point break 》c.h

16

Koridorda yürüdüğüm her saniye bir insanın daha gözlerini üzerimde hissetmeme sebep oluyordu. Tabii bu doğaldı. Bu okulda daha kimlerin olayları olmuştu. Değişik tepkiler ve bakışlara maruz kalacağımı tahmin etmiştim ama fotoğrafı çekenin Kelsey ve yayımlayanın Stiles olmasıyla hiç ilgilenilmiyor, fotoğraftaki kişiye sik sik bakıyorlardı. Canımı sıkan buydu. Hala neden Kelsey'in bana ihanet edişini anlamdıramamam ve sindiremememek bir yana bu bakışlar altında hissettiklerimi saklamam gerçekten zor oluyordu. Tüm okul görmüştü. Calum istersem onları dövebileceğini söylemişti ama bu bir leyi değiştirmezdi. Hemde hiçbir şeyi. Tek yıkılan, ihanete uğrayan ben değildim tabii, Michael. O çok kötüydü. Kaldıramadığı için bir kaç gün kafa dinlemek istemişti. En doğrusuydu. Belki ben de Calum'ın önerdiği gibi evde kalmalıydım fakat kimsenin yanlış şeyler düşünmesini istemediğim, güçlü olduğumu göstermek için gelmiştim. Ama sorun şu ki hiç öyle hissetmiyordum. Calum kolumu tutup destek vermese belki şuan yere yığılıp hüngür hüngür ağlayabilirdim.

Calum, Calum tabii. Yer yüzünde ki en iyi arkadaş olabilir. Ama ben onun benim için bir arkadaştan fazlası olmasını isterdim. Bunu kabullenmek benim için zor olmamıştı ama Calum'ın kalbinde başka birinin yer aldığını kabullenmek epey zorlamıştı.

Gwen ise,,,

Calum'ın kinin bir milim olduğunu yazan bir tweet paylaştıktan sonra Calum, 'gerçekten bir milim olduğuna emin misin? ' yazarak ikisinin özel anlarından bir fotoğraf paylaşmıştı. Benimki ile aynı durum gibi gözükse de değildi. Hem ben Calum"ın ikili ilişkilerine karışmazdım. O yüzden oek umrumda değildi.

Bir kız yanımızdan geçerken elindeki telefonda kendi resmimi görünce bir kez daha en yakın arkadaşım, kız kardeşim olarak gördüğüm insanın beni sırtımdan bıçakladığını hatırlattığın da dayanamadım ve Calum'a kendimi bırakırken tökezledim. Endişeyle beni daha sıkı tuttuğunda çocuklar hep bir ağızdan 'İyi misin?' diye sordular. Oldukça iyiyim!

Bir elim Calum'ın bileğini sıkıca kavradığında gözlerinin içine baktım. Nefeslerim sıklaşırken diğer elimle yakasını kavrayıp yüzümü köprücük kemiklerine geçirdim. Calum'ın ağzını oynattığını hissedebiliyordum ama anlayamamıştım. Kokusu beni mayıştırana kadar içime çektiğim de ondan ayrıldım. Gözleri parlak bir şekilde beni izlerken hava almak istediğimi söyledim.

Calum elimi sıkı sıkı tutarken ben gözüme bir bank kestirip oraya oturdum. O bana soru sormadan direk düşündüklerimi söyleme başladım. Calum hiç sorun etmeden dinlerdi zaten.

"Böyle bir şey yaptığına inanamıyorum."

Calum tanrının yapıp yapabileceği en güzel şey olan dudaklarını birbirine bastırıp bekledi. Gözleri bir süre yüzümde gezindikten sonra konuştu. "Ben de inanamıyorum. İki gündür kendimi yiyip bitirdim ama neden böyle bir şey yaptığını anlamıyorum. Elimden bir şey gelmemesi beni deli ediyor." bir nefeste söylediği şeye karşılık gülümseyip elimi yanağına yerleştirip okşadım. "Elinden çok şey geliyor Calum. Sen olmasan ben böyle duramazdım. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp elimi çektikten sonra yanağını öptüm." Bazen Kelsey için şey diyorum-" gökyüzüne baktım." Ben bunu hak edecek ne yaptım. " daha sonra Calum'ın gözlerinin içine baktım. O kadar güzel bakıyordu ki. O yanakları sürekli ama sürekli sıkmak istiyordum. "Sonra sana bakıyorum ve diyorum 'Tanrım nasıl bir iyilik yapmış olabilirim ki?'" dediğim ile gülüp kollarını bana sararken gözlerimi kapattım. İçimden söyleyeceğim cümleleri tek tek seçmeye çalıştım. Bu sırada o vücutlarımızı ayırmıştı. Elini tuttum ve yüzüne yaklaştım." Calum, " derin nefes aldım." Seni seviyorum. " yüzünde o çok sevdiğim gülümseme ortaya çıkarken o da benim yaptığım gibi yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Bu sırada aramızda ki mesafeyi rüzgardan salınan saçlarımdı. Bir süre saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp yüzüme baktığın da ikimiz de anlamsız bir şekilde gülümsüyorduk. "Bende kırılma noktası, bende seni seviyorum."

Yerimde kıpırdanıp mesafemizi açtım. Saçlarımı omuzumda toplayıp boğazımı temizledim. "Hayır yani ben gerçekten-"

Birden aramıza giren kişi yüzünden sözüm yarım kalmıştı. Luke büyük cüssesini üstümüze atıp kendine yer açtığında telefonunu çıkartıp bize bir mesaj gösterdi. "Aph gelmiş!"

@babylonxhoodings sa knki