladığım da Calum pişmanlık ile ellerini havaya kaldırıp kendini biraz arkaya çekti. "Tamam ölmek için çok gencim."

Haşin tavrımı bırakıp anında kedi gibi oldum. Saçlarımla oynarken mırıldandım. "Onun yerine biraz konuşsak mı?"

Yüzünde çarpık bir gülümseme ile gözlerini kırptı. Beni daha rahat görmek için uzağıma gitti. Ama ikimizin karışmış kokuları dip dibeydi. "Dinliyorum." dedi bileğini kaşırken.

Tepkisini en çok merak ettiğim şeyle başlama kararı aldım.

"Stiles ile muhatabımı keseceğim."

Aniden 'neden?' diye atıldı.

Çünkü kendime anlatamadığım şeyler olmaya başladı.

Bir elimi havada salladım. "Aramızı açıyordu, daha fazla izin vermemeliyim."

Gözleri yaşarmış mıydı yoksa heyecandan mı ışıl ışıldı belli değildi. Aceleyle dibime girip elimi tuttu. Ellerimize, daha sonra ona baktım. Ne yaptığını anlamamıştım. Büyük burnu beni şaşı etmek ister gibi yüzüme yaklaşınca konuştu. "Sen ciddisin."

Başımla onayladım. Ayağa kalktı. "Vay be!"

Kahkaha attım. Çok heyecan doluydu. Çok istediği oyuncak arabası alınan çocuk gibi, sanki herkese göstermek istiyordu.

Yine yüzünde hoş bir gülümseme oluşup elimden tutup oturduğum yerden kaldırdı. Ona anlam vermeye çalışırken laptoptan In My Feelings çalmaya başladı. Poposunu bir o yana bir bu yana sallarken ona eşlik ettim. Şarkı sözlerine uyarak bir ritim tutturduğumuz da salak salak gülmeye başladık. O sağa giderken ben sola gidiyordum, daha sonra Calum ay yürüyüşü yaparken elleriyle kalp yapıp etrafımda dolanıyordu. Calum ile çocuk olmaya bayılıyordum.

Artık şarkı bittiğinde soluklanmak için koltuğa geri oturdum. Çabuk yorulan birisiydim. Calum'da kendini diğer koltuğa attı. "Tamam şimdi beni gruba al, maymunlarımı özledim." bezmiş gibi söylediğim de o güzel kahkahasını patlattı. Yüzüm de hafif bir gülüşle onu izlediğimi farkettiğin de kaşlarını çattı.

"Şunu yapma, o benim işim."

Gözümün önüne 'WTF mood' ikonları gelirken Calum umursamayıp telefonunu eline aldı.

DIE POTATO DIE
Calum, Azula kişisini ekledi.

Azula:
Özlediniz mi bufalolarımmmmm

Kelsey:
Belki evet belki hayır

Azula:
O zaman şunu dedikten sonra tekrar sorayım
Stiles ile muhattabımı keseceğim

Kelsey:
gERÇEKTEN Mİ

Michael:
Peki fikrini değiştiren ne

Azula:
Bir de soruyor musun...
Tabii ki siz gerizekalılar
Gözlerim de bir perde vardı
Calum onları açtı

Ashton:
Ne

Calum kafası karışmış bir şekilde yüzüme baktığında kıkırdadım.

Azula:
Neyse ne işte
Özür dilerim
Yaptığım sik kafalılıklar yüzünden

Luke:
Aşkım

Azula:
EN ÇOK SEN İNCİTTİN BENİ PİÇ
Ay bunu içimden diyecektim

Lukeeeeey

Luke:
🙄
Mike pisliği koluma değdiriyor öğğğk
İğrençsin

Kelsey:
Ben bu çocukla ne yapacağım¿

Ashton:
Zuzu
Stiles bir şey yapmadı değil mi

Azula:
Pfff ne yapabilir
Sen düşünme bunları tosbağam

Ashton:
🤮

Michael:
tosbaĞAMEĞDLFŞSŞXİZÖ
ŞAKDŞSLŞDÖFŞFŞXLDÖD

Azula:
Umarım Gwen'e de yol biran önce gözükür de
Rahat ederiz
(ve Calum'ın ölümcül bakışlarına maruz kalır. "

Luke:
Onun yanında mısın?

Azula:
Evet

Luke:
Şuna bak
Göz göre göre beni aldatıyor

Azula:
Ddlskcşzömdmd
Neyse çok uykum geldi
Kendimi Calum'ın kaslı kollarına bırakıyorum
Ve sabah lanet okula gidip Stiles ile konuşup bizden bir şey olamayacağını söylüyorum

Ashton:
Aferin kızıma

Michael:
Vur masaya gölgesinde serinleyelim

Kelsey:
Neredeyse kış ayındayız

Michael:
Tüh haşmetliyi bir göremedik

Calum:
Ne iğrenç adamsın

Luke:
Kardan adam*

Michael:
Eriyorummmmm ama kaşar olarak değil:::***

point break 》c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin